Mutlu aşk yoktur
Aşksız hayat ve ömür boyu süren aşkta yoktur. Sevginin öncü sarsıntısıdır. Aşk kimi zaman deniz dalgası gibi coşar, coştukça hazzı çoğaltır, kimi zaman da dalgaların ardında kıyıya vuran köpükler gibidir dokunur geçer.
Aşkın yaşı da yoktur üstelik. Her daim olunabildiği gibi seçme şansında yoktur. Aşk sen coştukça, seni iyice içine alıp sarıp sarmalar. Şarkılar, şiirler, tüm eğlenceli ve zevkler hayat bulur yeniden. Aşk aynaya bakarken bile kendini dünyanın en mutlusu hissettirir. İçinize sığdırmaz, aşkın derinliklerine doğru yayılır, dur durak bilmeden doruklara uçarcasına koşar, sınır tanımaz. Hiç bitmeyecek bir alev gibi sınır tanımaz.
Aşkın olduğu yerde, gözler kör olur gibi göz hiç bir şeyi görmez illede aşkım olsun yanımda denir. Onunla sabah gözler açılır, onunla gece uykuya dalınca gözler kapanır. Aşık olan ne kadar gizlemeye çalışsa da gökteki yıldızların arasındaki parıldayan ay gibi parlayarak kendini gösterir. Aşk mutluluk sarhoşluğudur. Sürekli düşündüren bir kalp atışıdır.
Ümit Yaşar Oğuzcan'ın şiirinde dediği gibi
Dünyada en ağır işçi benim
Gün 24 saat
Ve ben seni düşünüyorum...
Aşk gece gibi de karanlıktır. Karanlığı soludukça gözlerin görmez ama ruhun aşkla görür, bu dünyada en mutlu eden duygu aşktır diye düşünürsün oysa bittiğinde başladığın noktadan acısıyla beraber daha da farklı bir kuyuda bırakır. O acıyı çekerken bile iyi ki yaşadım dersin. Ondan başka kimseye aşık olamam dersin ya da kalbin acır, yüreğin sıkışmış gibi nefessiz hissedersin. Dönsün sana tekrar dersin. Oysaki tekrarı aynı tadı vermez bilakis daha da çok yakar, küle döndürür. Acılar denizinde dibi gösterir. O yüzden olduğu gibi bırakmalı. Aşkın kötü tarafı da budur. Mutlulukta doruklara taşıdığı sevdasını, bittiğin de de acılarla boğarcasına üzer. Kavurur, içi yakar, en mutsuz kendisinin olduğunu düşünür ama aşkın ateşi ile, acı çekme boyutu da eşdeğerdir. Her aşk biter, biterken de acı çektirerek biter. Çünkü sonu mutlu biten aşk yoktur.
Tıpkı Louis Aragon'un şiirindeki gibi
"mutlu aşk yoktur"
İnsan her şeyi elinde tutamaz hiç bir zaman
Ne gücünü ne güçsüzlüğünü ne de yüreğini
Ve açtım derken kollarını bir haç olur gölgesi
Ve sarıldım derken mutluluğuna parçalar o şeyi
Hayatı garip ve acı dolu bir ayrılıktır her an
Mutlu aşk yoktur
Vakit çok geç artık hayatı öğrenmeye
Yüreklerimiz birlikte ağlasın sabaha dek
En küçük şarkı için nice mutsuzluk gerek
Bir ürperişi nice pişmanlıkla ödemek
Nice hıçkırık gerek bir gitar ezgisine
Mutlu aşk yoktur
Bir tek aşk yoktur acıya gark etmesin
Bir tek aşk yoktur kalpte açmasın yara
Bir tek aşk yoktur iz bırakmasın insanda
Ve senden daha fazla değil vatan aşkı da
Bir tek aşk yok yaşayan gözyaşı dökmeksizin
Mutlu aşk yoktur ama,
Böyledir ikimizin aşkı da…
---
Her aşk biter, biterken yerini ya sevgiye bırakır ya da acılar denizinde yüzdürür. Sevginin temeli bazen aşktan dolayı sağlamdır. Gücü eşsizdir, gönülde ilelebet kalır. Sevginin olduğu yerde güvende hissedersin. Huzuru hissedersin. Yaşamın zorluğunu sevgiyle yenersin. O yüzden aşktan farklıdır. Aşkı yaşamayan kalmasın ki sevginin yüceliğini, vazgeçilmezliğini bilsin.
Yürekten gelen sevgi masumdur, yıllarca sürer, yolları gün gelip ayrılsa da yıllar sonra bile karşılaşsa o sevgiyi hisseder, aynı çatı altında ortak payda da buluşarak da olsa sevgiyi emek emek beslenir güçlenir yerini sabitler. İşte sevginin gücü dersin. Sevgi, aşkın alevi gibi yakıcı değildir. Heyecanı az, huzuru güveni çoktur. Çünkü sevgi güveni, huzuru, mutluluğu beraberinde getirir.
Sevgi dolu bir dünya olsun. Çünkü dünyadaki bu kadar kötülüğün arasında, kaybolmaya yüz tutmuş olan insanlığı kurtaracak tek çare gerçek sevgidir. Yüreklerde o gerçek sevgi ağacının hep yeşil kalması dileğimle...