EKREM HACIHASANOĞLU - TİP Milletvekili Adayı Umur Talu Damga'ya konuştu. TİP'in güçlü bir şekilde Meclis'te olması gerektiğini belirten Talu, “Listelere bakınca Meclis'in çoğunluğu yine AKP gibi olacak. Burada en önemli görev muhalefet görevini AKP'ye bırakmamak. Muhalefeti AKP'ye bırakırsanız 4 seneye kalmaz 2 sene sonra devran döner. Ve çok fena döner” dedi. Talu, parlamenter sisteme dönülmesi durumunda da AK Parti'nin birinci parti olacağını belirterek, “AKP birinci parti iken parlamenter sisteme geçmek delilik. Gerçekten delilik” yorumunu yaptı.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul 3. Bölge Milletvekili adayı gazeteci Umur Talu, Damga'yı ziyaret etti. Damga İmtiyaz Sahibi Mehmet Mert ile görüşen Talu, önemli açıklamalarda bulundu. “İnsan yazı yazarken daha özgür oluyor” diyen Talu, “Mümkün olduğunca gerçeğe gözünü kapatmamak gerekir. Eskisi kadar faal bir gazeteci olmasam da yine yazıyorum. İsterim ki hayatımın bu döneminde yazdıklarıma uygun olarak hareket edeyim. Birilerine omuz vereyim” ifadelerini kullandı. 16-17 yaşında TİP sempatizanı olduğunu belirten Talu, “Sonra otoriter olduğu için TİP'le devam etmedim. Şimdiki ile gönül bağım var. Sokak sokak birlikte dolaşıyoruz” açıklamasını yaptı.
TİP'e ihtiyaç olacak
“Bir oy Kemal'e bir oy TİP'e” diyerek vatandaşlardan oy istediklerini dile getiren Talu, “Böyle diyoruz ama işin içinde başka bir realite var. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun bugün ortaya koyduğu imaj kapsayıcılık... Yarın seçim olduğunda Meclis'te bu böyle olmayacak. Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı olduğunda bir hükümet kuracak. Bu hükümet bu uzlaşının bir devamı olacak. İstanbul Sözleşmesi dendiğinde Saadet Partili ya da Gelecek Partili bir bakan 'neden acele ediyoruz' diyecek. Kime ihtiyacı olacak o zaman? YSP'ye TİP'e ihtiyacı olacak. Kemal Bey'i de bu çizgide tutacak olan bu partilerin varlığı” dedi.
Gerçekten delilik!
“Bu bölgede rantla ilişkisi olmayan kaç milletvekili adayı var?” diye soran Talu, “Yapılaşmanın yoğun olduğu bu bölgelerde AKP ve CHP listelerinde rantla ilişkisi olmayan adayın olmama ihtimali münkün mü? Bu tür menfaat ilişkilerine ve ağlarına kim ses çıkaracak? Elbette TİP çıkaracak. Bu nedenle TİP Meclis için elzem bir parti. İttifaka bakınca Meclis'in çoğunluğunun yine AKP gibi olacağını görüyoruz. Burada en önemli görev ana muhalefet olsa da muhalefet görevini AKP'ye bırakmamak. Muhalefeti AKP'ye bırakırsanız hakikaten 4 seneye de kalmaz 2 sene sonra devran döner. Ve çok fena döner. Çok yazık olur. Bu nedenle muhalefeti TİP yapmalı. Bu arada parlamenter sisteme de geçilirse ne ala. Çok zor olacağını ben de biliyorum. AKP birinci parti iken parlamenter sisteme geçmek delilik. Gerçekten delilik” diye konuştu. Talu, “Kemal Bey seçilirse alternatifi olması lazım. 20 oy gitti mi 20 oy burdan gelsin. Yarın Anayasa'yı değiştirmek mi gerekir? TİP'ten gelecek umarım bir grup olur. Bu grubu arkasına alacak. Bu nedenle bu partinin hayati bir rolü var. Ben de bunu hissedip omuz vermek istedim” açıklamasını yaptı.
Yazı yazmayı kestim
TİP Milletvekili adayı Umur Talu “Adaylık eklif kimden geldi?” sorusuna da “Bu süreçte partiye girdim. Konuştuk. Adaylık söz konusu olunca evraklarımı hazırlayıp İl Başkanlığı'na başvurumu yaptım. SMS'le mülakat geldi. Mülakata da gittim. Çok doğru bir karar verdiğime inanıyorum” cevabını verdi. Talu, “Seçilemezseniz nasıl bir çalışma düşünüyorsunuz?” sorusunu ise “O'nu o zaman düşünürüz. Yazı yazmaya devam ederim. Adaylığım kesinleşince yazı yazmayı kestim. Bunu hangi ülkede yapıyoruz? Medyanın tek tip başlıkları attığı bir dönemde yapıyoruz. Gazetecilerin uşak demeyim de ulak olduğu bir dönemde yapıyoruz. Biraz gücün varsa, bir imzan varsa buna rağmen itaat ediyorsan bu utanılacak bir şeydir. Bugün demokrat ve Cuhuriyetçi geçinenlerin geçmişte bunu yaptığını gördüm. Bugün çok daha kötü” şeklinde cevapladı.
Kantinlerimiz bile ayrıydı
Geçmişte çok medya eleştirisi yaptığını dile getiren Umur Talu, “Ana akım medyada çalışmama rağmen kendi patronumun gazetesini eleştirdim. Sonunda kovulduk ama bir mücadele verdik. O gün ki eleştirilerimiz de bir realiteydi. Kartel medyası vardı. Bence Erdoğan'ın yolunu açan da o kirlilik. Bu yüzden eskiye dönmemek lazım. 90'larda Güney Doğu'da gazeteciler tutuklandığı zaman Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi, 'Ama onlar gazetecilikten gözaltına alınmadı' diyordu. Nasıl anladın bunu? Gazetecilik yapıyor da hoşa gitmeyen gazetecilik. Tutuklananlardan biri önemli bir haberin hakiki yüzünü açıkladı. Şimdi AKP de tutuklanan gazeteciler için 'terör suçundan içerdeler' diyor. Bunu Enis Berberoğlu için de söylediler. Enis Berberoğlu benim okul arkadaşım. O zaman görüşmezdik. Kantinlerimiz bile ayrıydı” dedi.
KÖLELİK DÜZENİNE TESLİM OLDULAR!
Günümüzde gazeteciliğin şartlarını değerlendiren Umur Talu, “Çok net bir şey var; Şurada 10 kişilik bir atölyede kadın erkek çalışıyor. Patron da astığım astık kestiğim kestik. Sonra plazaya gidiyorsun. Patron çok modern ama içerdekinin o atölyedekilerden bir farkı yok. Bana en acı veren Gezi gibi bir muhteşem olayın ardından o meydandakilerin bir bölümünün tekrar bu kölelik düzenine teslim olmasıydı. O plazalara girdiklerinde cesaretlerini kaybettiler. Bu hakikaten çok çarpıcı bir yabancılaşmadır. Bunun en yoğun olduğu sektörlerden biri de gazetecilik. Benim tanıdığım birçok kişinin teslim oluş biçimine çok şaşırdım. RTÜK yasası koalisyon döneminde geçerken, Hasan Cemal'e dedim ki sen bir satır yazı yazabildin mi? Can Dündar'a da aynı soruyu sordum. Çünkü o yasa patrona ticaret izni veriyordu. MHP'nin teklifiyle gazetecilere de hapis cezası getirilmişti. Bugünle karşılaştırmıyorum. Bugün artık hiçbir değer yok” diye konuştu.