Papa Alioune Diouf: Bu sezon çok daha fazlasını hak ettik

İstanbulspor'un Afrika grubunun en önemli isimlerinden birisi Diouf. Uzun süre kaldığı İsveç'in ardından Türkiye'ye ayak bastı ve 29 haftası geride kalan TFF 1. Lig'de sarı siyahlı ekibin skora en çok etki eden futbolcuların başında geliyordu. Senegalli futbolcu hayatını, futbol kariyerini ve bu sezonu Burak Zihni'ye değerlendirdi.

Papa merhaba. Röportaj teklifimi kabul ettiğin için teşekkürler. Futbol severler seni bir süredir İstanbulspor forması ile izliyor. Ülkemizde top koşturan birçok Senegalli futbolcudan birisin. Türklerin uzun yıllardır Afrikalılara karşı bir sempatisi var. Seni de merak ediyorlar. Kendini tanıtır mısın bize? Nerede doğdun ve büyüdün? Çocukluğun nasıldı? Aileni tanıtır mısın? Anneni, babanı ve varsa kardeşlerini... Senin futbol oynamanı isteyen veya istemeyenler var mıydı?
Merhaba. Zaman ayırdığın için ben teşekkür ederim. Adım Papa Alioune Diouf. Senegal'in Mbour kentinde doğdum ama ailemle birlikte Pointe Saréne adlı bir köyde büyüdüm. 3 erkek ve 1 kız kardeşim var. Annemle birlikte Senegal'de yaşıyorlar ve babam artık hayatta değil.Çocukluğum diğer birçok Afrikalı çocuk gibi kolay değildi. Mbour'da okul eğitimime devam etmek için 13 yaşındayken ailemi Pointe Saréne'de bırakmak zorunda kaldım. Ailem eğitimimi bitirmemi istedi ve futbol oynamamı istemedi. Sadece futbol oynamak için beni destekleyen 2 büyük erkek kardeşim vardı.

Futbola nerede ve nasıl başladın? Kaç yaşındaydın?
Çocukluk arkadaşlarımla Pointe Saréne sokağından çok küçük yaşlarda (yaklaşık 5 yaşında) futbol oynamaya başladım. Mbour'a taşındıktan sonra gençlik takımlarında şimdiki adı Mbour PCC olan A.S Toure Kounda'ya katıldım. Daha sonra Dakar Üniversite Club'e katılmak için Dakar'a taşındım.



Dakar Senegal'in başkenti. Buradan birçok futbolcu dünya futboluna kazandırıldı. Futbola başladıktan sonra da kısa sürede ilk yurt dışı deneyimini Bulgaristan ile yaşadın. Nasıl bir süreçti? Çünkü dönüş de aynı derecede kısa oldu.
Evet Bulgaristan ile ilk yurtdışı deneyimimi kısa sürede yaşadım. İyi bir deneyim oldu çünkü sezon sonunda şampiyon olduk. Ama aynı zamanda benim için çok zor bir dönemdi. Dil, kültür, yeni yaşam, hava durumu ve her şey yüzünden zordu. Örneğin, hayatımda ilk kez kar altında, çok soğuk havalarda futbol oynadım. ilk kez ırkçılığa maruz kaldım.

Bulgaristan'dan sonraki durağın İsveç'ti. Burada uzun süre top oynadın. Taraftar da seni seviyordu. Gol sayın oynadığın maça göre düşük olsa da önemli katkılar verdin.
Evet, Bulgaristan'dan sonra İsveç'e gittim. Orada 8 yıl süper ligde Kalmar FF ile oynadım. İsveç benim için ev gibi, her iki çocuğum da orada doğdu. Kalmar şehrinde harika anılarım ve taraftarlarla harika bir ilişkim var.

Bu sezon başı İstanbulspor ile kontrat imzaladın. Seni buraya getiren şey neydi? Transferinde etkili olan konuları anlatır mısın?
Transferimi gerçekleştiren konular, öncelikle İsveç dışında da kendimi kanıtlama isteğiydi. İstanbulspor da bana bu fırsatı verdi. Arkadaşım Emre Sayılgan bu transferin en önemli noktasındaydı ve İstanbul'a gelmem için beni ikna etti.

İstanbulspor bu sezon istediği yerde değil. Bir alt lige gitme tehlikesi yok gibi görünüyor ancak çok da parlak bir sezon olmadı. Bunu neye bağlıyorsun? Ve performansını nasıl değerlendiriyorsun?
Evet dediğin gibi bu sezon İstanbulspor için çok parlak bir sezon olmadı. Şu anda olduğumuz yerde olmak istemezdik ve bence daha iyisini hak ettik. Performansımı değerlendirmek için çok kötü olmadığını söyleyebilirim ve daha iyisini yapabileceğime inanıyorum. Genellikle kendinizi yeni bir ülkeye ve yeni lige adapte etmek için biraz zamana ihtiyacınız vardır. Başlangıçta benim için kolay değildi. Ama uyum sağlamamı kolaylaştıran arkadaşlarım ve iyi takım arkadaşlarım var.



Takımda senin gibi birçok Afrikalı futbolcu var. Hatta antrenör de. Buraya alışmanda faydalı oldu mu? Özellikle Yattara Türkiye'de çok sevilen birisi.
İstambulspor'da Afrikalı oyuncuların bulunması hem saha dışında İstanbul'a ve Türkiye'ye hem de saha içinde oyun planına uyum sağlamamda çok etkili oldu. Yattara fantastik birisi. Bana her zaman ders verip tavsiyelerde buluunyor. Çok büyük desteği var.

Teknik direktör Fatih Tekke harika bir golcüydü. Gol kralı olmuştu. Trabzonspor efsanesi olarak adını Türk futboluna yazdırdı. Onun sana nasıl katkısı oldu? Kendisiyle iletişimin nasıl?
Antrenör Fatih Tekke ile aramda her oyuncu antrenör gibi normal bir ilişkim var. Türkiye'de büyük bir forvet ve efsane olduğunu duydum. Gole en yakın futbolcu olarak ondan öğrendiğim her şey büyük bir şans ve onurdur.

İstanbul çok farklı bir şehir. Milyonlarca insan yaşıyor ve her milletten vatandaşı görebiliyorsun. Ayrıca tarihi de çok fantastik. Burayı yaşadığın diğer şehirlerle kıyasladığında ne söylemek istersin?
Evet İstanbul'a geldiğim için çok heyecanlıydım. Buraya gelmeden önce milyonlarca insanın yaşadığı büyük bir şehir olduğunu biliyordum. Harika ve tarihi bir şehir. Bunu sevdim. Dünyanın en güzel yerlerinden birisi kesinlikle.



Salgın günleri nasıl geçti? Neler yaptın? Hala tehlike var ancak futbol başladı. Yeniden odaklanmak kolay mı zor mu?
Salgın günleri çok zordu. Bütün gün kendimi ve ailemi eve kapatmak zorunda kaldım. Ve evde her zaman dışarı çıkıp oynamak isteyen küçük çocuklarınız olduğunda daha zor hale geliyordu. Artık daha iyi hissediyorum çünkü antrenman yapmaya, futbol oynamaya ve aileler olarak dışarı çıkmaya başladık. Ama hala tehlike var. Çünkü virüs hala burada. Bu yüzden herkes sosyal mesafelere ve diğer tüm önlemlere uymaya devam etmelidir. İnşallah umarım bu yakında tüm dünyada sona erer.

Antrenman ve maç dışında neler yapmaktan hoşlanıyorsun?
Antrenmanlar ve maçlar dışında, ailemle evde vakit geçirmeyi ve bazen arkadaşlarla dışarı çıkmayı seviyorum.

Türkiye'de birçok Senegalli futbolcu var. Süper Lig ve 1. Lig'de ülkeden 20 isim bulunuyor. Hangileriyle tanışıp görüşüyorsun?
Evet haklısın. Birçoğu ile temasım var. Ligimizde Bursaspor'dan Diarra, Hatayspor'dan Dame ve Ümranyanspor'dan Gomis ile sürekli iletişim halindeyim.