Kağıttan siyasetçiler!
“Kağıttan gemiler yapmak" deyimini sanırım herkes bilir. Şu son 5 yıl içinde, hatta 10 yıl içerisinde biz de ne yazık ki kağıttan siyasetçiler yapmışız da haberimiz yok...
Dün Çatalca'da çiftçilerimizin bayramını kutladık... Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara'yı mumla aradım dersem yalan olmaz.
Düşünün ki 20 dakika kadar süren bir konuşma ve tamamının kağıttan okunması...
Adam bunca zaman önüne konulan yazılı kağıt haricinde hiç konuşma yapmamış belli. E be kardeşim madem kağıda bağımlı kalacaksın bari ezber yapaydın.
O da olmadı doğaçlama konuşup arada "Eee" bile deseydin de yine de adın "Kağıttan siyasetçi"ye çıkmasaydı be güzel kardeşim...
O da değil kendi yazdığını bile insan sık sık şaşırarak okur mu?
İşin özü şu arkadaşlar;
Başkan Cem Kara'dan sonra CHP'de yerel siyaset yapabilecek yanındaki ekipten tek bir kişi yok. Bunlardan hatip değil, okuyan bile zor bulunur.
Okuamıyorlar, konuşamıyorlar, halkın dilinden anlamıyorlar. Bunlar sadece yeşili seviyor. Yeşil tutmaz ise pembe...
Bu gidişle genel seçimlerde bile eğer bunlar sokağa çıkıp CHP'ye oy isterse, aha da yarın secimde göreceksiniz, CHP'ye oy verenler bile oy vermekten vazgeçer...
Gelelim AK Partiye...
Çatalca'da AK Parti içinde de bir hayli kaoslar yaşanıyor.
Mesut Üner'in ekibi pek istenileni ve beklenileni veremedi ama sebepleri var tabi. Hiç yönetimde isimleri olmayanlara kukla olduklarını ifade edenler bile var. Bu konuda geniş geniş yazacağız zaten. Ama sorun var sorun. Kadın Kollarının yapması gerekenleri yapmaya çalışan Balkan Derneği tabanlı sosyal işler başkanından da bağımsız çalışma peşinde koşan bir ekip var mesela... Dedim ya! Yakın süreçte çatırtı kopması yakındır.
Emniyet ve Çatalca!
Ne ilginçtir ki yeni kadrolar sonrası Çatalca'da ilçe emniyet müdürlüğü personellerinin halktan kopukluğu ve uygulamaları bir hayli ilçede sorun yaratmaya başladı.
Emniyet müdürü Sayın Bülent Çelik ne kadar vakıf konulara bilmiyorum ama Çatalca'nın herkes tarafından tanınan isimlerini bile durdurup, arabasını arayan ve "Herkes potansiyel birer suçludur. Ne bileyim suç işlemeyeceğini" deyip arabadan bile indirmeye çalışan... Her bir noktada Çatalca'da sözüm ona GBT sorgulaması yapan ama merkez karakolunun yanı başındaki dükkanların bile soyulmasına engel olamayan emniyet personelleri var bu ilçenin. Kocaman bir kafeyi onlarca polis ile basarak GBT sorgulaması yapan ve işletmeleri canından bezdiren emniyet personelleri var.
He bu arada bu ilçenin can-ı gönülden sevdiği personelleri de var heee...
Bu ilçede adım başı GBT sorgulaması ile bu halka kendisini saydıracağını düşünen, olmadık noktalarda yapılan uygulamalar ile vatandaşı canından bezdirerek sevdireceğini düşünen komiserden tutun da memuruna kadar tek bir cümlem var...
Biz ilçe olarak İstanbul'un ve hatta birçok ilin en huzurlu ilçesi iken, bu ilçede huzur kaçırmaya çalışıyormuş havası estirildiğini düşünür olduk.
Çatalca'da ilçe emniyet müdürümüz sayın Bülent Çelik de iyi bilir ki az olay yaşanır, yaşansa da tatlıya bağlanır.
Bu sebeptendir ki, gerek sayın Kaymakamımız, gerek emniyet müdürümüzün de olacağı bir toplantı ile en kutsal görevlerden birisi olan polisliğe ya da amirliğe yeni başlayan bu genç kardeşlerimize Çatalca iyi anlatılmalı. Ne kadar huzurlu ve ne kadar sevgi dolu bir ilçe olduğunu anlatabilmek lazım...
Yoksa halk gerçekten yeni göreve başlayan bu personellerden bir hayli rahatsız. Düşünsenize ailelerin olduğu kafelerde yapılan GBT'lerde bile davranışlardan ve usluplardan rahatsız.
Neyse uzatmayacağım ama yeni gelen bu genç polislerimize iyi anlatalım, Çatalca'yı öğretelim.
Yoksa siyaseten bile rahatsızlıklar had safhada...
Düşünsenize "Hükümete karşı tepki olsun diye yapıyorlar" cümleleri bile aldı başını gidiyor.