Ormanlarda yürüyüş yaparken karşılaşabileceğiniz en tehlikeli şeylerden biri: Amanita phalloides, halk arasında bilinen adıyla "Ölüm Meleği" mantarı!
İlk bakışta masum gibi görünse de, tek bir ısırığı bile insanı komaya sokabilir ve hatta ölüme yol açabilir. KOAH, beyin kanaması gibi hastalıklar kadar tehlikeli bir zehirli mantar, hayatınızı riske atabilir. Bursa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Gülay Ok, bu tehlikenin farkında olunması gerektiğini vurguluyor ve zehirli mantarların etkileriyle ilgili şok edici sonuçlar paylaşıyor.
Amanita Phalloides: Masum Görünse De, Tahribatı Büyük!
Bütün dünyada "Ölüm Meleği" olarak bilinen bu mantar, amatoksin adlı bir zehir içeriyor. Prof. Dr. Gülay Ok'un açıklamalarına göre, Amanita phalloides, ölüme yol açan mantar zehirlenmelerinin %95'inden sorumlu! Peki, bu mantar nasıl bu kadar tehlikeli? Zehiri pişirseniz bile geçmiyor! Isıya, dondurmaya ve pişirmeye dayanıklı olan amatoksin, hiç bir işlemle etkisiz hale getirilemiyor. Ölüm meleği mantarı, ormanlarda ve özellikle nemli ortamlar içerisinde tehlike yaratıyor. Yenilebilir mantarlarla karışması da olası olduğundan, ormandan mantar toplamak son derece riskli.
Mantar Zehirlenmesinin Belirtileri: İlk Saatlerde Tehlikeli Bir Savaş Başlar
Peki, bu tehlikeli mantar tüketildiğinde neler olur? Prof. Dr. Gülay Ok, zehirli mantar yedikten sonra görülen ilk bulantı, kusma ve karın ağrısı gibi belirtilerin ilk üç saatte yaşandığını belirtiyor. Ancak, bu belirtiler hafife alınmamalıdır, çünkü zararlı etkiler sadece bununla sınırlı kalmaz. 24 saat sonra ise daha ciddi semptomlar ortaya çıkıyor: Karaciğer ve böbrek fonksiyon bozuklukları, organ yetmezliği ve çoklu organ yetmezliği tablosu!
Bu dönemde zehrin etkisi artar ve tedavi süreci zorlu bir hal alır. Prof. Dr. Ok, mantar zehirlenmesinin erken teşhis edilmesinin önemini vurgulayarak, ilk bir saat içinde kusturma yapılması gerektiğini söylüyor.
Alkol ve Mantar: Katlanarak Artan Tehlike!
Mantar yedikten sonra alkol almak, zehirlenmeyi çok daha kötü bir hale getirebilir. Prof. Dr. Ok, alkolün mantar zehirlenmesi üzerinde yıkıcı bir etkisi olduğunu ve bulantıları artırarak hastanın durumunu çok daha kritik hale getirebileceğini belirtiyor. Alkolle birlikte tüketildiğinde, mantarın toksinleri vücuda çok daha hızlı yayılır ve hastalığın seyrini hızla kötüleştirir. Köylüler, genellikle doğadan mantar toplarken yanılabilirler, bu yüzden bilinçsizce mantar toplamak ve tüketmek oldukça tehlikelidir.
Zehirli Mantarların Karşısında Ne Yapmalı?
Zehirli mantar tüketildiği takdirde yapılacak ilk şey, en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurmak olmalıdır. Prof. Dr. Gülay Ok, mantar zehirlenmesinin ilk belirtilerinin ardından hastaneye başvurulması gerektiğini tekrarlıyor. Erken tedavi, hayati tehlikeyi büyük oranda azaltabilir. Bulantı ve kusma gibi hafif belirtiler, bazen ihmal edilebilir, ancak zamanla ciddi bir karaciğer yetmezliği ve organ hasarı ortaya çıkabilir.
Doğal Yaşamda En Tehlikeli Düşman: Doğadan Mantar Tüketmeyin!
Prof. Dr. Gülay Ok, doğadan mantar toplamanın risklerine dikkat çekiyor ve "doğal ortamlardan mantar toplamak" yerine, "güvenli kültür mantarlarını" tercih etmenin daha doğru bir tercih olacağını belirtiyor. Ayrıca, mantar yemeyi planlıyorsanız, mutlaka uzman kişilerden yardım alın ve doğadan bilinçsizce mantar tüketiminden kaçının.