Kentte mali müşavirlik yapan H.A., belindeki ağrılar nedeniyle 2018'in Aralık ayında özel hastaneye başvurdu. Burada yapılan tetkik ve kontrollerde, H.A.'nın omuriliğinde kitle tespit edildi. Operasyon ile alınan kitle, patolojik inceleme için hastanenin anlaşmalı olduğu Gaziantep ve Antalya'daki 2 ayrı patoloji merkezine gönderildi. Her 2 merkezden gelen sonuçlara göre, H.A.'nın 4'üncü evre kanser olduğu belirtildi. Raporlar doğrultusunda onkoloji servisine giden H.A.'ya, hem ilaç verildi hem de kemoterapi tedavisi uygulandı.
Bu süreçte ailesinden uzaklaşan ve psikolojisi bozulan H.A., bir yandan da ölüm düşüncesiyle mezarını kazdırdı. Tedavi sürecine de devam eden H.A., bir süre sonra yakınlarının yönlendirmesiyle alınan kitleyi yeniden tetkik ettirmek istedi. Kitle, 2019'un Haziran ayında, bu kez Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde incelendi ve iyi huylu olduğu raporlaştırıldı. Rapor doğrultusunda yapılan muayene ve tetkiklerde ise H.A.'da herhangi bir kanser bulgusuna rastlanılmadı.
MAHKEME ADLİ TIPTAN RAPOR İSTEDİ
H.A., raporların yanlış olduğunu öğrenince avukatı İmam Akgün Çuhadaroğlu aracılığıyla patoloji merkezlerine manevi tazminat davası açtı. 11'inci Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan davada; H.A., ailesi ile ilişkisinin bozulduğunu ve telafisi imkansız travma yaşadıklarını belirtti. Patoloji merkezleri de boyanma teknikleri ile inceleme yaptıklarını ve kesin kararın doktorlara ait olduğunu belirterek, suçlamaları kabul etmedi.
Mahkeme heyeti, konuyla ilgili Adli Tıp Kurumu'ndan da görüş istedi. Adli Tıp Kurumu Başkanlığı İhtisas Kurulu'nca hazırlanan raporda; davalı patoloji merkezlerinde incelemenin genel kabul görmüş ilke kurallarına uygun olmadığı belirtildi. Heyet, raporun gelmesinin ardından görülen davanın son duruşmasında H.A.'ya 15 bin, eşi K.A.'ya 7 bin 500 ve annesi H.A.'ya 7 bin 500 lira olmak üzere 30 bin lira manevi tazminat ödenmesine hükmetti.
'HERKES HAKKINI ARAMALI'
Davayı kazandıkları için mutlu olduklarını belirten H.A.'nın avukatı İmam Akgün Çuhadaroğlu, "Müvekkilim yaşadığı süreçte ölümü bekler bir hale gelmişti. Bu süreçte yakınlarının yönlendirmesi ile birlikte tümörün başka bir merkezde yeniden tahlil yapmasına karar vermiştir. Daha önce tahlil yapılan merkezlere ulaşıp, tümörü Gaziantep Üniversitesi'ne götürüp yeniden tahlil yaptırıyor. Burada yapılan tahlillerin ardından gelen raporda tümörün iyi huylu olduğu tespit ediliyor. Bu rapor ile birlikte yeniden gittiği doktorunun aradığı patoloji merkezi deyim yerindeyse 'pardon' demiştir. Bunun sonucunda bizler müvekkilim, eşi ve annesi adına manevi tazminat davası açtık. Davamızın adli tıp raporu ile de haklılığı ortaya çıkmıştır. Mahkeme de davamızı kısmen kabul ederek, manevi olarak 30 bin TL tazminata karar verdi. Vatandaşlarımızın bu gibi durumlarda haklarını aramaları lazım. Sağlık, hayattaki en önemli konudur. Bu gibi olaylarda 'pardon' demekle konu kapatılmamalı ve herkesin hakkını aramasını tavsiye ediyoruz" dedi.