Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Ara
Damga Gazetesi Televizyon İnci Taneleri dizisindeki türküsüyle tanınan Songül Güner Damga'ya konuştu: Dağlara yazdı Yılmaz Erdoğan'a yazamadı!

İnci Taneleri dizisindeki türküsüyle tanınan Songül Güner Damga'ya konuştu: Dağlara yazdı Yılmaz Erdoğan'a yazamadı!

Senaryosunu Yılmaz Erdoğan'ın kaleme aldığı İnci Taneleri dizisinde söylediği 'Dağlara mı Yazdın' türküsüyle tanınan Songül Güner Damga'ya konuştu.

Okunma Süresi: 7 dk

Söyleyişi- Mehmet Mert: Senaryosunu Yılmaz Erdoğan'ın kaleme aldığı İnci Taneleri dizisinde söylediği 'Dağlara mı Yazdın' türküsüyle herkesin gönlünde taht kuran Songül Güner ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Dizi sayesinde söylediği türkünün milyonlara ulaştığını anlatan Güner yine de Erdoğan'la henüz tanışamadığını söyledi. Güner, “Ben kendisini çok seviyorum ama maalesef tanışmıyoruz. Muhtemelen şarkıya bir yerde denk geldi, dinledi ve dizide kullanmaya karar verdi” dedi

Türkülerin güçlü seslerinden Songül Güner'i çoğunuz belki de İnci Taneleri dizisinde söylediği türküyle tanıdınız. Uzun yıllardır müzik yolculuğu devam eden Güner'in; 'Dağlara mı Yazdın' isimli türküsü bir gün Kanal D'nin sevilen dizisi İnci Taneleri'nde kullanıldı ve bütün Türkiye Güner ile tanışma imkanı buldu. Eşine az rastlanan bir başarı ile gündem gelen Songül Güner ile biz de bir araya gelerek keyifli ve güzel bir söyleşi gerçekleştirdik. Şimdi arkanıza yaslanın ve bu güzel söyleşinin tadını çıkararak okuyun...

1-1.jpg

İnci Taneleri dizisiyle sizi de tüm Türkiye tanımış oldu. Söylediğiniz türkü dizide kullanıldı ve herkes sizden bahseder oldu. Neler hissediyorsunuz?

İnanın dizide türküyü duyar duymaz ben de ağladım. Hem şarkı gerçekten güzel. Okurken de çok etkilenmiştim. Hem de güzel olan bir işin karşılık görmesi; beni onure etti. Şu an bile gözlerim dolu dolu.

2-1.jpg

Peki oldukça övgüye konu olacak bu hadise nasıl gelişti?

Bu benim masalım ve hayalimdi aslında. Hep bir eserimin bir gün iyi bir dizide yer bulmasını dilerdim. Dua ederdim. Çünkü halk müziği biraz geride kalıyor, popüler olarak çok yükselişte değil. Çok kaliteli ama belirli bir kitlesi var. Dolayısıyla güzel seslerin keşfedilmesi biraz zor oluyor. Bana böyle bir fırsat verdiği için Yılmaz Erdoğan’a ve BKM’ye çok teşekkür ediyorum. Ayrıca bir büyük teşekkür de eserin sahibi güzel yürekli Melinay Melahat'e de gelsin. Çünkü çok güzel bir eser kaleme aldı.

3-3.jpg

Şarkının bir hikayesi var mı?

Stüdyoya girdiğimde üç eser okuyacaktım, ikisi Mahsuni Şerif’e aitti. Stüdyodaki arkadaşlar bana, “Böyle bir eser var, okur musun?” dediler. Ben de “Okurum” dedim. Eseri hiç dinlemedim, bilmiyorum. Gece yarısı stüdyoya girdim, klip de o an çekildi ve ben o kliple de yerle bir edildim. Beni çok küstürdüler ve üzdüler.

4-4.jpg

Neden, kim ne yaptı?

İşte diziden sonra daha da patladı ya hani şarkı ve bir gecede milyonlar o klibe koştu ve alta yorumlar gelmiş. insan okuyunca kahroluyor. “Ay çok yaşlıymış, ay güzel değilmiş, ay bu ses bu kadından mı çıkıyor?” şeklinde garip yorumlar vardı ve hiç alışkın olmadığım bir durum. “Nereye düştüm ben?” dedim. Ve bir de onlardan sahneye çıktığım mekana gelen, bu kez de “Ay kamerada çok yaşlı çıkmış ama manken gibiymiş, ay ne güzelmiş” diyenler… Kadına şiddetin en dik alasını yaşadım. Gerçekten psikolojim bozuldu o an. Çok çok üzüldüm gerçekten. Aynaya bakıp, “Ah yaşlı mıyım?” falan demeye, kendimi çirkin bulmaya başlamıştım. O mükemmellik baskısı üzerime oturdu. Keşke vücudum ve tipimle değil de sesimle ilgilenselerdi.

5-1.jpg

Dizinin senaristi ve başrol oyuncusu olan Yılmaz Erdoğan ile tanışıklığınız var mı?

Ben kendisini çok seviyorum, çok da iyi bir takipçisiyim ama maalesef tanışmıyoruz. Muhtemelen şarkıya bir yerde denk geldi ve dinledi. Bir gün menajerimin telefonu çalıyor. O da hemen beni aradı. “Songül, hayalin nihayet gerçek oldu. Bil bakalım ne oldu?” dedi. Böyle bir şeyi hiç tahmin edememiştim. BKM’den aradılar ve Yılmaz Erdoğan ‘Dağlara mı Yazdın’ şarkını dizide kullanmak istiyormuş” dediler. Aşırı mutlu oldum, inanamadım, birkaç kez “Gerçekten mi?” diye sordum? Benimki o kadar iyi niyetle edilen bir dua ve dilekti ki bu Songül’ü muradına erdirdi. Yılmaz Beyle henüz tanışamadık ama çok gurur duydum. Dilerim yüz yüze teşekkür etme şansı da bulurum.

6.jpg

İnci Taneleri dizisinde şarkının duyulmasıyla hayatında neler değişti?

Bu eseri hem ben çok severek okudum hem de dinleyen herkes çok sevdi ve bağrına bastı diziye gelecek olursak elbette çok büyük katkısı oldu çünkü daha çok kitlelere ulaştı bilmeyen duymuş oldu diziyle birlikte ve Türkiye’nin dört bir yanında yankılanmaya başladı ve elbette bu durumdan çok mutluyum.

Şarkının duyduk ama senin adını ve görüntünü göremedik dizi de. Bunu nasıl karşılıyorsun?
Çok normal karşılıyorum çünkü ben dizi oyuncusu değilim sonuç olarak şarkımı kullanmış olmaları bile benim için büyük bir onur ayrıca birçok sanatçının eseri de dizilerde yayınlanıyor ve hiçbiri o diziler de oynamıyor.

Müzik senin için ne ifade ediyor. Bir tutku mudur, geçim kaynağın mıdır yoksa nedir?
Müzik benim için eşittir hayat ve yaşam biçimi yani olmazsa olmazım en büyük tutkum ve elbetteki hayatımı bir tek müzik yaparak yani sanatımla kazanıyorum.

Songül Güner’in önümüzdeki yıllarda hedefleri nelerdir, neler yapmak ister, neler hayal eder?
Önümüzdeki yıllarda hedefim müzikal anlamda daha da güzel çalışmalara imza atarak hedefim olan z kulağına türküleri sevdirmek ve kültürümüzü yaşatmak diri tutmak ve bunun bir parçası olarak müzik yolculuğuma devam etmek istiyorum.

7.jpg

Türkü okuyorsun ama diğer müzik dallarına nasıl bakıyorsun. Şayet popçu veya rakçı olmak ister miydin veya sanat müziği yorumcusu?

Yanlış bilgi. Sadece türkü değil diğer müzik dallarında da yetenekliyim bu konuda mütevazi olamayacağım bir bakmışsin Ahmet kaya bir bakmışsın İbrahim Tatlıses sonra bir daha bakmışsın Sezen Aksu okumuşum yani her telden var serde.

8.jpg

Son yıllarda ülkemizdeki müzik piyasasını nasıl buluyorsun, müzisyenler ne tür sorunlarla boğuşuyor?

Son yıllarda müzik piyasasının çok zor olduğunu düşünüyorum her şeyin bir tıka baktığı hormonlu şarkıların çoğaldığı her eline mikrofonu alanın şarkıcı olduğu sosyal medyanın şişirdiği değersiz bir dönemden geçtiğimizi düşünüyorum bizim sınavımızda buymuş onlarca kötünün içinden sıyrılıp ayakta kalmaya çalışmak ayrıca müzisyenlerin de pandemi döneminde ne sorunlar yaşadığını hep beraber gördük, benim üzerine daha fazla söylemeye gerek yok bağlamasını satmak zorunda kalan da canına kıyan da oldu. Nesini söyleyim daha caaağnımm efendim.

Şayet müzisyen olmasaydın hangi mesleği yapmak isterdin?

Hakim olmak isterdim çünkü yargıya olan inancımı hiçbir zaman kaybetmeyeceğim.

Özel hayatını soracak olursak...

Bekarım. Özel hayatım hiç yok. Çok yoğun çalışıyorum. Bir de herkes böyle güzel bir kadının elbette hayatında biri vardır mantığıyla bakınca, sizin hayatınızda da kimse olmuyor doğal olarak.

Songül Güner kimdir?

1 Temmuz 1982 tarihinde Mersin'de dünyaya gelmiş bir müzik sanatçısıdır. Küçük yaşlardan itibaren müziğe olan tutkusu ile dikkat çeken Güner, çocukluk yıllarında beste yapmaya ve türküler söylemeye başladı. Kendi bestelerini de içeren ilk albümü "Bir Yel Getirin"i 2007 yılında müzik severlerle buluşturan sanatçı, bu albümü ile kısa sürede müzik çevrelerinin beğenisini kazandı.
Güner, müziğe olan sevgisini "nefes almak" olarak tanımlayarak Türk halk müziğinin geleceği için büyük bir özveri ile çalışmalarına devam etmekte. Kendi ağzından müziğin hayatındaki yerini ve önemini anlatan Güner, türkülerin rekabet veya magazin olmadığını, halkın yüreğine dokunma mücadelesini hiçbir zaman bırakmayacağını ifade etmiş. İkinci albümü "Can Yangını" 2011 yılında, ardından "Yalan Dünya" albümü 2015 yılında piyasaya sürülen Güner, İstanbul'da yaşamını sürdürmekte. Çeşitli organizasyonlarda ve konserlerde sahne alarak müzik kariyerine devam eden sanatçı, 2016 yılında yeni bir albüm çıkarmayı hedefliyor ve "Yalan Dünya" albümünden seçtiği iki parçaya klip çekerek müzik severlerle buluşturdu. Songül Güner, Türk halk müziğini ve türkülerin, halktan geldiğini ve daima halka ait olacağını vurgulayan bir sanatçı olarak, müziğiyle dinleyicilerin sorunlarına cevap aradığını ve geleceği bu değerlerle şekillendirebileceğine inanıyor. Türk halk müziğinin ve türkülerin değerini ve önemini anlatan Güner, müziğin sadece bir sanat formu değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi olduğunu söylüyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *