Diyanet İşleri Başkanlığı, Bodrum'da Gökova Koyu manzaralı bir arazide, yaklaşık 100 milyon liraya mal olacak devasa külliye inşaatına hukuki süreç tamamlanmadan yeniden başladı. Külliye inşaatı, Bodrum Ortakent Kargı Caddesi üzerinde ve bütün Gökova Koyu'nu gören 10 bin 300 metrekarelik arazi üzerinde bulunuyor. Külliye yapımı ilk olarak 2016'da gündeme gelmiş, Bodrumluların itirazı ve hukuki süreç nedeniyle hafriyat çalışmaları durdurulmuştu. Ancak hafriyat çalışmaları yeniden başladı. Bodrum Mimarlar Odası eski Başkanı Cevat Kalfa süreci şöyle anlattı: “Arazi 2012'de Ortakent-Yahşi Belediyesi tarafından sosyal kültürel ve dini alan olarak ayrıldı ancak daha sonra İlçe Müftülüğü ve Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından plan tadilatı değişikliği yapılarak Dini Kültür ve Bilgilendirme Tesisi alanına çevrilmek istendi. Bodrum Belediyesi'nde iki kez görüşülen plan tadilatı reddedildi. Belediye ruhsat vermeyi de kabul etmedi. Çünkü inşaat 5 katlı bina olarak yapılmak istenmektedir. Yapıların Bodrum ekolüne ve mimarisine aykırı olmaması gerekir. Ayrıca 2016'da ruhsat iptali için açtığımız dava sonuçlanmadı, dava sonuçlanmadan inşaatın başlaması doğru değil.” Yüksek mimar Murat Artu da “Bodrum'un en cazip plajına İslam merkezi yapmak, sosyal çatışmalara davet çıkarmaktan başka bir şey değil. Proje dayatılarak, hayata geçirilecek” dedi.
Bodrum halkına kulak verin
Külliye inşaatına tepki gösteren ve inşaatın durdurulması için imza kampanyası yürüten Bodrumlular ise “Bodrumlular Bodrum’a sahip çıkıyor”Bodrum kimsenin tapulu malı değildir, bu topraklarda yaşayan herkesin söz hakkı vardır.“Mera alanlarına ve verimli tarım topraklarına toplu konut inşaatları istemiyoruz ! Orman alanlarına yeni turizm tahsis alanları istemiyoruz! Denizin kıyı kenar çizgisini değiştirecek yatırımlar istemiyoruz! Hazine arazilerine külliye istemiyoruz !” dedik.
Bu yerler; havamız,suyumuz, gıdamızdır.
Bu yerler; bizlerin tüm canlılar ile birlikte yaşam alanlarımızdır.
Doğayı ve doğal varlıklarımızı rahat bırakalım,
Merkezi yönetimden doğru yerler ve doğru ölçekler saptanana kadar bu projelerden vazgeçilmesini talep ediyoruz.
Daha fazla geç kalmadan , geri dönülmez kalıcı tahribatları büyütmeden, “ Bodrum ‘u devam ettirecek nitelikleri tehlikeye atmadan mutlak önlemler alınmalıdır. Kanun koyucu örnek davranış göstererek bu yönde çaba göstermeli, yasaları gözden geçirmeli, koruyucu olmalıdır” açıklamasını yaparak, seslerinin duyulmasını talep etti.