Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Ara
Damga Gazetesi Spor Arda Turan: Bu sevginin tarifi yok

Arda Turan: Bu sevginin tarifi yok

Arda Turan, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Arda, "İnsan annesini, çocuklarını nasıl sevdiğini anlatamaz. Galatasaray da bizim için böyle. Ben kendimi bildim bileli Galatasaraylıyım. Bu sevginin tarifi yok." dedi.

Okunma Süresi: 10 dk

Galatasaray'ın tecrübeli futbolcusu Arda Turan, MB21 YouTube kanalına konuştu. İşte deneyimli oyuncunun açıklamalarından satır başları... 

"Kendimi bildim bileli Galatasaraylıyım"

"Hayatta insanın en zorlandığı şeylerden biri sevdiğini anlatmasıdır. İnsan annesini, çocuklarını nasıl sevdiğini anlatamaz. Galatasaray da bizim için böyle. Ben kendimi bildim bileli Galatasaraylıyım. Galatasaray okulundan mezun olmuş biriyim. Dünyada çok şükür Galatasaray'ı temsil etme fırsatı verdi Allah bana. Sevginin tarifi yok. Ben sadece bu yaptıklarımı fedakarlık diye söylemek istemiyorum, sadece örnek olsun diye."

"Galatasaray'ı ne kadar çok sevdiğimi nasıl anlatabilirim bilmiyorum"

"Galatasaray'ın bir özelliği var, Galatasaray'ın bir kültürü var. Biz Galatasaraylılar bunu yaşatmalıyız. Ben bir alaylı olarak şunu çok seviyorum, Galatasaray'ın liseden gelmesini, lisesinin kültürünün olmasını, az üyesinin olmasını... Yani farklı bir kulüp olmamızı, değerlerimizi seviyorum. Galatasaray'ı ne kadar çok sevdiğimi nasıl anlatabilirim bilmiyorum. İnsan çok sevdiğini anlatamaz. Galatasaray'ın iyi olması, değerlerini ve kültürünü taşıması için elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Çünkü Galatasaray mutlaka şampiyon olur, kupalar kazanır, kazanacaktır. Değerleri yaşatabilmek, kültürü devam ettirebilmek, örnek olabilmek benim için çok önemli. Ben bu konuda elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Bunun değerlendirilmesi Galatasaray taraftarının."

"Fatih hoca o kadar çok çalışıyor ki"

"Fatih Terim'i seviyoruz ama sevme sebeplerimiz var. Bu adam neden bu kadar başarılı diye kendi kendime düşünüyorum bazen. İnanır mısınız, o kadar çok çalışıyor ki, rahatsız edici derecede çok çalışkan. Bir maç seyrediyoruz, bir maç seyrediyoruz, sonra bir maç daha. Bitiyor. Yok mu Almanya Ligi'nden bir maç diyor. O oyuncu ne oldu, o oyuncu ne yaptı. O andaki oyunla ilgili bir çözüm. Futbola olan sevgisi, geliştirme istediği ve pek göstermediği içindeki merhamet beni her zaman çok etkilemiştir. Çok fazla insanlara dokunmak istiyor. Herkese yardım etme isteği insanı çok yorar. Hocanın kafası her gün bunlarla dolu. Herkese yardım etmeye, paylaşmaya çalışıyor. Onları yaparken Fatih Terim olmayı da korumak zorunda. Bir taraftan aile, torunlar... Bir de Fatih Terim olmanın zorluğu. Allah kolaylık versin, Allah onu başımızdan eksik etmesin."

"Hocamla sorunum baba oğul sorunuydu"

"Hayatımızda, hayatımda hocamla sorunum da oldu ama her zaman baba oğul sorunuydu. Yine biz onu baba oğul gibi hallettik hep. Ben onun elini öptüm. Evinde baş başa oturduk. İnsan sevinci başka bir şey. Eşim bana bazen 'Fatih Hoca'dan bahsedince, eski sevgilinden bahsediyor gibisin' der. Açıkçası aynı şeyler, hocanın etrafından da gelir."

"Fatih Hoca'ya doğru söylersen affeder"

"Kamptan çok kaçtım. 15-20'dir. Maç 1 hafta, 10 gün sonradır kamptan kaçarsın. Futbolcular da insandır. Duyguları, hayatları var. Böyle şeyler olabilir. Ne yaparsan yap, Fatih Hoca'ya doğru söylersen affeder. Benim küçüklükten beri çok haylazlığım vardır ama Fatih Hoca'ya asla yalan söylemem. Hoca da bunu bilir. Sorduğu zaman söylerim. Sormasına gerek yok bilir de mutlaka."

Arda Turan'ın en iyi 11'i

Kaleye her şeye rağmen Courtois'ı koyarım. Kaleci Neuer de olabilir. Sola Alphonso Davies olsun. Stoperler Van Dijk ve yaşının sınırda olmasına, her şeye rağmen Sergio Ramos diyorum. Hakimi sağ bek. Orta sahada Kante, Kevin de Bruyne, Barella. Forvet Lukaku. Sol tarafa Mbappe. Sağ tarafa Messi.

"Barcelona'dan ayrılmayı ben istedim"

"Profesyonellikte olan şeyler. Valverde geldiği zaman sebepsiz yere, bir şekilde oynatılmadım. Ben de buna saygı duydum. Ben şöyle bir adam değilim; Barcelona'da oynamıyorum, kiralık gideyim, nasıl olsa 2.5 sene garanti kontratım var, kiralık gideyim geleyim, Inter'e gideyim, geri döneyim. Ben bir yerde mutlu olmuyorsam, kendimi önemli hissetmiyorsam orada 1 dakika bile kalmam. Fark etmez Barcelona veya başka bir yer. Sonuç olarak Barcelona'yı çok seviyorum, Atletico Madrid'i çok seviyorum ama hiçbir yer benim için Galatasaray değil. Orada profesyonellik çerçevesi içinde yaşamalı ve davranmalıyım. Barcelona'dan ayrılmayı ben istedim, kimse bana 'Git' demedi. Barcelona'da rahattım, mutluydum ama oynamamak... Ben bu oyunu seviyorum, oynamak istiyorum."

"Galatasaray futbolcusu iyi giyinir"

"Birçok kez haksızlığa uğradığımı düşünüyorum. Ben birileri bir şey söyleyecek, yapacak diye hayatımdan kısmam. Fatih Hoca'nın da dediği bir şey var; Galatasaray futbolcusu iyi giyinir, iyi saat takar, iyi yerde yemek yer, bekarsa en güzel hanımefendiyle gezer, beraber olur. Bir oyuncu yapmak istediklerini etraftakiler istemiyor diye etkilenmemeli. Ben bir şey yapıyorsam, doğruysa yaparım. Algıya yenik düşmek onların fikri, hikayesi. Haksızlıktan önce bu konularla ilgili benim bilmediğim, onların çok iyi bildiği bir konu vardı bu mücadelede, fesatlık. Bilmediğim bir duygu. Ben hep yanımdaki de iyi olsun istedim. Benim tabağımda bir şey varsa, onda neden şu var demem. Benim bir arabam varsa, ondaki neden daha iyi demem. Ben kendim kontrata imza atarım, takım arkadaşımın kontratına bakmam. Geçen sene oynadığım ücret ortadaydı. Takım arkadaşlarım benim kadar kariyerli, benden daha az kariyerliler ne rakamlara oynuyordu. Ben hiç ona bakmam. Helali hoş olsun da. Ben öyle bakarım."

"Yaptığım her davranışla örnek olmaya çalışıyorum"

"Yaptığım her davranışla örnek olmaya çalışıyorum. 90. dakikada oyuna girdiğimde de, hiç oynamadığımda da, oynadığımda da aynı şevkle Galatasaray formasının değerini takım arkadaşlarıma anlatmaya çalışıyorum. Hatay'da çok kötü oynadığım zaman, ertesi gün aynı şevkle takımla antrenman yapıp takım arkadaşlarıma örnek olmaya çalışıyorum. Ankaragücü maçında penaltı yaptırdığımda ayakta durmaya çalışıyorum ki onlar da asla pes etmesinler."

"Kötü oynadığım zamanlar da oldu"

"Hocanın Galatasaray camiasına, takıma verdiği mesajı ben arkadaşlarıma iletmeye çalışıyorum sahanın içinde. Bunlar hayatı boyunca hep oynamış, hep star psikolojisinde yaşamış veya star olmuş bir oyuncu için kolay şeyler değil. Bazen 90. dakikada, bazen son 5 dakikada oyuna giriyorum. İçimde hissettiğim sadece mutluluk ve heyecan. Oyunun kaderinin değiştiği Beşiktaş, Trabzonspor maçları oldu, değiştiremediğim, kötü oynadığım zamanlar da oldu."

"Galatasaray pes etmez"

"Arda Galatasaray forması için her dakikayı değerlendirebiliyorsa, bu takımdaki her oyuncu bunun kıymetini bilmeli. Arda Turan çok kötü oynadığında ve ertesi gün antrenmanda en iyisini vermek istiyorsa her oyuncu pes etmeden sonuna kadar devam etmeli. Çünkü neden? Fatih Terim onu ister. Galatasaray camiası bunu ister. Galatasaray pes etmez. Ben bu mesajları, değerleri taşımak için oradayım. Bir tartışma, bir sorun olduğunda, beraber hareket etmemiz gerektiğinde bunu devam ettirebilmemiz için oradayım. Bu benim için çok önemli. Bence takım arkadaşlarım bu değerli alıyorlar."

"Eğlenceli bir ağabey olmaya çalışıyorum"

"Tabii ki yemeklerde gülüyoruz, eğleniyoruz. Eğlenceli bir ağabey olmaya çalışıyorum. Gençlik yıllarımda bana yaşatılanın dışında, ben de güzel şeyler yaşadım ama, kahkaha zordu, bazı şeyler zordu, sosyal medya yoktu, düşünceni ifade edemiyordun. O kültürü de çok seviyordum ama şimdi devir, kuşak değişti. Oyuncuları her şeyi görüyorlar. O yüzden onlarla başka bir iletişim içinde olmak lazım. Ben hem kulübüme, yönetimime, hem de hocama yardımcı olmaya çalışıyorum. Açıkçası bu konuda hoca da kendini çok geliştirdi, genç oyuncularla iletişim konusunda."

"Galatasaray, maddi açıdan zor durumlardan geçiyor"

"Ben orada Galatasaray ne ifade ediyor, ben bunları göstermeye çalışıyorum takım arkadaşlarıma; davranışlarımla, antrenmandaki ve maçtaki davranışlarımla... İyi örnek olmak istiyorum. Galatasaray Kulübü maddi açıdan zor durumlardan geçiyor. Karşılığı olmayan sportif durumlardan geçiyoruz. Avro/dolar maalesef böyle oldu. Dünyada oyuncular çok büyük paralarla transfer oluyorlar, bu da Türkiye'ye gelmelerini zorlaştırıyor. Biz de daha makul şartlarla daha iyi şeyler yapmaya çalışıyoruz. Açıkçası yaptığımızı düşünüyorum."

"İnsanlar futboldan uzaklaşmaya başladı"

"Türk futbolunda yapılan yatırımın karşılığı alınmıyor maalesef. Oyun olarak, atmosfer olarak her unsur, taraftar, stadyum, biz oyuncular, yönetimler... Yapılan yatırımın karşılığını veremiyoruz. O yüzden insanlar futboldan uzaklaşmaya başladı. Çok fazla oyunu sebeplere yormaya başladık. Bu oyun keyifli ve güzeldir. Biz bunun zevkinden uzaklaşmaya, sadece kazanmaya odaklanmaya ve şartlarda bizi buna yönlendirdiği için herkes adalet aramak istiyor. Bundan şüphe duyulduğu sürece oyun kötüleşmeye başladı. Oyunu güzelleştirmemiz lazım. Çocukları bu oyuna çekebilmek için futbolu güzelleştirmek, eğlendirmek lazım."

"Eskiye göre daha makulum ama agresif bir oyuncuyum"

"Bazen ben de sahada agresifleşebiliyorum. Eskiye göre daha makulum ama agresif bir oyuncuyum sonuçta. Bundan sonra dikkat etmeyi düşünüyorum. Oyunu daha eğlenceli hale getirmeli, çocuklarla barışmalıyız. Çünkü, artık eylül ayında bile Avrupa'da maç oynayamıyoruz. Eskiden ocak söylenirdi. Artık eylül ayında gruplara kalamıyoruz. Bu ülkemiz futbolu ve geleceği için üzücü."

"Ben iyi özelliklerini kötü yerlerde kullanan bir adamdım"

"Hayatımda kötü özelliklerimden, duygularımdan çok birçok iyi özelliğim var. Doğrucuyumdur, cesaretliyimdir, liderlik özelliğim vardır ve adaletliyimdir. Şöyle bir problemim var. Bu doğru duygularımı hep aynlış yerlerde kullanıyorum. Benim problemim bu. O kadar sesli söylenmeyecek yerde doğruyu söylüyorum, çok fazla cesaretli olunmaması gereken yerde cesaretli oluyorum. Adaleti sağlayamayacağım yerde adaleti sağlamaya başladığım işler problem oluyor. Bence iyi özelliklerinizi olması bazen iyi bir şey olmuyor. Onları doğru yerde kullanmak gerekiyor. Ben iyi özelliklerini kötü yerlerde kullanan bir adamdım. Kendime eleştirim budur. Ben hayatta merhamete, adalete, doğruluğa inancımdan vazgeçmem. İnandığım doğruların peşinden giderim. Hayatım boyunca böyle yaptım. Bedeli ne olursa olsun. Şimdi iki çocuğum olunca daha makul ve dikkatli bir adam oldum."

"Fesatlık bilmediğim bir duygu"

"Fesatlık bilmediğim bir duygu. Haksızlıkla mücadele edebilirsin. Evinde, etrafında bir grup var. İnsanlarla eğleniyorsun. Yediriyorsun içiriyorsun eğleniyorsun. Ben bunları sanıyorum ki insanlar benimle birlikte mutlu oluyorlar. Benimle gurur duyuyorlar. Arkada birazcık fesatlık olsa bu ilk fırsatta insanoğlu bir sürü sıkıntılar yaşayabiliriz. Hatalar olur falan. Bunlar olduğu zaman o fesatlık duygusu hemen öne çıkıyorsa, buna yapacağım bir şey yok."

"Totem yapıyorsam fark ettiğim an değiştiririm"

"Bazen insan bir şeyleri totem yapar. Ben de fark etmeden bir totem yapıyorsam fark ettiğim an değiştiririm. Bence hak batılı yener. Benim inancım bu. Aynı krampon, aynı saat vs. Ben sadece maç öncesi dua ederim. Bu bir oyun. Doğru çalışırsan, doğru hazırlanırsan olur. Kazanmak veya kaybetmek tabii ki daha önemli ama vicdanın rahatsa konu tamamdır."

"Galatasaray kaptanlığı benim için büyük onurdur"

"Kaptanlık, çocuk bakıcılığı gibi bir şey değil. Herkesin kendi sorumlulukları var. Birinin soyunma odasında kötü şeyleri, olumsuz şeyleri yüzümüze söylemesi lazım. Bunu ben yapıyorum. Muslera yapıyor. Bazı oyuncuların söylemek için kaptanlık pazubandına da ihtiyacı yok. Bunu Taylan da, Marcao da, Ömer de, Babel de yapabilir. Kaptanlık çok önemli ama bir kaptan, takım arkadaşlarıyla beraber daha önemli ve büyük olur. Kaptanlıkla ilgili şöyle bir algı var. Kazanan takımın kaptanı büyük olmaz her zaman. 1996-2000'de Bülent büyük kaptandı da 2003 sonrası dönemde kötü kaptan mıydı? Sonuçlar tabii ki çok önemli ama bir takımın beraber olması, içindeki şartları dışarıya yansıtmaması, iyiyi kötüyü beraber göğüslemesi çok önemlidir. Bu şampiyonluktan daha önemlidir. Birine kaptanlık verilmez, sen alırsın zaten. Hoca bu güveni verdi zaten. Hoca bu güveni, sorumluluğu vermese olmaz. Benim için büyük onurdur Galatasaray kaptanlığı. Küçüklükten beri bunu en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum ama kolay değil."

"Futbolun içinde olmak istiyorum"

"Futbolu bırakmak önceden alınabilecek karar değil. Eşinle, ailenle, annenle, babanla, sevdiklerinle ve Fatih Terim ile verilebilecek karar. Böyle önemli kararlar, tek başına verilmez. İçimdeki futbol ateşi sönünce bırakmak isterim, nasıl bir hazırlık yaparım bilmiyorum. Faydayı başka bir yerde sağlayabileceğim zaman bırakırım ve devam ederim. Sportif direktörlük, teknik direktörlük aklımdaki şeyler. Futbolun içinde olmak istiyorum. Geliştirmek istiyorum. Hocayı bazen sorularımla daraltıyorum. Bu neden böyle, bunu neden böyle yapıyoruz, şöyle yapsak daha iyi olmaz mı diyorum. O da sağolsun bıkmadan usanmadan anlatıyor. Galatasaray'ın ihtiyacı da çok önemli. Ben teknik direktör, sportif direktör olacağım ama Galatasaray'ın bizden ne istediği de çok önemli. Öyle olunca konuyu hemen başka bir yere yönlendiririz."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *