İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada kadın haklarına verdiği destekle dikkat çekti. Dervişoğlu, Yenidoğan Çetesine ve Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'na eleştirilerde bulundu.
İstanbul Sözleşmesi ve Kadına Karşı Şiddet
Dervişoğlu, İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılmasına ilişkin yapılan gecenin bir vakti alınan kararları hatırlatarak kadına karşı şiddetle mücadele konusunda kararlı olduklarını vurguladı. Kadın haklarının korunması ve yükseltilmesi için ellerinden geleni yapacaklarını belirtti.
Dervişoğlu: “İYİ Parti olarak; kadının konumunun korunması ve o konumun yükseltilmesinin mücadelesini veriyoruz. Atalarımızdan öğrendiğimiz örfün ve Atatürk’ten bize emanet bırakılan değerlerin icabını yerine getiriyoruz. Bir avuç meczubu memnun etmek için, bir gece yarısı kaldırdıkları İstanbul Sözleşmesini de yine bu yüzden unutmuyoruz. Emin olunsun ki; ilk fırsatta çok daha güçlü şekilde yürürlüğe koyacak, bunu yaparken de bir kanun lafzı olmaktan çıkartıp, bir bilinç meselesi olarak kadına karşı şiddet meselesini, tam da Türk’e yaraştığı şekilde çözeceğiz. Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, “Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça, öteki kısmı göklere yükselebilsin?”
Kreş Krizine Tepki
Geçen hafta yaşanan kreş krizine de değinen Dervişoğlu, Milli Eğitim Bakanı Yusuf'un kreşlerle ilgili aldığı kararları eleştirdi. Kadınlara ve çocuklara yönelik hizmetlerin kısıtlanmasını sert bir dille eleştiren Dervişoğlu, AKP'li belediyelerin ayrıcalıklarını ve muhalefetin zorluklarını dile getirdi.
Müsavat Dervişoğlu: “Kim yararlanıyor kreşlerden kardeşim? Gece gündüz çalışmak zorunda kalan vatandaş yaralanıyor, özellikle de çalışan anneler yararlanıyor. Bu kadınlar, alın teriyle evlerine üç kuruş getirirken, yakalarında parti rozetleri mi var? Siz kimi cezalandırıyorsunuz? Siz kimin hizmet alma hakkını, kimden kaçırıyorsunuz? Siz kendinizi ne zannediyorsunuz? Ve İş bu haldeyken, Okullara temizlik malzemesi koymaktan aciz bir bakan çıkıp, boyundan büyük o lafları yüzsüzlükle edebiliyor.”
Devlet Yönetimindeki Sorunlar
Dervişoğlu, devlet yönetimindeki aksaklıklara da dikkat çekerek, iktidarın belediyeleri sosyal yardım kurumlarına dönüştürdüğünü ifade etti. Saray rejiminin şehirleri talan ettiğini ve kadınlara, çocuklara zor anlar yaşattığını belirtti.
Dervişoğlu: “İşte bu bölücülüktür. Sözde “Devleti yönetmek” görev ve iddiasına sahip olanlar, bu görevlerini yerine getirmediği gibi, işleyenleri de bozuyor, kurumların köküne kibrit suyu ekiyorlar. Cumhurbaşkanı ve artık sekreterden başka bir şey olmayan bakanları, kendi görev sahalarındaki işlerle meşgul olmadıkları için, belediyeler, adeta bir sosyal yardım kurumu işlevi görmek zorunda bırakılmaktadır. Bilinsin ki bu durum, iktidarın zavallılığın bir sonucudur.”
Teğmenler Soruşturması ve Türk Ordusu hakkında çarpıcı açıklamarda bulundu
Teğmenlerin disipline verilmesine de değinen Dervişoğlu, genç teğmenlerin Türk ordusuna hizmet ettiğini ve onlara sahip çıkılması gerektiğini ifade etti. Toplumsal infial yaratmak yerine gençlerin değerlerinin korunması gerektiğini vurguladı.
Müsavat Dervişoğlu: “Halleri o kadar perişan ki Türk ordusuna açtıkları savaşı görmüyoruz sanıyorlar. Teğmenler ihraç istemiyle disipline veriyorlar. Gencecik teğmenler üzerinden toplumsal infial yaşatacak olaya girilmesinin kime ne faydası vardır? Onlar bizim evladımız, ihraç edilecek değil sahiplenilecek değerlerimizdir.”
Erdoğan ve Bahçeli İlişkisi
Son olarak Dervişoğlu, muhalefetin saraya yönelik eleştirilerini ve Erdoğan'ın tutumunu sorguladı. Bahçeli'nin sözlerine sahip çıkan Erdoğan'ın gerçek niyetini sorgulayan Dervişoğlu, halkın merak ettiği konuların açıklığa kavuşturulmasını talep etti.
Müsavat Dervişoğlu: “Normalleşmeyi kötü emsalleri alarak okuyan muhalefet sarayın izah memurluğuna soyunmaktadır. Saray, bir muhabberat devleti kurmak istemektedir. Erdoğan, meseleye sen nasıl bakıyorsun? DEM başkanları Adalet Bakanlığı'na talepte bulunmuş. Bakanlık, 6 aylık görüş yasağı getirmişti. Bu yasak olmasına rağmen gündeme getirilen görüş talebine bizim bakışımız belli de merak ettiğimiz Erdoğan'ın nasıl baktığıdır. Öcalan ile görüşmelerine Sayın Cumhurbaşkanı hangi pencereden bakıyor öğrenmek istiyoruz. Bahçeli, sözünün sonuna kadar arkasındaymış. Sayın Erdoğan da Bahçeli'nin sözlerinin sonuna kadar arkasında mı bunu milletimiz merak etmektedir. ”