Beylikdüzü Belediyesi’nin, ilköğretim çağındaki çocuklar arasındaki gıdaya erişim eşitsizliğini ortadan kaldırılmak ve bu eşitsizliğin neden olduğu psikolojik baskıyla mücadele etmek amacıyla hayata geçirdiği ‘Beslenme Saati’ uygulamasında ikinci dönem başladı. Sosyal incelemeler sonucu tespit edilen ihtiyaç sahibi ailelerin ilköğretim çağındaki çocuklarına, yeni dönemde de beslenme çantası desteği verilecek. 14 Şubat- 6 Haziran tarihleri arasındaki ilk döneminde 963 öğrenciye ulaşan uygulamanın ikinci döneminde ise bin 75 çocuğun beslenme çantası belediye tarafından hazırlanacak. Diyetisyen ve gıda mühendislerinin de onayları alınarak Beylikdüzü Mutfak’ta hazırlanan beslenme çantalarının içerisinde sandviç, kuruyemiş, meyve ve süt gibi temel ihtiyaçlar yer alacak. Ebeveynler, üzerinde Belediye’nin kurumsal logosunun bulunmadığı çantaları, on mahallede oluşturulan dağıtım noktalarından ücretsiz teslim alarak çocuklarına ulaştıracak.
Yoksulluk kader değil
Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, ‘Beslenme Saati’ uygulamasının ikinci dönemine ilişkin detayları Beylikdüzü Mutfak Merkezi'nde gazetecilerle paylaştı. “Ekonomik krizin iyice şiddetlenmesiyle çocukların yeterli beslenemediğini, ailelerin çocukların beslenme çantasına bir sandviç koyacak gücü bile olamadığını, hatta bu yüzden kimi çocukların eğitimden koptuğunu gördük” diyen Çalık, “Beylikdüzü’nde hiçbir çocuğumuzun ne okulda aç olmasını ne de akşam saatinde yatağa aç girmesini istemiyoruz. Bu aslında çocuklara borçlu olduğumuz ahlaki bir görev. Bu sebeple ‘Beslenme Saati’ projesini hayata geçirdik. İlk dönem 963 çocuğa ulaştığımız projenin ikinci döneminde bin 75 evladımızın beslenme çantasını hazırlayacağız. Şunu da belirtmek istiyorum ki bu projede hiçbir zaman daha çok çocuğa ulaşmak gibi bir hedefimiz olmadı. Dilerim, her aile kendi evladına yetebilecek bir ekonomik düzeyi sağlar. Bu proje, yerelin imkanlarıyla yapılmış bir sosyal adalet projesidir. Umarım bu uygulama yaygınlaşır ve devlet projesi haline gelir. Bir an önce gerekli adımların atılması gerektiğini düşünüyorum. Bir çocuğun kaderi yoksulluk olamaz, yoksunluk hiç olamaz. Yerel yöneticiler olarak gücümüz yettiği kadar destek olmaya gayret etmeliyiz” ifadelerini kullandı.
35 bin kişilik yemek
Beylikdüzü Mutfak'ın tanıtımını yapan Çalık, “Burayı afet anlarında da kullanabileceğimiz bir merkez olsun diye açtık. Afet olayları da farklılık kazandı. Muhtemelen önümüzdeki kış çok çetin geçecek. 35 bin kişiye günlük yemek çıkarabiliyoruz. Soğuk hava depolarımız var. Yine bir fırınımız var. Bu merkeze tek bir foknksiyon değil de birkaç fonksiyon yüklemek istiyoruz. Çocukların beslenme çantalarını da burada yapıyoruz. İhtiyaç sahibi ailelerimize buradan yemek gönderiyoruz. Şimdi arkadaşlarımız çocuklarımızın yarın ki menülerini hazırlıyorlar. Biz istiyoruz ki hiçbir çocuğumuz diğer bir arkadaşından utanmasın. Bu aslında bir sosyal adalet projesi. Biz istiyoruz ki çocuklar beslenme çantalarının aileleri tarafından hazırlandığını bilsin” dedi.
İsim kullanmıyoruz
Çocuk gelişiminin öncelikle beslenme ile başladığını ifade eden Çalık, “Düşünün yan tarafta bir arkadaşınız beslenme çantasını çıkarıyor dolu. Sizinkinde hiçbir şey yok. Bu da çocuğu ruhsal olarak kötü etkiliyor. Devletin sorumluluğu evlatlarının karnının doyurmasıdır. Devlet sorumluluktan kaçamaz. Biz bu ülkenin geleceğini bu çocuklarımıza emanet edeceğiz. Devlet okullarında bir an önce öğle saatlerinde gıda verilmesine başlanması lazım. Belediye olarak yapabileceklerimiz sınırlı. Çünkü kaynaklarımız sınırlı. Bunu sadece diğer yöneticilere örnek olması için anlatıyoruz. Dağıtımın hiçbir yerinde belediyemiz ve Mehmet Murat Çalık'ın ismi yok” diye konuştu.
Kuru gıda deposu
Beylikdüzü Mutfak'ın kuru gıda depolarının yer aldığı bölümü de gazetecilere tanıtan Çalık, “İleride olabilecek olası afetlere karşı bu merkez, tedarik sorununu gidermek için her zaman dolu tutuyoruz. Su depomuzdan tutun da afet anlarında olası sıkıntılara karşı önlem alıyoruz. Bu merkezin en özel tarafı mutfağı. Hayırsever iş insanımızın bağışlarını kabul ediyoruz. Gıda Bankamız ile ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyoruz. Bu projenin telifi bizdedir ama herkese keyifle verebiliriz” ifadelerini kullandı.
Proje nasıl ortaya çıktı?
Mehmet Murat Çalık açıklamalarının devamında, “3 yıllık görev sürem içerisinde en çok önemsediğim projem Beslenme Satti projesidir. Aksamasına asla tahammül edemem. Bir aksama yaşandığında asla tolere etmem” dedi. Projenin ortaya çıkışı hakkında da bilgi veren Çalık, “Bir makale okurken bu proje aklıma geldi. Öğretmenlerimizden biri mülakat vermiş. Öğretmen, öğrencilerinden birinin başarılı olduğunu fakat beslenme saati geldiğinde dışarıya çıktığını fark ediyor. Ailesiyle konuşuyor. Ve anlıyor ki öğrenci beslenme çantası boş olduğu için yanında ki arkadaşından utanıyor. Ve dışarıya çıkma ihtiyacı hissediyor. Biraz önce de söyledim. Bu devlet projesi olmalı” diye konuştu. Bu anlamda her türlü tedbirin alınmasından yana olan bir yönetici olduğunu belirten Çalık, “Bazen eşit hizmet anlayışı ile bu işi yapıyor değiliz. Önce onu söyleyeyim. Ben dezavantajlı gruplara, daha fazla hizmet götürme arzusu ve ideali olan bir yöneticiyim. Toplumun da bunu net olarak anlayacağını düşünüyorum. Eğer eşit hizmet vermeye kalkarsanız dezavantajlı gruplarla diğerlerinin arasındaki makas açılır. Belkide sizin vasıtanızla bunu herkes duyacak ve elinden geleni yapmaya çalışacaktır” açıklamasında bulundu.
HER GÜN YOKSUL SAYISI ARTIYOR
Damga İmtiyaz Sahibi Mehmet Mert'in, “Bu öğrencilere lojistik destek de vermeyi düşünüyor musunuz? Bu ihtiyaçlı öğrencileri kim belirliyor? İhtiyaçlı olduğu halde kendini saklayanlara nasıl ulaşmayı düşünüyorsunuz?” şeklindeki sorularına da cevap veren Belediye Başkanı Çalık, “Biz bu projeye başladığımızda ilk olarak bizden gıda alan ailelerimizin çocuklarına baktık. O çocuklarımızı sisteme dahil ettik. Sosyal inceleme uzmanaları üzerinden bize gelen aileleri tespit etmeye gayret ediyoruz. Okul aile birlikleri üzerinden de bize bilgiler geliyor. Bizim Kadın Aile Müdürlüğümüz de inceleme yaparak sisteme dahil ediyor. Sayının artması hoşumuza gitmiyor. İnşallah bu sayı azalır. Ama maalesef şu anda derin bir yoksulluk var. Her geçen gün yoksul sayısı artıyor. Bağış alıyoruz, kendi imkanlarımızla bunları ihtiyaç sahiplerine dağıtıyoruz. Geçen yıl kurban bağışı kapsamında 40 ton et dağıttık. Bize bağış yapıp da arkadaşlarımızı arayıp kurban eti dağıtıyor musunuz diye soranlar var. Yani kurban bağışı yapmış sonrasında muhtaç olmuş. Bizden et istiyor. Zor günlerden geçiyoruz” diye konuştu.
