Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Kapalı
11°
Ara
Damga Gazetesi Spor Ali Koç: Biz işin başı ya da lideri değiliz ama işin içindeyiz

Ali Koç: Biz işin başı ya da lideri değiliz ama işin içindeyiz

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) 18 Temmuz'da yapılacak olan Seçimli Genel Kurulu'na ve olağanüstü kongre çağrısıyla kulüplerin topladığı imza sürecine dair basın toplantısı düzenledi.

KAYNAK: DHA
Okunma Süresi: 11 dk

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, "16 Nisan'da Kulüpler Birliği'nde toplantı düzenliyoruz. Toplantıya katılan herkes, federasyonun değişmesi, seçimlerin haziran ayında yapılması gerektiğini söylüyor. Biz o imzaları toplasak da federasyonun bu işi uzatma durumu var. Karar alıp 22 günde seçime gidebilirdi. Bugün istese yönetim kurulu kararıyla bu işi haziran ayı başına getirebilir. Hal böyleyken nasıl oluyor da bu iş Ali Koç'un üstüne yapışıyor? Biz işin başı ya da lideri değiliz ama işin içindeyiz" dedi.

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) 18 Temmuz'da yapılacak olan Seçimli Genel Kurulu'na ve olağanüstü kongre çağrısıyla kulüplerin topladığı imza sürecine dair basın toplantısı düzenledi. Ülker Stadyumu 1907 Tribünü'nde gerçekleştirilen toplantıda konuşan Başkan Koç, imza sürecine değinerek sözlerine başladı.

Mehmet Büyükekşi döneminde yaşanan olayları anlatan Koç, TFF'nin şu anda Türkiye'deki en güvenilmez kurum olduğunu belirterek, "Durup dururken imza süreci başlamadı. Herkes memnun, mesut; kimse şikayet etmiyor gibi bir durum yoktu. Bu toplantıda olağanüstü bir kişiyle muhatap olduğumuzu, milyonların maç skorlarına göre haftasını etkilediği futbol sektörünün nasıl ilginç, garip, kindar ve son derece kolay bir insanın elinde olduğu bir kişiden bahsedeceğim. Riyad'da ihaleyi bize çıkardılar, tuttu. Burada en sert cevabı vermek zorundayım. Onlar siyaseti karıştırdığı için ben de siyasete girmek zorundayım. İmza süreci başladığı için zaman kazanmak adına 18 Temmuz tarihi verildi. Bu tarihi vererek bazı kulüpler yanına çekti, "Ben aday olmayacağım, beni rencide etmeyin, ben bırakacağım" dediği için ve bazı kulüpler de inandığı için pozisyonlarında nasıl zikzak çizdiler. Pek çok kriz ve skandal oldu. Riyad krizi, takımın sahadan çekilmesi, hakemin sahada saldırıya uğraması, birçok şey oldu. Krizleri yönetemedi. Kriz yönetimi, olağanüstü kötü ve gereken iradeyi gösteremediği için kulüpler arasında sıkıntı oluştu. Bugün Türkiye'deki en güvenilmez kurum TFF. Sektör ise belki de futbol sektörüdür. Hakemlik müessesi yerle bir edildi. Hakemlik yazboz tahtasına döndü. Kişilere ve kurumlara özel düzenlemelere gidildi. Son derece kindar bir başkanımız var. Sayın Ahmet Nur Çebi ile girdiği polemik sonucu olayı kişiselleştirip Beşiktaş'a yaptığı muamele... Galatasaray ile arasında garip bir ilişki var. Ahmet İbanoğlu'na şahsıma dava açması için izin verdi. 26 Kasım 2023'te Fatih Karagümrük ile bir maç oynamıştık. Orada Fenerbahçe'nin lehine net, Fatih Karagümrük aleyhine bir hakem hatası oldu. Malum camia da yaygarayı kopardı. 27 Kasım günü büyük bir sinirle sayın başkan şiddetle konuştu. Bir açıklama yazdırıyor kendi ağzından. İbanoğlu imzasıyla bu açıklamayı yayınlıyorlar. Daha haftanın maçları tamamlanmamış. Hangi takıma yapılan bir hakem hatasından sonra MHK başkanı açıklama yapmıştır? Bunun teşkilat üstünde bıraktığı etkiyi düşünebiliyor musunuz?" diye konuştu.

"TAKIMLARI BÖLME ÇABASINDA OLABİLİR AMA BAZI KULÜPLERİMİZ ZİKZAK ÇİZDİĞİ İÇİN ORADA MUVAFFAK OLDU"

Mehmet Büyükekşi'nin birçok kulübe tekrardan aday olmayacağını söylediğini vurgulayan Ali Koç, "Mesela hakem olayı. O olaydan 2 saat önce federasyondaydık. Devre arasında Merkez Hakem Kurulu'nu değiştireceğini, hakemlerin yüzde 40'ını değiştireceğini anlattı. Bir yumruk olayı oldu ve başkan 180 derece değişti. Riyad olayı malumunuz. Bir sürü başkan bana şike teklif edildi dedi, onu soruşturdu mu soruşturmadı mı? Trabzonspor-Fenerbahçe maçında etki altında kaldı. Bizim futbolculara 4-5 maç ceza verilecekti, cesaret edemedi. Kulüplerin arasına nifak tohumları ekti. O takımları bölme çabasında olabilir ama bazı kulüplerimiz zikzak çizdiği için orada muvaffak oldu. Olağanüstü rahat bir şekilde yalan söyleyen bir insandan bahsediyoruz. "Söz verdiniz" dediler, "Vermedim" dedi. Sonra özelden "Söz verdiğimi söyleyemedim, hakkını helal et" dedi. İmza sürecinde basınla yaptığı iletişimde de yalan yanlış bilgiler verdi. 18 Temmuz'u bekleyelim diyen kulüpler, "Bize söz verdi aday olmayacağına dair" dedi. Kesin aday olmayacağını ifade etti. Fikir değiştirebilir ama bir tarafa böyle bir tarafa böyle demek, gerçekleri söylemek konusunda nasıl çarptırdığını görüyorsunuz. Şimdi de göreceğiz Mayıs'ta diyor" ifadelerini kullandı.

"HİÇBİR ŞEKİLDE İMZA VERENLER VE VERMEYENLER DİYE BİR AYRIŞMAYA GİTMEYECEĞİZ"

Kulüpler olarak ayrışmaya gitmemelerinin önemli olduğunun altını çizen Koç, "Hiçbir şekilde imza verenler ve vermeyenler diye bir ayrışmaya gitmeyeceğiz. En çok saygı duyduğum, vereceğim ya da vermeyeceğim deyip süreç boyunca kararının arkasında duran kulüpler. Bu süreci de şahsıma ve kulübüme mal etme çabası var. "Bizi şikayet etmişsiniz, Ankara'ya" dedim, "Ben etmedim" dedi. Riyad'da da kendi beceriksizliğini örtbas etmek için bizi şikayet etmişti" şeklinde konuştu.

"BİZ İŞİN BAŞI YA DA LİDERİ DEĞİLİZ AMA İŞİN İÇİNDEYİZ"

Kulüplerin imza sürecini nasıl başlattıklarına değinen Ali Koç, süreci şu şekilde anlattı:

"Kulüpler Birliği grubunda 2 Nisan'da başlıyor süreç. 4 Nisan da 8 takım, bunlara Galatasaray ve Trabzonspor da dahil imza vereceklerini söylüyorlar. 5 Nisan'da 4 takım daha sürece dahil oluyor, birisi de Fenerbahçe. Süper Kupa'yla alakalı bize zehir zemberek bir açıklama geldi ve biz köprüleri attık. Sonra Beşiktaş katıldı ve 14-15 takım olduk. Bu işin ciddiyetinin farkına varan Büyükekşi, 7 Nisan'da açıklama yaparak seçimli kurul yapılacağını açıkladı. Bu açıklama gelince Dursun Özbek ile istişare yapıyor ve Özbek pozisyon değiştiriyor. Bu açıklamadan sonra imza vereceğini söyleyen 3 kulüp, "imzaya gerek yok" diyor. 18 Temmuz'da yeni bir federasyon seçileceğini düşünerek bunu yapıyorlar, saygı duyuyoruz. Geri dönüş vermeyen 2 kulübümüz de "18 Temmuz uygundur" diyerek mesaj atıyor. 16 Nisan'da Kulüpler Birliği'nde toplantı düzenliyoruz. Toplantıya katılan herkes, federasyonun değişmesi, seçimlerin haziran ayında yapılması gerektiğini söylüyor. Biz o imzaları toplasak da federasyonun bu işi uzatma durumu var. Karar alıp 22 günde seçime gidebilirdi. Bugün istese yönetim kurulu kararıyla bu işi haziran ayı başına getirebilir. Hal böyleyken nasıl oluyor da bu iş Ali Koç'un üstüne yapışıyor? Biz işin başı ya da lideri değiliz ama işin içindeyiz. İnsanlar sen olmasan bu adamı çoktan yollamışlardı bile diyorlar. İstifa etmesi gerektiğini ocak ayında söylemiştik. Bunlar yüzünden biz Süper Kupa maçına çıkmadık."

"BİR DAHA BAŞKAN SEÇİLİRSENİZ BU İNSANLARIN AMİRİ NASIL OLACAKSINIZ?"

Türkiye Futbol Federasyonu'nun 1 Mayıs 2024'te resmi internet sitesinden yaptığı açıklamaya değinen Başkan Koç, "Bu kulübün ilkeleri ve değerleri apaçık ortadayken bizi vatan haini olarak nitelendiren açıklamaya en şiddetli cevabı vereceğim. Kendisi net bir şekilde rüzgarı almış, yelkenleri doldurmuş ve tohumlar meyve verince de resmi açıklama yapmış. Bu açıklamaya göre Türkiye'de futbol ortamı tozpembe. Huzur var, skandal ve kriz yok, kimse şikayetçi değil. Gelelim açıklamaya, "Azınlık çoğunluğa tahakküm edemez" diyor. Biz azınlığız, 3-5 kulüp diyor ve aşağılıyor. Ben Ecmel başkana inanırım. 136 tane noter tasdikli ihtarname var. Burada 10 küsur Süper Lig kulübü var. Bir daha başkan seçilirseniz bu insanların amiri nasıl olacaksınız? Siz yapılan seçimde sadece 169 oy aldınız. Tüm siyasi desteğe ve omuza rağmen bu kadar oy aldınız. Ama kaç kulübün imza verdiğinin sizin gözünüzde önemi yok. Demokratik yollarla seçilmeyen bir başkanın, demokratik haklarını kullanan kulüplerin çabalarını antidemokratik yollarla engelleme çabalarını sizin takdirinize bırakıyorum. İmza verenleri milli değerlerden uzak bir şekilde nitelendirmek, kabul edilemez bir unsurdur. Size karşı bayrak açanlar risk alıyor şu anda, bizim hangi çıkarımız var? Kısacası bize vatan hainisiniz diyor. Bunlar çok tehlikeli söylemler. Kaç tane kulüp var sizin arkanızdan sövüyor ama elleri kolları bağlı olduklarını söylüyor? Asıl hedef ve amaç, basit bir seçim istiyoruz ama adamın işi getirdiği noktaya bakın. Ama öyle bir ülkede yaşıyoruz ki bu prim yapıyor. Algılar, gerçeklerin çok önünde gidiyor" açıklamasında bulundu.

"SÖZ KONUSU MİLLİ DEĞERLER İSE BİZE LAF EDECEK EN SON KİŞİLERDEN BİRİ SİZSİNİZ"

"Söz konusu milli değerler ise bize laf edecek en son kişilerden biri sizsiniz" diyen Ali Koç, Büyükekşi'ye seslenerek "Sizin iki telefonunuzda ByLock çıktı. Böyle bir kişi bize laf edemez, itamda bulunamaz. Sizin telefonunuza ByLock yükleyenler, benim telefonları iki yıl boyunca kanuna aykırı dinlemişler. Benim iki tane davam var. Sadece telefonlarımızdan yola çıkarsak kimin doğru kimin yanlış noktada olduğu anlaşılmıştır. Sakın bir daha böyle bir şey yapmaya tenezzül etmeyin, sizin için çok tatsız olur" dedi.

Kulüpler Birliği Vakfı'ndaki mesajlaşmalar ile gerçekte yazılan şeylerin çok farklı olduğunu aktaran Ali Koç, Mehmet Büyükekşi ve yöneticilerin alt liglerdeki kulüpleri aradığını belirterek, "Bir Volkan Can var meşhur. "Bir sürü kulüp var, ne olur imza vermeyin, imza verenlerin maçlarına atanan hakemlere daha titizlikle bakılıyor" diyor. Maddi destek haberleri var. Bir milli takım sponsorluğu anlaşması var ve bunun yüzde 60'ını faturasız peşin almışlar ve bunu 2'nci ve 3'üncü Lig kulüplerine dağıtmışlar. Yalansa eğer çıkın kanıtlayın ve yalan deyin ve ben de özür dileyeyim" diye konuştu.

"BAKANLIKLARDAN SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNE KADAR 10 YILLIK BİR STRATEJİ YAPILMASI GEREKİYOR"

FIFA'nın Türk futbolunda yaşanan sürece dair bilgi toplayıp toplamadığı yönünde bilgi sahibi olmadığını belirten Koç, 16 Nisan'da yaptığımız açıklamada aday olması gerekiyorsa hakkıdır, aday olması durumunda kulüplerin desteklemeyeceğini söyledik. Ben bunu kafamdan atmadım. Bana göre FIFA'nın arzusu varsa çok veri var. Müdahale edebilir. Öyle bir çalışma var mı, haberim yok. Biz uluslararası başvurularımızı da yapıyoruz. Ülke futbolunun ayağa kalkması, Türkiye'nin potansiyeline ulaşması için bir devlet stratejisi gerekli. Bakanlıklardan sivil toplum örgütlerine kadar 10 yıllık bir strateji yapılması gerekiyor. Kendimize uyarlayabileceğimiz yol haritası var. Bir kulübün transfer yasağı var, o kulübün siyasetçisi bu yasak için çalışmamalı" diye konuştu.

"BEN ŞAHSEN DURSUN ÖZBEK GİBİ ZİKZAK YAPSAM UTANIRIM"

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Galatasaray Başkanı Dursun Özbek ile ilgili ise şu ifadeleri kullandı;

Sayın Dursun Özbek'i anlamakta zorluk çekiyorum. Bu kadar rahat pozisyon değiştirmek... Anca bu ülkede itibar görür, bu ülkede sorgulanmaz. 14 Aralık'ta "Federasyona güveniyor musunuz?" diye soruluyor ve "Tabii ki güveniyoruz" diyor. 24 Aralık'ta "Tarihin en kötü TFF başkanı Mehmet Büyükekşi ve kurulları derhal istifa etmeli" diyor. 1 Nisan'da "O koltuklarda hala oturmak vicdanlarınıza sığıyor mu" diyor. 7 Nisan'da "Seçimi niye 20-25 gün öne çeksin, TFF'ye saygı duymak gerekiyor" diyor. 16 Nisan'da vakıf toplantısına girerken, "Seçim haziran ayında yapılsın daha iyi olur" diyor. İmza kampanyasını ilk başlatanlardan birisidir bu başkan. Ben şahsen böyle zikzak yapsam utanırım. Bu şahsiyet ve duruş meselesi ama böyle olanlar daha çok kazanıyor."

Mehmet Büyükekşi ve Dursun Özbek'in Şanlıurfa'daki Süper Kupa maçı öncesi şehirde görüştüklerini söyleyen Ali Koç, "Şanlıurfa'da bir telefon geliyor Özbek'e ve apar topar iftarı bırakıyor. Büyükekşi, Sayın Özbek'ten orada yardım istiyor. Sayın Özbek, "Biz hedefe ulaştık, aday olmayacağını söyledi" diye düşünmüş olabilir. Belki de Özbek'i sözcüsü yaptı. Devamlı bunlar yaşanıyor. Urfa'da yaşayan insanlar bize anlattılar. Kendileri de inkar etmiyorlar. Ben kendisine toplantıda sordum. Birkaç kulüp daha var böyle 18 Temmuz uygundur diyen" ifadelerini kullandı.

"EN AĞIR VE İSTİKRARLI BİR ŞEKİLDE FEDERASYONUN GİTMESİ GEREKTİĞİNİ SÖYLEYEN KULÜPLERDEN BİRİSİ DE TRABZONSPOR'DUR"

Trabzonspor'un sürecin başından bu yana olan duruşuyla ilgili gelen açıklamada bulunan Ali Koç, "Trabzonspor'un net bir duruşu var kamuoyunda. Başkanının açıklamalarına bakarsanız TFF'ye karşı çok ağır açıklamaları var. 4'üncü başkandı sanırım imza veren. "Biz seçim istiyorduk, hedefimize vardık, bu başkan gidiyor" deyip imza vermekten vazgeçebilir. Saygı duyuyoruz. En ağır ve istikrarlı bir şekilde federasyonun gitmesi gerektiğini söyleyen kulüplerden birisi de Trabzonspor'dur. Dursun bey gibi git gel yaşamamıştır. Ben 2024 yılındaki bütün açıklamaları çıkarttım. Net tabloyu göreceksiniz. Kim sözlerinin arkasında duruyor, kim durmuyor göreceksiniz. 18 Temmuz'u duyduklarında net duruşlarında esneklik sağlandı diyebilirim" şeklinde konuştu.

"RIYAD'DAKİ SÜPER KUPA MAÇINA YABANCI HAKEM ATANMADIĞI İÇİN U19 TAKIMI İLE ÇIKACAKTIK"

"Söz konusu devletse Fenerbahçe'nin boynu kıldan incedir" diyen Ali Koç, Riyad'da oynanamayan Süper Kupa'nın öncesinde ve sonrasında yaşanan sürece dair ise şunları söyledi:

"Hakem olayının yaşandığı gece, başka bir iş için federasyonda toplantıdaydık. Toplantı bitti. Ben bir şey konuşmak istiyordum. Aramızda bir konuşma geçti. "Senin MHK başkanın İbanoğlu değil Tolga Özkalfa" dedim. Riyad'da yabancı hakem olması konusu vardı. Biz onun için yurtdışında olmasını istedik. Konu kıvamına da gelmişti ta ki yumruk olayı olana kadar. Daha sonra bütün kulüplerin ve bakanımızın olduğu bir toplantı oldu. Daha sonra Fenerbahçe-Galatasaray maçı vardı. Abdulkadir Bitigen atandı. Dedik ki hakem mi yok bu atamaları yapıyorsunuz. O mağduriyetten sonra yabancı hakemden vazgeçilme durumu oldu. Bakanımıza biz yabancı hakem olmasını istiyoruz dedik. Yabancı hakem olmaz ise biz çıkmamayı düşünüyoruz ama çıkmamanın bedeli çok ağır. Bütün maliyetleri ödüyorsunuz. Bakanımızdan destek istedik. "Yabancı hakem olmayacaksa biz U19 ile çıkacağız ama vizeleri yetiştirebilir miyiz bilmiyoruz, bize bu konuda en kısa sürede dönüş yapın" dedik. Başkan Büyükekşi "Ne olur bu açıklamayı yapmayın, şu derbi bitsin" dedi. Pazartesi sabahı oldu, saat 14.00'te açıklama yapıldı ve Türk hakem verildi. Salı günü biz U19 vizesi için başvurduk. Aynı gün vizeler geldi ama vizelerde bir sıkıntı vardı. U19 vizesinde turist vizesi yazıyordu. Biz de Çarşamba günü uçağa bindiğimizde U19 takımını yanımızda götürdük. Biz U19 ile gittik diye maç oynanmadı. Dolayısıyla anı ve günü kurtarmak için o kadar rahat bizi hedef gösteriyor."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *