Ayasofya'dan önce kentin en büyük kiliselerinden olduğu belirtilen Ayios Polieuktos Kilisesi, kaderine terk edildi. 524-527 yılları arasında Romalı komutan Polieuktos'un adına yaptırılan, kilisenin kalıntılarının bulunduğu alan evsizlerin mekanı haline gelmiş durumda. Gelişigüzel etrafa atılan çöpler, kalıntıların üzerini kaplayan otlar, kırılan ve etrafa saçılan tarihi yapıdan kalan sütun ve mermer parçaları ise kültürel mirasın ne halde olduğunu anlatmaya yetiyor. Özellikle ısınmak için evsizlerin yaktığı ateş, tüten dumanıyla birlikte kilisenin duvarlarını simsiyah yapmış durumda. Kilisenin güçlükle ayakta duran dış duvarlarının hemen yanına bankta uzanmış bir kişinin, burada ateş yakarak ısınmaya çalıştığı görüldü. Duvardaki kararmalardan ise ateşin ilk kez yakılmadığı anlaşılıyor. Etrafı demir çitlerle çevrili olmasına rağmen, çitlerin bir noktadan kesildiği ve içeri giriş için yol yapıldığı görülüyor. İçeride ise yerlerdeki çöpler dikkat çekiyor. Kilisenin içindeki tahribat ise çok daha büyük boyutta. Kapıdan girer girmez duvarlara isim yazıldığı görülüyor. Yerlerde birçok noktada da çöpler bulunuyor. Çöplerin birçoğu ise yiyecek, içecek kutuları, atıkları. İçeride birçok noktada tarihi esere ait parçalar yıkık dökük durumda. Bir noktada da plastik pazarcı kasası içinde kırılmış amfora kalıntıları bulunuyor. İçerideki bir odada ise yerlerde kemik parçaları ve yatak bulunuyor. Aynı noktada duvarlarda bulunan raflarda da kemikler ve pantolon bulunuyor. Rafların en üstünde ise üzerinde yazılar bulunan eski tahta kutular yer alıyor.
Şikayetler dikkate alınmıyor
Çevrede yaşayanlar ise durumdan rahatsız. Çocuklarını parka çıkaramadıklarını belirten çevre sakinleri, sürekli park ve çevresinde yatanların olduğunu ve şikayetlerinin ise dikkate alınmadığını belirtiyorlar. Samet Özvar, Devamlı orada kalıyorlar zaten. Dışarıda kalanların hepsi orada. Şurada yerleri var oradan geçiyorlar, evsizler. Devamlı olan şeyler artık bunlar, biz şaşırmıyoruz. Bu parkın güvenlikleri var. Güvenlikleri onlara bir şey diyemiyorsa biz halk olarak bir şey dememiz daha abes. Onların görev yeri sonuçta burası ve buraları kontrol etmek. Burada çocuklar geziyor, dolaşıyor. Dışarıda kalanlar burada yazın bütün ağaçların altındalar. Karşımızda büyükşehir belediyesi dedi. Mehmet Emin ise, Her zaman burada böyle yapıyorlar, işi gücü olmayanlar gelip burada her zaman ateş yakıyorlar, içiyorlar. Burada her şey olabilir, her şey oluyor dedi. Bir başka çevre sakini Rabia Aydın, Yazın biz çocukları buraya getiremiyoruz. Yatak, karton, millet buralarda oturuyor. Tedirgin ediyor. Çocukları getiremiyoruz buraya. Torunlarımı getiremiyorum. O kadar kalabalık. İki defa belediyeye gittim, ismimi yazdırdım. 'Şikayet edeceğim.' diye. 'Seni çağıracağız' dediler. Kimse çağırmadı.” şeklinde konuştu. DHA