Sosyal medya out, birebir sohbet in!...

Çevremde; sosyal medyadan bıktığını, zamanlarını boşa harcadığını, gereksiz geyik muhabbeti cenneti olduğunu söyleyen insanlar ile dolup taşıyor neredeyse… 
“ Ben sosyal medya hesaplarımın hepsini kapattım” diyor. Ne? Neden? Nasıl dayanacaksın peki? Yazık sana, kıyamam bütün gün elinde her yeri, her yediğini-içtiğini, misafirini ve tek orası kalmıştı wc he işte bir orayı çekmedin, yayınlasaydın, o yüzden diyorum ki yazık bu ayrılığa nasıl dayanacaksın?  Artık çok sıkıcı olmaya başlamış, hem yeni trend sosyal medyadan uzak gibi durmakmış. Ama kapatmayan arkadaşlarının hesaplarından merak ettiklerine her fırsatta da bakmaya çekinmezler. 
Bağımlının ayrılığı, öyle bir iki günde olmuyor. Arada düşünüyor mu ,hayır bütün gün aklı,  telefondaki sosyal medya hesaplarındaki olaylarda. Ama bağımlı olduğunu kabul etmez, alkollü biri gibi hayır değilim diye inkârcı bir moda. Çünkü ona göre her şey orada, hayat o küçük telefonun içinde. Bu bağımlılar, günde üç fotoğraf ve onlarca hikaye (trend kelime - story – bir de ağzını büzerek söyleşinde daha cool olduğunu düşünenler de var sitooorıii) yükleyenleri, 'kim kimi beğendi', 'kim kimi takibe aldı' bekçileri bile ara sıra isyan çığlıkları atıyor. O like (beğeni) gelsin de, gerekirse paralı yaparım ama takipçi sayımla daha da dikkat çekerim. İşte budur hayat ünlü olmak diyen birçok insan var, maalesef var. Çok acı bir durum bana göre. Parayla tezahürat yaptırılan bir futbolcunun zafer kazanmış gibi gerile gerile yürümesi gibi komik bir durum bu da. O yüzden artık sosyal medya out, birebir sohbet in olmalı sayın sitoooriıiciler.
Bir de güzel sözler beğenilir, anlamlı sözlerdir, manidarlardır. Koy gitsin. Anlayan anlasın, ben paylaşayım da, isim yazmasam da o kendini anlar gibisinden düşünülen ve yayınlanan yazılar. O yazıları gerçekten de o isimdeki kişiler mi yazmış emin misiniz, ya onu yazan sıvacı hasan amca ise yine de yayınlar mısın? Yazıyı yazan değil, yazının içeriği önemli diyenlere de şöyle söyleyeyim… Birilerine laf sokma ile ilgili geçerli hatırlatırım… Birisinin yüzüne söylemek istemediğiniz düşünceleri, içinize gömün ya da unutun. Büyüklük sizde kalsın, susmak erdemdir gibi ata yadigârı sözlerimiz de bir kez daha anla kazanır. Gün gelir barışırsak yüzüne nasıl bakarım dememek için ortaya karışık gönderi de korkaklıktır. Yapmayın. Sosyal medya laf sokma arenası değil. Paylaşım deposudur. Maksatlı kullanın. Bazen bir bakıyorum duvarda yer kalmamış her yer o kişinin laf sokma sanatının sergisi olmuş. Ya bari bir tane en güzelinden paylaşsaydın da bizde sadece sözün güzelliğine, anlamına baksaydık. Yok, efendim her bulduğunu koymuş, her beğendiğini paylaşmış. Sorarsın çünkü sorman için yapıyor belli. –Ne oldu, kim kızdırdı seni? - Hiç sorma yaa – İyi boşver takma dersin  –özele gel der… Aldın mı başına belayı, şimdi on saat seni esir eder ekranda. Niye sordun ki şimdi. Sorma ki kalsın, yok ya kalmaz anlamadı sanıp bir daha bir daha gönderecek ve olan senin duvarına olacak. Açıkçası takipten çıkarırım şahsen, sormam yani uğraşamam. Sormam çünkü isim vermediğine göre özeldir işe karışmamak lazım…
Twiter da kelime çöplüğüne dönmek üzere, bazen çok traji komik olduğunu düşünüyorum. Adamın ya da kadının biri saçma bir şey yazıyor ardından inanılmaz beğeni twiter sallanıyor resmen. O insanların birine sorsan neden beğendin, dönüp neyi diyecek kadar da…… İşte öyle diyemedim gerisini.
Sahtecilik sosyal medya ile tavan yaptı. Sosyal medyayı, amaç-araç ayırımı yaparak yerinde ve düzgün kullanmak lazım. 
Bu sahtelikten bir gün herkes bıkacak mı? Sosyal medyadan bağ sağlığı da dilenir, düğün davetiyesi de verilir oldu. Yakında takılar da, günde yapılır, hediyeler de sanal olursa hiç şaşmam.  Sözün özü şu; bazı değerler, sosyal medya ile olmamalı. Yerinde kullanmak gerekir. Bazen elektrik yokmuş gibi davranamaz mıyız? Ne dersiniz sosyal medya çıktı mertlik bozuldu diyenler, sahte görünümün insana vereceği sanal zevkin aslında bir rüya kadar geçersiz bir kısa sevinç olduğunu anlayabilecekler mi?
Sevgiyle kalın…