8 saat yeterli değil
Yeni sistem ülkemize miletimize devletimize ve tabi engellilere de hayırlı olsun diyerek sözlerime başlamak istedim.
En başta ülkemizin ilk devlet Başkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan ve tüm yürütme kabinesine başarılar dilerim.
Hayırlı vazifeler dilerken de birazda engelli özel çocuklarımız için Çalışma ve Sosyal Politikalalar Bakanımız sn.Zehra Zümrüt Selçuk sağlık Bakanımız sn.Fahrettin Kocave Milli Eğitim Bakanımız Sn.Ziya Selçuk’tan da engelli binlerce vatandaşımızın adına bazı isteklerde de bulunmak isteriz.
Ülkemizde 17,5 milyon öğrenci eğitim görmekte. Kimi devlet desteği bursu ile tam gün kimi yarım gün ya da ek ders hizmeti alarak devlet güvencesindeler. Lakin engelliler yani özel gereksinimli çocuklarımız ise bu güvencenin yanında çok küçük bir rakamla eğitim alabiliyor.
2000 yılları öncesi bu çocuklarımızın nasıl acılı günler yaşadığını hepimiz biliyoruz. Sosyal devlet anlayışı ile yola çıkan ülkemizin bugün ki Devlet Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın çıkışı ile beraber o kötü günler geride kaldı. Lakin tam gün yarım gün eğitim alan 17 milyon devlet güvencesinde olan öğrencilerimiz evlatlarımızın arasına engellilerde katılmalı. Neden mi?
Özel çocuklarımızın 8 saatlik bir eğitim almaları kesinlikle yeterli değil daha önce de bahsetmiştim. Aylık 8 saat eğitim demek yılda 12 gün eğitim alıyor anlamına geliyor. Kardeşlerimzinde tam veya yarım gün olmasa bile aylık 8 değil en azami olarak 16 bireysel 8 saat grup eğitimi almalıdırlar. Yeterli mi tabiki asla!
Parlementer Sistemin son Başbakanı Sayın Binali Yıldırım 2016 yılında özel çocuklarımız için 40-50 saat eğitim almalı demişti ve Bakanlığa talimat vermişti. Lakin herhangi bir çalışma yapılmadı veya yarım kaldı.
Geçmişi unutmadık ama eğitim görmek nasıl her vatandaşın hakkı ise engellilerin de hakkıdır. Sayın Milli Eğitim Bakanımızdan ricamız arzumuz 350 bin eğitim gören engelli çocuklarımızın eğitim koşullarını düzenlenmesidir.
Velilerin ve engelli vatandaşların en büyük kabusu ise yılda bir kez sağlık raporu yenilemek, rapor almak için aylarca randevu beklemektir. Çünkü bu çocuklarımız için ulaşımın büyük sorun olduğunu hepimiz biliyoruz. 3 ayrı randevu almak, heyete gitmek, psikiyatriye gitmek nasıl büyük bir çiledir bilemezsiniz.
Sağlık raporu almak kabus gibi olmuş vazyette hastaneler uzmanlar yeterli olmadığı için süre çok ciddi sıkıntılar mevcut. Metropol bir kent olan İstanbul’da 40’ı aşkın devlet hastanesi, araştırma ve üniversite hastaneleri var.
Yanı sıra tam teşeküllü hizmet veren yaklaşık 15 tane de özel hastane var. İstanbul’da özel olarak hizmet veren tüm donanıma ve kadroya sahip bu hastaneler neden tüm tedavileri uygularken sağlık raporu da vermesinler? Devlet hastanelerininde yükü azalmış ve vatandaş il dışına çıkmaktan kurtulmuş olur böylece. Yollarda perişan olan şehir dışına gitmek zorunda kalan yüzlerce hatta binlerce aileye bunu yaşatmaya hakkımız yok hiçbirimizin...
Engellilerin kanayan yarası Sağlık Kurulu Raporu alma işlemleri de değerli Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca’nın da sorumluğundadır. İnşallah güzel gelişmeler olacaktır.
Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanımızdan da ricamız engelli vatandaşların sosyal hakları olan maaşlarında iyleştirme yapılmasıdır.
Herşeyin gönlünüzce olması dileğiyle...