Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Parçalı az bulutlu
15°
Ara
Damga Gündem Sinan Ateş davasında sanık polisin ifadesi ortaya çıktı: İsmini bilmiyorum, yakalaması olduğunu nereden bileyim

Sinan Ateş davasında sanık polisin ifadesi ortaya çıktı: İsmini bilmiyorum, yakalaması olduğunu nereden bileyim

Sinan Ateş davasının bugünkü duruşmasında davada sanık olan polis Murat Can Çolak'ın ifadesi ortaya çıktı.

KAYNAK: DHA
Okunma Süresi: 3 dk

Duruşmaya öğle arası verildikten sonra devam edildi. Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı yöneticisi tutuklu sanık Emre Yüksel, suçlamaları reddederek, "12 yıllık mimarım, Türkiye Futbol Federasyonu'nda hakemlik yaptım. Ben kanunlara uyan, vatanına milletine bağlı bir insanım. Maktul Sinan Ateş'le hiçbir tanışıklığım yok. Olaydan bir gün önce silah ruhsatım çıkmıştı. Olayın olduğu gün Tolgahan Demirbaş'la çiftlikte atış yapmak için görüştük, sonra Balgat'ta yemeğe gittik, ardından ocağa gittik işlerimizi hallettik. Ben hayatımın bütün akışına devam ediyordum. Tutuklanma gerekçemde hiç tanımadığım Aytaç Ataç ve Çağlar Zorlu'nun ifadeleri yüzünden tutuklandığım soruluyor. Ben kimseye Sinan Ateş'in avukatı Ali Yücel'in plakasını sormadım. Ben Tolgahan'a bir plaka sordum, o da Ali Yücel isimli şahsa ait çıkmış. 2,5 yıl önce atılmış bir mesaj; ifademde gösterilince hatırlamıştım. Ben bir kafe açmıştım, bu araç da orada rahatsız olunmuş bir araç olabilir, o yüzden sormuşumdur. Tolgahan benim sık görüştüğüm bir arkadaş, o yüzden sordum. Tahliyemi talep ediyorum" dedi.

ESKİ CİNAYET BÜRO AMİRİ: İSMİNİ VE ADRESİNİ VERMEDİM

Ankara Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi eski Cinayet Büro Amiri Mustafa Ensar Aykal ise Sinan Ateş'in adres, telefon gibi kişisel bilgilerini alarak, saldırıyı gerçekleştiren Eray Özyağcı'ya verdiği iddialarını reddettiğini belirterek, "9 aydır cezaevinde olduğum süre zarfınca olayı gerçekleştirenlere Ateş'in konumunu verdiğim medyada yazılmış, bunları okumuşum, bu olayın içinde Meclis'in içinden bir vekilin de olduğunu görmüş, tüm bunları sabırla dinlemiş, başkaları gibi 40 kapının ipini çekmeden beklemişim. Alınan ifademde de "aldatma" usulünün tamamını anlatacağım. Tolgahan Demirbaş isimli şahıs dışında kimseyi tanımıyorum. Kendisi çok sayıda meslek büyüğümü tanıyan, onların vasıtasıyla şahsımı tanıyan, emniyet, bürokrasi camiasından çok sayıda tanıdığı olan, herhangi bir adli suça karışmadığını bildiğim, öğretmen ve evli biridir" dedi.

Tolgahan Demirbaş'ın gönderdiği numara üzerine nöbetçi amirlik üzerinden sorgulama yaptırdığını söyleyen Aykal, amirlikteki polisin "Numara önceki Ülkü Ocakları Genel Başkanına çıkıyor" dediğini, kendisinin de Demirbaş'a "Önceki GB'ye (Genel Başkan) çıkıyor" diyerek mesaj attığını ve Sinan Ateş'in ismini ve adresini vermediğini iddia etti.

Sanık Aykal, Tolgahan Demirbaş'ı kastederek, "Bu şahıs, zamanla tarafımda oluşturduğu güven çerçevesinde bazen şahsımdan bilgi taleplerinde bulunmuştur. Bu fiilin suç olduğunu bilmekteyim. Ama olağanüstü durumlar gibi yaklaşılıyor. Söyleyeceklerim bu kadar. Olay bundan ibaret. Tahliye talebim vardı" dedi.

Aykal, telefon şifresini neden vermediğinin sorulması üzerine de, "Başkanım susma hakkım var diye biliyorum. İçeride tutulduğuma dair somut bir delil ortaya çıksın, telefon şifremi paylaşırım" diye cevap verdi. Duruşmaya yarın devam edilecek.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *