Burak Yılmaz'ın kazası üzerine
Cumartesi sabahı iş yerime gelip rutin işleyişin ardından Kasımpaşa – Trabzonspor maçına gittim. Uzun zaman sonra takımın İstanbul'a gelmesi beni heyecanlandırmıştı. Havanın güzelliği de güne renk katıyordu. Rüzgarlıydı biraz ama olsun.
Karşılaşma Trabzonspor'un üstünlüğü ile başlayıp bitti. Rangel'in kritik pozisyonu gole çevirememesi sonrası elde edilen 3-0'lık skor herkesi sevindirdi.
Burak Yılmaz golleri atan oyunculardan biriydi. Takımını yine aldı ve sırtladı. Gol istatistiğini de geliştirdi.
Maç sonrası kendisiyle görüşme ve fotoğraf çektirme şansı buldum. Futbolculuğunu ele aldığınızda belki de Türkiye'de en iyisi Burak.
Onu tanıyanlar az çok bilir. Özel hayatıyla ve özellikle evliliği ile çok gündeme geldi Burak Yılmaz. Çin'de iken de burdayken de spor kamuoyunun odak noktasıydı. Trabzon onun için bu sebeple iyi bir tercih oldu.
Kasımpaşa'dan sonra gazeteye gelip eve dönmem derken saat 11'i bulmuştu. Sabah kalktığımda Burak Yılmaz'ın olduğu iddia edilen kazada bir Ferrari ile taklalar attığını okudum. Sağlık her şeyden önemli elbette. Kendisine geçmiş olsun. Trabzonspor ve Türk futbolunun önemli bir değeri Burak. Daha atacak ve sevinecek çok golü var.
Futbolculuk eyvallah ama hayatın diğer alanlarında da bu çizgiyi koruyabilmek önemli. Selçuk ve Olcan'ın da bulunduğu grupla maç sonrası eğlenen Burak Yılmaz'ın geçirdiği gece alkollü olup olmadığı muamma olarak kaldı. Olay yerini terk etmesi her türlü şüpheyi de beraberinde getirdi. Can kaybının yaşanmaması tek teselli.
Trabzonsporlu taraftarlar kendisine duydukları aidiyetle kendisine sahip çıkıyorlar. Elbette çıkmalılar ancak haklıyı, doğruyu ve yanlışı da ayırt etmek gerekiyor. Doğruları insanlara göre değiştirirsek orada olay patlak veriyor.
Burak Yılmaz bugün Fenerbahçe, Galatasaray veya Beşiktaş'taki X bir oyuncu olsaydı bu tepkiler aynı şekilde kalır mıydı yoksa farklı bir tavır mı takınılırdı?
Para konusunda sıkıntı yaşamıyor olabilir Burak Yılmaz. Allah daha çok versin. Ancak olay yerinden arkadaşlarının da yardımıyla ayrılması bende hep bir şüphe olarak kalacak. İddia etmemekle birlikte Burak'ın alkol kullandığını düşünüyorum. Bu benim kanaatim. Türkiye'de en kolay ulaşılabilecek birimlerin başında emniyet geliyor. Sigorta şirketinden de bu sebepten dolayı belki de beklemediği bir cevap geldi kendisine.
Kaza sonrası 206 liralık bir ceza kesildi Burak Yılmaz'a. Olay yerini terk ettiği için. Kameralarla sabitlenen bir kazanın ardından bir cipi belki de hurdaya çıkaran, kendi aracını pert eden bir vatandaş için alkol testi yapılamadığından dolayı böyle bir yaptırım uygulandı. Hukuka hakim değilim ancak belki de bu hareketle 'delil karartma' konusunda ister istemez bir davranış gerçekleşti.
Burak yerine 'sıradan bir kişi' olsaydı prosedür nasıl işleyecekti? Soru işareti ve nokta...
Kaza üzerinden günler geçti ancak konunun fazla irdelenmemesi canımı sıktı. Bu sebeple yazdım. Burak Yılmaz'ın bu tür bir şaibede adının olmaması temennimdi ancak ister istemez o belirsizlik hep üzerinde kalacak. Bir Trabzonsporlu olarak üzüldüm. Futbolculuk kariyerinde başarılar dilerim.