Kayı İnşaat işçilerinin İstanbul'da yaptığı eylem sonucunda firmanın eski ortağı ve Koray Holding'in sahibi Orhun Kartal, hisseler üzerindeki haczi kaldırdı. Türkiye'nin dört bir yanından gelerek İstanbul'da toplanan Kayı İnşaat işçileri, “Paramız yok alacaklarımızı almaya geldik” dedi. Yapılan eylemde "Kayı İnşaat hakkımızı ver", "Kayı artık sesimizi duy", "Direne direne kazanacağız" sloganları atıldı. Kayı inşaat işçileri adına konuşan İnşaat-Sen Örgütlenme Koordinasyonu Üyesi Nurseli Gözüaçık, “Coşkun Yılmaz’dan hakkımızı alabilmek için buraya günlerce geldik. Orhun Kartal’ın işçi alacaklarının önünden çekilmesi için gerekirse yine günlerce buraya geliriz. Orhun Kartal haczi koşulsuz şartsız geri çekeceksin. Biz daha burada söyleyeceklerimizin hepsini söylemedik, pankartımızı açmadık. Nerede ne alacağınız, ne yatırımınız varsa, işçilerin alacaklarını vermeyip işlerine rahat rahat devam edemezsiniz” dedi.
Kimse işçi alacaklarının önüne geçemez diyen Gözüaçık, “Kimse işçileri devreden çıkararak, ihalelerini, kamu mallarını kendi arasında bölüşemez. Bu dava, bu ülkenin en büyük konkordato davalarından biri, batan koskoca bir Kayı inşaat var. Bunun sorumlusu işçiler değil, bunun sorumlusu patronlar, patron düzeni” diye konuştu.
Biz bunu hak etmiyoruz
Yaşadıkları mağduriyeti anlatan işçiler ise “Biz bunu hak etmiyoruz. Evde çoluk çocuk aç. Ciddi anlamda maddi sıkıntı çekiyoruz. Faturalarımızı ödeyemeyecek hale geldik. Kredilerimiz var, borçlarımız var. Hiçbirini ödeyemiyoruz. Geleceğimizden habersisiz. Ne olacağına dair bir bilgimiz yok. Tek istediğimiz haklarımızın verilmesi” ifadelerini kullandı.
Yüzümüze bile bakmadılar
2014 yılında Kayı İnşaat’ta işe başladığını belirten Sinan Ekinci ise son 2 senede ücretlerinin aksamaya başladığını söyledi. Şirketin yatırılmayan ücretleri toplu vereceğini söylediğini aktaran Ekinci, “Bekledik yatmadı. 12 ay içeri girdik. Cezayir’de 68 gün grev yaptık. Grev sonucunda bize beş kuruş para vermediler. Adalet Bakanlığı ara bulucu gönderdi. 12 ayda taksitle ödenmesi için evrak imzaladık. Devlete güvenerek Türkiye’ye geri döndük. Fakat bu süre zarfında paralar yatmadı. Bu işin peşine düştük. Ankara’ya geldik iki defa ama bizi kapılardan kovdular. Bakanlıklara gittik. Yüzümüze bile bakmadılar. Akabinde İnşaat-Sen ile tanıştık. İstanbul’da eylemler yaptık. Şirket konkordato ilan etti. Mücadele ettik, yılmadık. Şimdi ise bizim dolar ile alacağımız paraları TL olarak ödemek istiyorlar. 2021 ocak ayındaki kurdan yani 7.30’dan ödemek istiyorlar” dedi.
İşçiler perişan oldu
Ekinci, “Zamanında bizim paramızı verselerdi derdimize derman olacaktı. Bu sürede borçlandık. Hepimizin borcu var. Alacağımız parayı o kura göre alırsak borcumuzu bile ödeyemeyiz. Çok fazla bir şey istemiyoruz. Hakkımızı istiyoruz. Benim 15 bin 260 dolar alacağım var. Pandemide çalışamadık. Eş dosttan borç aldık. Çok perişan olduk. Bu süreçte eşinden ayrılan oldu, kalp hastası olan oldu, tansiyondan ölen oldu. Biz adalet istiyoruz” dedi.
Cepte beş kuruş yok
Kayı İnşaat’ta 9 yıl çalışan ve 37 bin dolar alacağı olduğunu söyleyen Abdulsamet Kete, grev sürecinde görüşmeler yapıldığını anlattı. Dışişleri Bakanlığı, patronlarla ve konsolosluk ile görüştüklerini belirten Kete, “Kimse sahip çıkmadı. Patronumuz bize telefon açıyor, gelmiyor. Biz orada yalnız kaldık. Kayı İnşaat’ın Patronu Coşkun Yılmaz, telekonferansla 4 aylık maaşımızı en kısa zamanda yatıracağını söyledi, grevi bitirmemiz şartıyla. Aradan bir hafta geçti. Para yatırılmadı. Daha sonra ‘Ben size para ödemeyeceğim. Param yok. İsterseniz grevi bitirin isterseniz 1000 sene daha yapın’ dedi. Yemeğimiz, erzakımız kalmayınca Türkiye’ye döndük. Çünkü dayanacak gücümüz kalmadı. Ailelerimiz zor durumdaydı. Artık eve ekmek bile alacak durumda değildi. Bugüne kadar kuruş alamadık. İstanbul’da eylem yaparken birçok arkadaşımız parası olmadığı için katılmadı. Ceplerimizde bir kuruş para yoktu” dedi.
Doğal gaz ödeyecek param yok
Eylemler sonucunda konkordato sürecine geçildiğini söyleyen Kete, “Rönesans Holding ile Kayı İnşaat anlaştı. Gaziantep Şehir Hastanesindeki hisseler satılacaktı. Biz de diyoruz ki hükümet buna bir el atsın. Bizim paramızı ödesinler. Pandemide bile borçla geçindik. Yıllarca çalıştım kendime ancak bir ev, araba alabildim. Ama arabamı ilk etapta sattım. Para gelmeyince evimi de sattım, kirada oturuyorum. Yıllardır ben emek verdim. Çocuklarım rahat olsunlar diye çok çabaladım. Bak kış ayındayız. Benim doğal gazım yok. Çalıştıramıyorum. Çünkü doğal gaz ödeyecek param yok. Herkes borç etti. Eğer zamanında paramı alsaydım bunlar olmayacaktı. Bir sıkıntım olmayacaktı. Ben şimdi bu parayı alsam bırak ev almayı, bir araba bile alamam” diye konuştu.
Böyle adalet mi olur!
Kete, “Borçlarım nedeniyle tefecilerin eline düştüm. 10 bin lira borç aldım şimdi 150 bin liraya çıkarmışlar. Ya öldürecekler ya da mecbur ödeyeceğim ama nasıl? Hepimiz bunlar yüzünden borç batağına düştük. Bütün yetkililere sesleniyorum, böyle bir adalet yok. Adalet Bakanı patronlara adalet sağlamasın artık. Burada bir işçi var, yaklaşık 380 kişi var. Ailesiyle 1500’lere yakın mağdur var. Bu insanların hepsi aç. Elektrik, su faturalarını bile ödeyemiyorlar” dedi.