Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Orta şiddetli yağmur
16°
Ara
Damga Manşet Haber Yalı kavgası

Yalı kavgası

THY'nin 2009 yılında kiraladığı mülkiyeti İBB'ye ait olan Ortaköy sahilindeki Fehime Sultan ve Hatice Sultan yalılarının önünde tartışma yaşandı. Yalıları denetlemek için gelen İBB yetkilileri içeriye alınmadı. İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, "Kamu görevlilerine görev yaptırılmıyor" derken, THY Güvenlik Müdürü Cihangir Koparan, kamu kurumlarının bu tür fiili müdahalelere müsaade edilmemesi için tedbir aldığını söyledi

Okunma Süresi: 3 dk

Boğaziçi İmar Müdürlüğü yetkilileriyle birlikte yalılara girmek isteyen İBB Genel Sekreter Yardımcıları Mahir Polat ve Arif Gürkan Alpay'ın da aralarında olduğu ekip, THY'nin güvenlik görevlileri tarafından geri çevrildi. Boğaziçi İmar Şube Müdürü ve yalıların mülkiyetine sahip İBB emlak yönetim daire başkanının da aralarında bulunduğu heyetin içeri alınmaması üzerine yaşananlar tutanak altına alındı. İBB heyeti tutanağı Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürlüğüne götürüp işlem yapılmasını istedi. Emniyet müdürlüğü tutanağı kabul etmedi. İBB heyeti savcılığa giderek suç duyurusunda bulundu. İBB Meclis Grup Başkanvekili Doğan Subaşı ve İBB Meclis Üyesi Ülkü Sakalar İBB heyetine destek verdi.


Tutanak altına aldık

Suç duyurusu sonrası açıklama yapan İBB Meclis Üyesi Av. Ülkü Sakalar, “ Yalılarda hukuksuz olarak yapılan işlemleri denetlemek üzere yetkili kurumlar olan Boğaziçi İmar Müdürlüğü ve İBB olarak oraya gittik. Denetim yetkimizi kullanmak istediğimizi, kanunun bize verdiği hakkı kullanmak istediğimizi söyledik. Fakat şirketin yetkilileri olduğunu söyleyen özel güvenlik görevlileri içeriye almadılar. Kamu görevlisinin daha doğrusu kamu görevlilerinin görev yapmasına engel oldular. Hiçbir hukuki gerekçe olmadan hatta kaymakamlığın talimat verdiğini dahi söylediler. Bu gerçekten çok üzücüydü. Çevik kuvvet polisi gelmiş, bu da yine çok üzücü. İBB’nin kamu görevlisi olan görevlilerinin görevlerini yapmak üzere geldiklerini bildikleri halde İBB'nin kamu görevlisini değil özel şirketi savunur bir halle karşılaştık. Dolayısıyla biz yapılan. Hukuksuzluğu tutanak altına aldık. Kendilerine de imzalamaları için okuduk. Fakat imza adına itina ettiler” dedi.


Gerçekten çok üzücü

En yakın ilçe emniyet müdürlüğü olan Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne gidip suç duyurusunda bulunmak istediklerini belirten Sakalar, “Orada olan şey daha çok ilginçti. Suç duyurusunda bulunmak üzere gittiğimiz Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürlüğü suç duyurusu dilekçemizi kabul etmedi. İstanbul Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduk. Fakat Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürlüğü'nün görevli polis memurları çok çok üzücü bir şekilde, Kaymakamlığın talimatı olmadan valiliğin talimatı olmadan İBB’nin suç duyurusu dilekçesini alamayacaklarını söylemeleri kamu görevlisi olarak bizleri gerçekten çok çok üzdü. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile kamunun diğer personelinin karşı karşıya getirilmeye çalışılması, hukuk adına, kamu yönetimi adına, devlet yönetimi adına gerçekten çok üzücü” diye konuştu. İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, "Kamu görevlileri içeri alınmıyor. Boğaziçi İmar, Boğaz'daki her türlü yasa dışı uygulamaya ilişkin, her an her dakika denetleme yapmakla görevli ve sorumlu birimimizdir. Kamu görevlilerine şu an burada görev yaptırılmıyor" dedi.


Defaşarsa baskın yedik

THY Güvenlik Müdürü Cihangir Koparan tarafından konuyla ilgili bir açıklama yaptı. Koparan "Mahkemeden alınan kararlar doğrultusunda, yetkili kamu kurumlarına müracaat edilmiş, yetkili kamu kurumları da bu tür fiili müdahalelere müsaade edilmemesi için gerekli tedbirleri almıştır. Kaymakamlık kararı bu maksatla alınan bir karardır. Kamu kurumlarının karşı karşıya gelmesi değil, Sayın İBB Başkanının kanuna ve kamu düzenine karşı gelmesi söz konusudur. İBB Başkanının '9 aydır sabrediyoruz, uzlaşma için çözüm arıyoruz' şeklinde bir cümlesi var. İBB'nin 9 aydır sabretmesinden değil, şirketimizin 13 yıllık emeği ve 130 milyon dolara yakın kamu yararı taşıyan yatırımının, 9 aydır gasp edilememiş olmasından söz edilebilir. Zira İBB tarafından hiçbir zaman uzlaşma girişimi olmamış, şantiyemizin elektriği ve suyu kesilmiş, koruma levhaları ve ofis kısımları yıkılmış, şantiye alanı defalarca zorbalıklarla basılmaya çalışılmıştır. Bunun üzerine görüşme ve toplantı talep edilmiş ancak şirketimize cevap dahi verilmemiştir" dedi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *