İmamsız cami olmaz!
Çatalca’nın Çiftlikköy Mahallesinde ne yazık ki imam yok! Caminin müezzini yok şarkısını biz “Caminin İmamı Yok” olarak değiştirebiliriz. Sebebine gelelim isterseniz…
Çiftlikköy Mahallesinde “ İmam Evi” yani Lojman yokmuş. Çatalca Müftüsünü aradım telefonla, önce onunla bir konuşalım da, nedir bu işin aslı öğrenelim dedik.
Duyduklarım karşısında bir hayli şok olmadım değil hani! İmamlar her ay sınava giriyorlarmış ve tercih yapıyorlarmış. Çiftlikköy Mahallesinde Lojman görünmediği için de burayı tercih etmiyorlarmış. Belki de devlet memurları içerisinde herhalde bu anlamda en rahat memur kesimi imamlar oluyor desenize siz şuna.
Bir öğretmeni, bir polisi, bir askeri “ Lojman yokmuş, ben oraya gitmeyeyim” diye bir seçenek ile tayin ettiriyor musunuz? Böyle bir şey mümkün değil ki?
Çatalca Belediyesi buradaki lojmanı, yani kendi mal varlığı olan bir binayı Diyanet İşlerine devretsinmiş! Yok daha neler!
Bugün asgari ücret ile ev geçindirmeye çalışan nasıl ki kira ödeyerek çalışıyor ise, İmam efendinin ne ayrıcalığı var bu memlekette de illaki lojmanlı mahalle camii ister?
Demek ki bu ülkenin en rahat devlet memuru kadrosu İmam Efendiler! Maaşı al, hatim indirme paralarını al, falanca mevlid oku para al! Ve ev kirasından kaç! Vay anasını be!
Neyse, sonra Belediye Başkanı Cem Kara’yı aradım. Müsait olduğu bir zaman sonra bana döndü ve “ Çiftlikköy Mahallesinde daha önceki yıllar iki yıla yakın imamın ev kirasını biz ödedik” dedi.
Daha sonrasında ise hemen hemen aynı fikirde olduğumuz konuşmalar…
He bu arada şimdi bizim başkan haklı! Yapsa bir dert, yapmasa bir dert! Okulları ele alalım mesela. Boyasını yap, falanını, filanını yap ama okulda öğrencilere kariyer günleri programları düzenle, git başka bir ilçeden bir belediye başkanı getir. Bu, bizim ilçemizin belediye başkanına aslında resmen küfür etmektir.
Şimdi de sanki Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara lojman için yer vermiyormuş ta, imamın kirasını ödemiyormuş ta falan gibi cümleler ile kimse kusura bakmasın ama imam efendileri sadrazamın sol yanına çevirme çabası göstermesin.
O zaman ilçe belediyeleri her mahallenin imamını da, öğretmenini de, doktorunu da, ebesini de, aynı kategoride bir kefeye koymalı. İmam da bu devletin memuru, benim öğretmenim de doktorum da!
Şimdi birileri der mi ki “Sus çarpılırsın”
Deyin beyler, deyin… İstediğiniz kadar deyin, “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” Bu bir haksızlıktır. Sırf lojmanı yok diye o mahallenin camisini imamsız bırakan imam bizden değildir!
Bu arada benim dedem de imamdı! İmam Hafız Hacı Hakkı Sügür’ün torunu olarak günümüzün imamlarını da ayrıca hayretle izliyorum.
Çiftlikköy mahallesindeki imam sorunu çözümlenemiyor ise, ilçe müftülüğü göreve davet etmek bizim de asli görevimiz. Tabi yine çözümlenemiyor ise Sayın Kaymakam İnci Sezer Becel’in konuya el atacağını da düşünmüyor değilim hani!
Okul öğretmensiz, cami imamsız, hastane doktorsuz olmaz!