Yıllardır dilimizde tüy bitti vazgeçin şu havai fişek sevdasından diye. Bakın dün az daha 13 vatandaşımız belki de canından olacaktı.
Gözünden olacaktı.
Kaşından, kolundan bacağından olacaktı.
Sonuçta hemen yanı başında patlayan havai fişek deposu bir anda hem korkuya hem paniğe hem de infiale neden oldu ve kıvılcımlar bazı vatandaşlara da temas ederek yaralanmalarına neden oldu.
Havai fişek deposu diyorum çünkü ortalama havai fişek patlatılmasının çok çok üzerinde bir malzeme kullanılıyordu.
*
Sadece bu yıl değil.
Büyükçekmece’de 20 yıldır yapılan Kültür ve Sanat Festivali’nin her yıl final gecesinde benzeri yaşanıyor.
Gece yarısını geçen saatlerde bebekler yatağından fırlıyor.
Kuşlar canından oluyor.
Zehirleniyor.
Yaralanıyor.
Hava kirliliği yaşanıyor.
Ama ne hikmetse Büyükçekmece’de 20 yıldır başarılı bir festival gerçekleştiren Büyükçekmece’nin 25 yıllık belediye başkanı Hasan Akgün havai fişek sevdasından vaz-geç-mi-yor…
*
Affedersiniz ama bir şey söyleyeceğim.
Havai fişek patlatılınca bizim bilmediğimiz bir şeyler mi oluyor.
Nedir bu havai fişek sevdanız.
Bakın ne güzel işte havai fişeğin yanlışlığına ve zararlarına kanaat getirmişsiniz ki aslında aldığınız meclis kararları ile vatandaşların patlatmasını yasaklamışsınız.
İyi de vatandaşa yasak size serbest olacak iş mi?
Veya şöyle söyleyelim; havai fişek patlatılmazsa ‘Dünyanın en iyi festivali’ olmayacak mı?
*
Bakın inanın bana siz yarın bir daha ‘festival finalinde kesinlikle havai fişek patlatılmayacak’ kararı alın.
Size varsa o oylama, bu kararınızdan dolayı daha yüksek oy verilecektir.
Halkın gözünde daha iyi bir festival olma özelliğine bürünecektir.
Ben kendi adıma söyleyeyim, sırf o havai fişek rezaletine tepkimden dolayı festivalin final gününe yıllardır katılmıyorum.
O çağdışı olayın şahidi olarak o alanda bulunmak istemiyorum.
Ve bu durumu ısrarla yazıyorum, sosyal medyadan paylaşıyorum, çünkü çok ama çok yanlış olduğunu biliyorum.
Dün akşam da Kadıköy’deydim.
Gece saat 1’i geçmiş.
Bir arkadaşım mesaj atmış, havai fişek patlatılırken yaralanmalar oldu diye.
Güzel bir ortamda dostlarımla eğlenmekteydim.
Dışarı fırladım, sosyal medyadan paylaşım yaptım.
İnşallah ama inşallah hiçbir vatandaşımıza ciddi bir zarar gelmemiştir diye dua ettim.
Allah’tan kaza hafif atlatılmış ve 13 yurttaşımız hafif yaralanmış.
*
Hadi Allah korusun ya bu yaralanmalar daha ağır olsaydı.
Yani kusura bakmayın da ‘Bir musibet bin nasihatten iyidir’ deyiverin ve Büyükçekmece’de havai fişek atılmasını tamamen yasaklayın.
Çok mu zor?
Geçenlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sevgili Ekrem İmamoğlu’na da bahsettim.
Büyükçekmece Belediye Meclisi güzel bir şey başlatmış.
Bunu İBB Meclisi’ne de taşıyalım.
İstanbul’un genelinde havai fişek atılması tamamen yasaklansın.
Çok duyarlı ve çevreci bir karar olur.
Tüm partili meclis üyelerinin olur vereceğini biliyorum.
Ekrem başkan da olabilir neden olmasın dedi.
Umarım ve dilerim duyarlı bir İBB meclis üyemiz bu konuyu belediye meclisine taşır.
Ve ivedilikle bu karar alınır…
Festivalde ciddi bir emek var…
20 yıldır aralıksız devam eden Büyükçekmece Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali'nin konuk sayısına baktığınızda.
Hizmet veren personel sayısına baktığınızda.
O personelin neler çektiğini gözlemlediğinizde.
Aralarında çok yakın arkadaşlarım olduğu için olayın ciddiyetini ve zorluğunu da söylemekte fayda var.
Gerçi artık sıradan bir ilk okul bile üç beş ülkeden folklörü davet ederek festival yapıyor.
Ama Büyükçekmece her yıl çıtayı biraz daha yükselterek işini ne kadar ciddiye aldığını göstermeye çalışıyor.
*
Festival senede bir hafta oluyor ama yankısı bir yıl sürebiliyor.
Uluslararası Folklor Organizasyon Komitesi CIOFF yıl içerisinde festival yapanları denetliyor.
Kimine bir daha festival yapma yetkisi vermiyor.
Kimisini ödüllendiriyor.
Mesela bildiğim kadarı ile CIOFF’un Türkiye Yetkilisi geçtiğimiz yıl Gökcan Koleji seçildi.
Bu yetki bir yıl mı sürüyor daha az veya fazla mı bilemiyorum?
Ve açıkçası bu tür yetkilenmeden, ödüllerden ziyade ortada bulunan emeğe, özene, düzene ve etik değerlere daha çok kıymet verilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Mesela Akgün son festival finalinde yaptığı konuşmada ‘Dünyanın en iyi festivali’ demiş.
Doğrudur iyi olup olmadığına bizler karar verebiliriz.
Ama bazen CIOFF gibi kurumlar üzerinden giderek ödüllü festival falan kullanılıyor o ödüllerin nasıl verildiğini bildiğim için, o şekilde yakıştırmaları doğru bulmuyorum.
Festivalde dağıtılan basın ödüllerine dair
Tabi bir de festival tarihi boyunca dağıtılan basın ödülleri var.
Yine yıllardır festivalde her yıl bölgemizde yayın yapan basın temsilcilerine verilen plaketleri eleştirdiğimi, eğer plaket verilecekse ortaya emek koyan, hak eden, Büyükçekmece’yi senede bir gün değil her gün, her an takip eden, yazan çizen basın mensuplarına plaket verilmeli diyorum.
Bu yıl 40-50 kişiyi sahneye davet ederek plaket verilmemesi doğru bir karar.
Ancak bu kırk elli kişi arasından her yıl ödül almaya layık bir kişi belirlense fena olmaz.
Zira bu hareket başarı, çalışkanlık, özen, işinin hakkını verme anlamında teşvik de eder ve ilçede ne kadar kaliteli medya bulunursa o kadar da kazanan Büyükçekmece olur.
*
Ulusal medyaya verilen ödülleri de eleştireceğim.
Oktay Ekşi benim de saygı duyduğum, gazetecilik birikimine gıpta ettiğim bir meslek büyüğüm.
Bu tür eskileri yad etmek güzel.
Deniz Zeyrek ise hemşehrim, arkadaşım, son günlerde gazetecilik ve televizyonculuk başarısı inkar edilmeyecek kadar taktir gören bir meslektaşımız.
İyi de.
Sonuçta bu ödülleri Büyükçekmece Belediyesi veriyor.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı, başbakanlığı, meclis başkanlığı, şu veya bu bakanlık vermiyor.
Dolayısıyla bu isimlerin arasında Büyükçekmece’yi simgeleyen bir basın mensubu da eklenebilirdi.
Bu satırları yazma sebeplerimden birisi de İstanbul Gazeteciler Dernek Başkanı olarak dernek üyesi meslektaşlarımın çoğunun hakkının yendiğini düşündüğüm içindir.
Ve ben bir STK başkanı olduğum için şayet düşünülse böyle bir ödülün bana verilmesinin de doğru olmayacağını bildiğim için içim rahat bir şekilde bu durumu yazmaktayım…
Ne diyelim, biz sözümüzü söyleyelim, havai fişek konusunda da, ödüller konusunda da, festivalin geleceğe çok daha doğru, çok daha başarılı taşınma konusunda da ufacık bir katkımız olursa o festivalde gönüllü olarak çalışan, yemek yapan, misafir ağırlayan Büyükçekmeceliler kadar keyif alır, mutlu oluruz…
İyi haftalar diliyorum…
Okunma Süresi: 6 dk
Zuhal Topal'la Yemekteyiz Menekşe ve Emrehan kimdir, aslen nereliler? Yemekteyiz Menekşe ve Emrehan kaç yaşındalar, meslekleri nedir?
#Televizyon / 25 Kasım 2024
Mermerciler Sitesi'ndeki yangın 50'nci saatinde devam ediyor!
#İstanbul Haberleri / 25 Kasım 2024
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *