Bir dönemin kilit isimlerinden olan ve şu an ABD'de yaşayan Reza Zarrab'ın hakkında yıkım kararı olan kaçak yapılaşma bünyesindeki yalısına ve köşküne 8 yıldır kimse dokunamıyor. Boğaziçi İmar Müdürlüğü'nün 2015 yılında yalıya ve köşke ilişkin yıkım kararı almasına rağmen hiçbir şey yapılmadığını anlatan İBB eski Meclis Üyesi Hüseyin Sağ, konuya ilişkin Damga'ya konuştu. Sağ, “Neden yıkılmıyor diyoruz, mahkeme kararı var diyorlar. Öyle bir şey yok, sadece herkes top çeviriyor” dedi.
Bürokrasi 17-25 Aralık operasyonunun en kilit isimlerinden Reza Zarrab’ın Kanlıca’daki yalısıyla Kandilli’deki köşkünün kaçak olan kısımlarını 2015 yılından beri yıkmamak için adeta top çeviriyor. Eski İBB meclis üyesi Hüseyin Sağ, yıkım kararı olan yapılara 30 aydır neden dokunulmadığını sorguluyor. Boğaziçi İmar Müdürlüğü’ne yaptığı müracaata Temmuz 2020’de “yıkım programına alındı” cevabını alan Hüseyin Sağ, 19 ayın sonunda herhangi bir işlem gerçekleştirilmemesi üzerine 27 Mart 2022 tarihinde bir defa daha başvuruda bulundu. Boğaziçi İmar Müdürlüğü, Sağ’ın ikinci başvurusuna 12 Mayıs 2022 tarihinde “Ön görünüm bölgesinde yıkım kararı bulunan yapılar ile ilgili yıkım ihalesinin yapılmasına müteakip yıkım programına göre yıkım işlemlerine yönelik yasal işlemler tesis edilecektir” cevabını verdi. Sağ daha sonra CİMER’e başvurdu.
CİMER de çare olamadı
Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nün kaçak yapıları yıkmamak için sürekli top çevirmesinden bunalan Sağ son çare olarak CİMER’e başvuruda bulundu. CİMER’den geçtiğimiz günlerde gelen “3194 ve 2960 sayılı kanun kapsamındaki yasal işlemler yapılmış olup; süren mahkeme süreçleri doğrultusunda yasal işlemler devam etmektedir” cevabı Sağ’ı adeta çileden çıkardı. Damga’ya konuşan Sağ, “Süren bir mahkeme yok. Mahkeme kaçak kısımların yıkımına karar verdi. Başvuruda hepsini eklere koydum. Belli ki incelemeden yanıt vermişler. Veya incelemişler, onlar da Boğaziçi İmar Müdürlüğü gibi top çevirme yoluna girmişler. Bu işin peşini bırakmayacağım. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bile “ajan” dediği bir kişinin hala korunuyor olması beni çok üzüyor. 15 metre yüksekliğindeki bir yerin yıkılması için ihale mi yapılması gerekiyor. Ayrıca o yapıların içerisi boş. Kimse oturmuyor. Sıradan bir vatandaşın evini zabıtalarla sabah operasyonuyla yıkanlar Türkiye aleyhine Amerika’da itirafçı olan birine neden dokunamıyor bir türlü anlamış değilim ” dedi.
İşin peşini bırakmıyor
Hüseyin Sağ, CİMER’in ‘süren mahkeme” cevabının ardından yeni bir müracaatta bulundu. CİMER’e gönderilen ikinci dilekçede şu ifadelere yer verildi: “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına CİMER üzerinden 2201439778-1900935399 sayılı başvurularıma verilen cevaplarda İstanbul İli, Beykoz İlçesi, Kanlıca Mahallesi, 116 ada, 4 ve 5 parsellere ilişkin yapılan izinsiz uygulamaların giderilip söz konusu tescilli parsellerin onaylı restorasyon projesine uygun hale getirilmesi hususunun iletildiği ilgi başvurunuz incelenmiştir Söz konusu yer ile ilgili İstanbul 6 Numaralı kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun kararı ve Başkanlığımız Encümen kararı gereği aykırılıkların ivedilikle giderilmesi için ilgililerine yazı yazıldığı, aykırılıkların giderilmemesi halinde yasal işlem başlatılacağı ve Müdürlüğümüz yıkım programı dahilinde müdahale edileceği bildirilmiştir. yıkım ihalesinin yapılmasına müteakip yıkım programına göre yıkım işlemlerine yönelik yasal işlemler tesis edilecektir denmiştir. İlk şikayetimin üzerinden 30 ay geçmiş. Yıkım için ihaleye çıkacağız cevabınızın üzerinden 12 ay geçmiş. yıkılması gereken yapının yüksekliği 15 metre. Belediye kendi imkanları ile yıkabilir. .İBB Encümeni ve Mahkeme kararı ile yıkılmasına kesin karar verilen yapının yıkım kararının uygulanmaması görevi kötüye kullanmaktır ve Hapis cezası gerektiren bir suçtur. Son kez soruyorum yıkım kararı niye uygulanmıyor? Diğer yasal haklarım saklı kalmak kaydı ile tarafıma ivedilikle cevap verilmesini ve yıkım kararını uygulanmasını rica ediyorum.”
