İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmaya, "Eşini kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan tutuksuz yargılanan Can Atay katıldı. Şikayetçi Polen Atay ise duruşmaya gelmedi.
Sanık Can Atay savunmasında, Polen Atay ile 2018 yılında evlendiklerini belirterek evlilik yıldönümünü kutlamak için gittikleri Bodrum'dan, annesinin bulunduğu Fethiye'ye geçtiklerini orada eşi ile annesi arasında yazlık alma mevzusu üzerine tartışma yaşandığını, bu nedenle eşini alarak İstanbul'a döndüğünü anlattı. Eşinin bu tartışma nedeniyle ayrılacakları endişesi taşıdığını ve bu nedenle annesini aradığını ancak endişesinin devam ettiğini belirten Can Atay, eşini sakinleştirmeye çalıştığını, kendisi ve eşi için kahve yaptığını ancak eşinin psikolojinin bozuk olduğunu ifade etti. Can Atay, "Polen, sinirlenince kendi istediği şeylerin olması için kendine zarar verme eğilimi olan bir kızdır. Daha önce de benzer şeyler defalarca yaşanmıştır. Polen, içindeki huzursuzluğu bastıramadı. Kendisine duş almasını söyledim. 'Hamburger söyleyelim' dedim. Yalnız bırakmak istemedim. Polen yukarıya yatak odası ve banyonun olduğu yere çıktı. Ben salonda kalıp iş görüşmeleri yaptım. 10-15 dakika sonra Polen'i merak edip yukarıya çıktım. Yatak odasına çıktım. Orada bulamayınca terasa çıktım. Soyunma odasına doğru arkamı döndüğümde kapıda, bornoz ipinin ucuna düğüm atılmış yumak vardı. Kapı kapalıydı. Kapıyı ittirerek açmak zorunda kaldım. Polen yere yığıldı. Sola doğru düşmüştü. Ahşap çamaşırlığın üzerine çıkmıştı. Çamaşırlığın üstü kırılmıştı, yere devrilmiş haldeydi. Yüzü mosmordu. Boynunda ip vardı ben çözdüm. Düğümü de tam atamamıştı. Ama bilinç gitmişti. Ölü gibiydi. Ayaklarından tutup düz çektim. Ağızdan nefes verdim. O panikle babamı aramışım. Babam açmayınca site güvenliğini aradım. Ambulans istedim. Sonra 112'yi aradım. Güvenlik görevlisi Tayfur, Polen'in dilinin boğazına kaçtığını görünce ağzını açtı. Bu sırada site müdürü de geldi. Sonra diş fırçası yardımıyla dilini çekip nefes almasını sağladılar. Eşimin hayatını kurtardım. Asla eşime karşı öldürmeye yönelik bir eylemim olmadı. Suçsuzum, beraatimi istiyorum" dedi.
Tokat bile atmadım
Üye hakimin, "Evde bulunan kamera kayıtlarına göre panik olduğunuzu söyleyip Polen Atay'ın yerde yattığı sırada, bir kutuyu koyuyorsunuz, nedir o?" üzerine Can Atay, "İlkyardım malzemesi arıyordum" dedi. Atay, "Olay tamamen bir intihardır, öldürmeye teşebbüs ettiğim iddiasını reddediyorum. Bugüne kadar eşime tokat bile atmadım. Boşanma davasını eşimin bu şikayeti sonrasında açtım. Karşı taraf benden 20 milyon TL istedi. Ama ben babamın parası olmasına rağmen para vermedim. Beni gazetelere manşet ettiler, düğünüme gelenler beni arayıp sormadı. Ben 2 yıldır bununla yaşıyorum. Kuyruğumu kıstırdım. Adalet bekliyorum" diye konuştu. Sanık avukatı ise Polen Atay'ın hastanede olduğu sırada kocasına sevgi mesajları yolladığını, ancak Adana'ya gidince eşi hakkında bu iddialarla şikayetçi olduğunu belirterek bu şikayet sonrasında müvekkilinin boşanma davası açtığını belirtti.
İntihar eğilimi yok
Şikayetçi Polen Atay'ın avukatı Sibel Engin ise "Kesinlikle sanık ifadesini kabul etmiyoruz. Polen'in boşanma davasında da vekilliğini yapıyorum. Polen'in kocasına sevgi mesajları attığı zaman, hastanede tedavideyken ve hafıza kaybındayken atmıştır. Polen hastanede yatarken, hayatını kurtardığını iddia eden sanık ise avukatına boşanma vekaleti çıkarmıştır. Hastane tarafından verilen raporda Polen'in intihar eğilimi yoktur. Sanık tarafından adeta zorlanarak o hastaneye yatırılıyor. Sanığın Polen'i öldürmeye teşebbüs ettiğini düşünüyoruz" diye konuştu. Avukat Engin'in "Kamera kayıtlarına göre sakladığınız şey uyuşturucu olabilir mi" sorusu üzerine sanık Can Atay, "Uyuşturucu bağımlılığım yok, uyuşturucu yoktur" dedi. Duruşmada daha sonra güvenlik görevlisi ve site müdürü tanık olarak dinlendi. Sanık avukatı, duruşma sonuna doğru son bir kez beyanda bulunmak isteyince mahkeme başkanı "Avukat hanım sizin beyanlarınızı aldık" diyerek söz vermedi. Avukat ısrar edince güvenlik eşliğinde salondan çıkartılmasına karar verdi. Şikayetçi Polen Atay'ın avukatı Sibel Engin de bir talebi olduğunu söyleyince o da güvenlik eşilğinde dışarı çıkarıldı. Daha sonra duruşma, şikayetçi Polen Atay'ın dinlenmesi için ertelendi.
Neden omuz attın?
Duruşma bitiminin ardından sanık Can Atay salondan çıkarken kapıda olan şikayetçi avukatı Sibel Engin'e çarparak hızla geçti. Avukat Engin, "Niçin saldırıyorsunuz?" diyerek bağırdı. Can Atay ise "Ne saldıracağım avukat hanıma" diyerek hızlı bir şekilde oradan uzaklaştı. Duruşma salonuna giren avukat Sibel Engin mahkeme başkanına sanık Can Atay'ın kendisine omuz atığını söyledi. Avukat Engin, "Mesleğimi yapmam engelleniyor. Sinirden titriyorum" dedi. Mahkeme başkanı Adil Can Atay'ın yakalanarak geri getirilmesine ve hakkında tutuklama kararı verilmesine karar verdi. Can Atay binada ayrılmadan güvenlik birimlerince yakalanarak mahkemeye getirildi. Hakimin "Neden omuz attın?" diye sorması üzerine Atay, "Omuz atmadım, Kasten önümü kestiği için vücudumla kendimi ittirerek geçtim. Önümü kasten bloke etmişti" dedi. Mahkeme başkanı, sanığın duruşma salonu çıkışında avukat Sibel Engin'e kasten omuz attığı ve sarstığı tanık beyanları ve gösterilen görüntülerle sabit olduğunu belirtti. Sanık Atay'ın 3 gün süreyle disiplin hapsine karar verdi. Salondan polis eşliğinde çıkartılan Atay tutuklama işlemelerinin yapılması için karakola götürüldü. DHA