Bak küçük enişte!
Çatalca tam da küçük eniştenin istediği zeminde yol alıyor. Yani adam istese böylesine organize edemezdi Çatalca’yı!
Çatalca Belediye Meclis Toplantısı yapıldı dün. İlk oturumu idi Şubat ayı meclisinin. Hani bir kere istikrar sıfıra sıfır. Açıkça söyleyeyim. Yani biri bir şeye itiraz ediyor ama neden ettiğini bilmezken, bir diğeri de bu itiraza hayır diyor ama, nende hayır dediğini bile bilmiyor. İzliyorum. İki kademeli. Hatta Selim Güçbilmez’in dediği gibi “ Üç Boyutlu” Birisi arkadan bakıyoruz. Başkan Cem Kara geldiği gibi ilk işi basın mensuplarını kirişlerin ve kolanların arkasına atmak oldu çünkü. Yani bir tek kendisinin yüzünü görüyoruz oturduğumuz yerden. Onun gülüşünü, onun sinirlenmesini, onun kükremesini falan filan yani. Sadece o! Diğerlerinin eğer saçı yok ise kelini, saçı güzel ile sırma saçlarını görüyoruz.
Yüzlerinin ifadeleri, mimiklerini falan görebilmek için tek bir seçenek kalıyor, Çatalca Belediyesinin yaptığı canlı yayını izlemek. Yani her iki görüntü de bizde mevcut oluyor. “ Önler iyi ama arkalar ı, ı…” şarkısını söylememek elde değil tabi… Vitamin ! Hatırlayanlar bilir!
Şimdi gelelim meclis sonrasına…
Meclis sonundan önce başında meclis üyelerine “ AK Parti Meclis Üyelerim, unutmayın gelen önerge cevaplarını paylaşacaktınız. Basın toplantısı bekliyorum” diyorum. Tek bir kişiden ses çıkıyor. Metin Sezer “ Yaparız be ya. Ne olcak!”
Diğerlerinde tık yok. Anormal karşılamıyorum. Kimisi duymadı belki ama duyan iyi duydu. Bu arada Hasan Gökçe’ye de “ 2. Amatör’e de düşse yanındayız” diyorum. Çatalcaspor sevdamız bizim hiçbir şeye benzemez. Kaldı ki Çatalcaspor’a katkıları da hiçbir şekli ile tartışılamaz adamdır Hasan Gökçe. Elbette ki yanındayım. Ve dönüyor her zaman ki cümlesi ile “ Teşekkür ederim kardeşim” diyor. Şimdilerde Çatalcaspor sevdalısı olanların 2007 yılında bu kulüp kapanırken “ Hasan abi geç şu kulübün başına” deyip nasıl Hasan Gökçe’yi kandırdığımızı bilmezler. Onlar Çatalca’da bile değildi o yıllarda… Tepecik’te belediyede proje kovalıyorlardı. Üç kuruş kazanmak adına. Ah küçük enişte ah!
Neyse meclisin başlaması ile İlçe Başkanı Güçbilmez geliyor. Güçbilmez’e diyorum. “ Ne oldu basın toplantısı, bilgi vermeyecek misiniz?” diye. Saniyede bir organizasyon. Ve ilçe Başkanlığı Binasında Basın Açıklaması.
Çatalca Belediyesinin verdiği altın değerinde önerge cevapları ve bunları teneke parçasına çeviren AK Partili Meclis Üyeleri… Benim açımdan böyle.
Verilen önergelere verilen cevaplara bakıldığında, nereden baksan toplam 10 savcılık makamına verilebilecek belge var. Ama onlar haklarını Cem Kara’nın iki dudağı arasında arıyor.
Merak ediyorum hiç mi diğer belediyelerin meclis üyeleri ile görüşmezler. Komşu ilçelere hiç mi sormazlar. “ Siz bu konularda ne yapıyorsunuz” diye…
Bunların meclis üyeliğini öğrenebilmeleri için iki dönem daha meclis üyeliği yapması gerekir gibi geliyor bana!
Yeter mi?
Akıl Akıldan Üstün olabilmesi için önce sorabilmek lazım. Sormasını bilmek, sorunun karşılığında gelen cevabı yorumlayabilmek…
Sadece bir şey öğrenmek istiyorum.
“ Çatalca’yı kim yönetiyor”
Büyükler mi? Yoksa Küçük Enişteler mi? Ve ben öğrenmek istediklerimi kendi emeğim ile öğrenirim. Emeğimize sağlık yani. Kavanoza değil yani. Kavanoz küçük mü? Büyük mü? İçindekine bağlı, kaç parmakta biter?