WSF Dünya ve Avrupa, WKF Türkiye Karate Şampiyonu, TKF Hakemi ve Siyah Kuşak 4. Dan ve Esenyurt Belediyesi Karate Antrenörü Kamil Üci ile spor hayatına ilişkin ve Esenyurt’un spora bakışı üzerinden söyleşi gerçekleştirdik. Esenyurt'un nüfusunun 1 milyonu geçmesine rağmen spora ilginin az olduğunu belireten Üci, Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt'un önem vermesine rağmen yine de yetersiz olduğunu söyledi. Üci, "Spor tesislerinin tamamında sıkıntılar var. Mesela olimpiyatlarda yarışan sporcularımız var. Bunların isimleri spor tesislerine verilmeli. Siyasetçinin ismini veriyorlar. Ben bunu doğru karşılamıyorum" ifadelerini kullandı.
Sizi tanıyabilir miyiz? Kamil Üci kimdir?
1972 Kars Susuz doğumluyum. 4 çocuk babasıyım. 1983'te milli antrenör Hüseyin Küçük’ün yanında karateye başladım. Daha sonra hocam bir ameliyattan dolayı felç oldu. Sonrasında Türkiye Fed Federasyonu'nda aynı zamanda şuan İl Başkanı olan Cengiz Sani’nin yanında karateye devam ettim. 1983’ten beri Esenyurt’ta yaşıyorum. Hem Esenyurt Belediyesi bünyesinde hem de kendi özel kursumda antrenörlük yapıyorum.
Karate nedir, kuralları nelerdir, karate de yaş aralığı var mıdır?
Karate kelime anlamıyla boş el sanatı demektir. Karate bir çocuğun ruhsal ve fiziksel yapısını geliştiriyor. Bir spor hocası olarak çocukların bu gelişim döneminde spora gitmeleri gerekiyor. 38 yılını spora vermiş biri olarak bu iddiayı ortaya atıyorum. Çocukların özgüven probleminin ortadan kalkması ve beyin fonksiyonlarının daha iyi çalışması için spor yaptırın. Çocuklarımızın hem bedenen hem de zihnen sağlıklı büyümeleri gerekiyor. Bunun en iyi yolu spor ve sanattır. Bir insanın kendini savunabilmesi için spor yapması gerekmiyor. Sağlığı için yapmalıdır. Kadınlarımız sporla kendilerini korumak zorunda değil. Özgüveni yerindeyse bunu her şekilde gösterir. Bunu da eğitimle oturtturabilir. Bu diplomalı eğitim değil. Sanatta ve kültürde olan eğitimden bahsediyorum.
Her insan spor yapabilir
Sporda hedefin rekabet olduğunu ifade eden Üci; "Karate de yaş sınırı yok. Spor yapmak isteyenler, eğer doğru antrenman metotları uygularsa her insan spor yapabilir. Biz doğduğumuzda nefes almayı öğrendik. Yaşlandığımızda da nefes almaya çalışıyoruz. Bunu daha sağlıklı ve verimli bir hale getirmek için her yaştan spor yapmalıyız. Yaş kategorilerine ve amaçlarına göre sporlar yapabiliriz. Sportif ve geleneksel karate olarak iki tür çeşidi vardır. Geleneksel karateyi her yaştaki insan yapabilir. Sportif karate de amaç rekabet yapmaktır. Müsabakalara katılım olduğu için belli yaş aralığı oluyor." diyor.
Nüfusu neredeyse bir milyona yaklaşmış olan bir ilçeden bahsediyoruz. Sizce Esenyurt’un spora bakış açısı nasıl?
Esenyurt bir milyon nüfusa sahip bir ilçe. Buradaki spor faaliyetleri daha önce belediyenin bünyesinde devam ediyordu. Oradaki spor biraz politik bir spordu. İstatistikleri incelediğimizde nüfusu 57 ilden fazla olan Esenyurt’ta spora ilgi yok denecek kadar azdır. Yerel yönetimler değişti ve yönetime Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt geldi. Başkan Bozkurt spor kulüplerine maddi ve manevi anlamda destekte bulunuyor. Buna rağmen Esenyurt’ta spor çok zayıf bir durumda. Sporun gelişmesi için insanların sosyalleşmesi lazım. Bu pandemi döneminde gençlerimiz hep içerde kaldılar. Oysa çok farklı şekilde geçirebilirdik. Şöyle bir bakış açısı var. Baba çocuğunun elinden tutuyor, hoca çocuğuma karate veya boks öğret diyor. Ama dünyada bu böyle değil. Öncelikle çocuk yetenek testinden geçiyor ve hangi branşa yatkınsa tespit ediliyor. Ondan sonra branş seçimi yapılıyor. Son dönemlerde bunun Türkiye’de de olduğunu görüyoruz. Gençlerimizi yetenek testinden geçirmemiz gerekiyor. Esenyurt’taki spor salonlarının bilgi ve becerisi gençlerin hizmetine sunulmalı. Gençlerin bizden istifade etmeleri gerekiyor. Bu yüzden de spor faaliyetlerin başına spordan anlayan hocalar getirilmeli. Spor tesislerinin tamamında sıkıntılar var. Mesela olimpiyatlarda yarışan sporcularımız var. Bunların isimleri spor tesislerine verilmeli. Siyasetçinin ismini veriyorlar. Ben bunu doğru karşılamıyorum. Yeni belediye başkanımızın bunu başaracağına inanıyorum. Yeni meclis üyelerinin isimlerini spor tesislerine vermeyeceğine inanıyorum. Sadece biraz zamana ihtiyacımız var.
Spora yatırım yapalım
Dünyayı etkileyen salgın hakkında da konuşan ve sporun etkilerini anlatan Üci tesisler kurulması gerektiğini de anlatarak; "Pandemide bilim insanları evde hareket etmemizi istiyor. Spor yaparsak vücut direncimiz kas gücümüz artar. Psikolojik bunalımdan uzak kalmış oluruz. Biz evlerin içine giremiyoruz. Evlerin içine girmek lazım. Uzatanda olsa onlara eğitim vermeliyiz. Antrenman programları yapmalıyız. Spor endüstrisi Türkiye de gelişmemiş. Dünyaya baktığımızda spor araçlarına dair fabrikalar kurulmuş. Spora belli bütçeler ayrılıyor. Ama Türkiye de amatör spor kulüpleri dikkate alınmıyor. Profesyonele baktığımızda ise biz dünyada yokmuşuz gibi bakıyorlar. Dünya amatör zihniyetiyle yürütülmüyor. Bu yüzden kendimizi amatör göremeyiz. Anlayış değişikliğine gitmeliyiz. Herkes görevinin başında olsun. Cezaevleri inşa edeceğimize spora yatırım yapalım. Yeni spor tesisleri kuralım. Muhasır medeniyetler seviyesi bilimde, sanatta ve kültürdedir. Akla hizmet etmeliyiz. Esenyurt’ta aklı besleyecek atölyeler kurmalıyız." ifadelerini kullanıyor.
TAKIM HALİNDE BİRİNCİ OLDUK,
Türkiye’ye spor alanında getirmiş olduğunuz başarılarınızdan bahseder misiniz?
Türkiye karate federasyonun yıllardır faaliyetlerine katılıyorum. 20. Balkan şampiyonasında 3 tane madalya aldım. Takım halinde orada birinci olduk. Ülke çapında milli sporcu olarak çok fazla maçlara katıldık. Pandemi sürecinde uluslararası çok sayıda maçlara gittik. Bu dönemde Esenyurt’a 60 tane madalya getirdim. Çocuklar buradan öğrendiklerini eve gidip uygulamaya devam ediyor. Bunları videoya alıyorlar ve online sistem üzerinden hakemler çocukları izliyor. Ondan sonra da performansa göre puanlama yapıyorlar. Bu sayede çok fazla başarı elde ettik. Maske, mesafe ve hijyen kurallarına dikkat ederek spora devam edeceğiz.
ENERJİYİ ÜRETİME DÖNÜŞTÜRELİM
38 yılını spora vermiş biri olarak gençlerimize önerileriniz nelerdir?
Gençlerin kötü alışkanlıklardan ve hastalıklardan korunması için mutlaka sporu öneriyorum. Bu alanın daha çok yaygınlaşmasını talep ediyorum. Eğer Esenyurt’ta gençler sokakta ve parkta halen geziyorsa onların bu enerjisi üretime dönüştürülmelidir. Bunun içinde sayın kaymakamımızdan, ilçe gençlik spor müdürümüzden ve belediyemizden bu çocuklara daha çok yatırım yapmalarını istiyorum. Makamlar mevkiler gelip geçicidir. Ama bu gençler bizim geleceğimizin teminatıdır. Spor salonlarına ve hocalarına sahip çıkmamız lazım. Hocalarımızın bilgi ve birikimini gençlere hizmet olarak sunmaları gerekiyor. Yetenekli kim varsa onları alıp üretime geçmeliyiz. Ben karate hocasıyım ama şuan yazmış olduğum iki kitabım var. Demek istediğim gençlerimiz sadece bir alana bağlı kalmasınlar. Bir parmakta on marifetleri olsun. Hedeflerimiz olduğu sürece Türkiye’yi, İstanbul’u, Esenyurt’u dünyaya duyurmuş oluruz.
ZEHRA ÇELİK