CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. “Kavgadan, hakaretlerden bıktık artık” diyen Kılıçdaroğlu, “Milletimiz bunları bir kenara yazıyor. Kavga istemiyor huzur istiyor bu insanlar. Devleti yönetenler kin ve öfkeden medet ummamalı. Devlet öfkeyle değil akılla, birikimle adaletle yönetilir. O kadar öfke duyuyorlar ki belediye başkanlarımızın çalışmalarını hazmedemiyorlar, onlar üzerinde baskı kurmaya çalışıyorlar, her türlü iftirayı atabiliyorlar. Bu haksızlığı adaletsizliği yapanların inançları bizim inancımıza benzemiyor” ifadelerini kullandı.
Size yedirmeyeceğiz
CHP Lideri Kılıçdaroğlu İçişleri Bakanlığı tarafından İBB'ye başlatılan özel teftişi de değerlendirerek, “İstanbul'un rantını o kadar yediler ki doymuyorlar. Yedirmeyeceğiz size o rantı, o rant 16 milyon İstanbullunun hakkıdır. Belediye Başkanımız seçimle geldi. Yüksek Seçim Kurulu'nu bile ayarladılar. Orada bile dalavere çevirdiler. Sözde hâkimler efendim 4 pusuladan biri sahtedir diye karar aldılar. Adalet tarihinin yüz karasıdır o karar. Ne oldu millet? 13 bin küsürlük fark 800 bine çıktı. Bu milletin ferasetine, bu milletin adalet duygusuna güveniyorum diyordum ve hiçbir zaman da yanılmadım. Şimdi görevli müfettişler gitmişler. Gitsinler efendim. Aynısını Ankara Büyükşehir Belediyesi seçimlerinde de demişlerdi. Efendim Mansur Yavaş kazanırsa faturaları teröristler toplayacakmış, ya bu kadar akıldan yoksun insanlar nasıl siyaset yapıyorlar anlamakta zorluk çekiyorum. Bizim belediye başkanlarımız yolsuzluk dosyalarının üzerine gittiler. Bunların temel görevi kul hakkı ile beslenmektir. Erdoğan dava açarsa bunu da mahkemede ispat etmeye hazırım. Ama korkudan dava açamaz. Bunların temel görevi kul hakkı yiyerek beslenmektir” açıklamasını yaptı.
Dosyaları kapatıyorlar
Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu'nu da eleştiren Kılıçdaroğlu, “Atadıkları bir bakan var Ulaştırma Bakanı. Orada genel sekreter yardımcısıymış İBB'de. Yapılmayan işin onayını vermiş ve parasını vermiş. Diyelim bir bina yapılmamış, ama yapılmış diye para ödenmiş. Ve bu adam gelip bakan oluyor bu ülkede. AKP'ye ve MHP'ye geçmişte oy veren kardeşlerime seslenmek isterim ne oldu bu dosya? Niye savcılar hâkimler üzerine gitmiyor? Yoksuzluk dosyalarını tam yakalıyorlar İçişleri Bakanı diyor ki bize vereceksin. Niye araştırmıyorsun kardeşim? Kapatıyorlar dosyaları, o dosyalar kapanmayacak, kul hakkı yiyenin burnundan fitil fitil getireceğiz. Sizin feriştahınız da gelse bizim belediye başkanlarına bir şey yapmaz. Sizin değeriniz bizim belediye başkanlarımızın tırnağı kadar bile değil” diye konuştu.
Tarihin en büyük soygunu
“Dolar kurundaki oynamalardan TC tarihinin en büyük soygunları gerçekleşti” diyen Kılıçdaroğlu, “Dolar kurunu yükseltenler 18'den sattılar daha sonra 13'ten geri aldılar. Dünyanın parasını kazandılar. Cumhuriyet tarihinin en büyük soygunu gerçekleşti. Kul hakkından beslenen kişiler haram yerler. Ama haram onlara tatlı geliyor. Bu soygunun bütün ayrıntılarını ortaya çıkarmak istiyoruz. Grup başkanvekillerimiz bir önerge verdi bugün. Bu önergeye kim hayır diyorsa o yolsuzluğun ortağıdır. Bütün vatandaşları bugün Meclis TV'yi izlemeye davet ediyoruz. Soygunun ayrıntıları olacaktır. Bunu öğrenme hakkımız var. 128 milyar doları nasıl unutmadıysak bu soygunu da unutmayacağız” ifadelerini kullandı.
Onun da sebebi Erdoğan!
Konuşmasının devamında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a eleştiriler yönelten Kılıçdaroğlu, “Yeni bir şey söylemeye kalktı beyefendi 'Fahiş fiyat oyunlarıyla mücadelemizi kesintisiz sürdüreceğiz.' demek ki şunu kabul ediyor bir fahiş fiyat var, bunu kim yaptı onu söylemiyor ama bu işin mücadelesini sürdüreceğim diyor. Şu soruyu sormak hakkımız fiyatların fahiş olmasını kim sağladı? bu fahiş fiyatları milletin. Elektriğe zammı dış güçler mi, manavlar mı, polis memurları mı yaptı? Elektriğe yüzde 52 ile yüzde 127 oranında zammı kim yaptı? E zammı sen yaptın kardeşim. Elektrikle cumhuriyet tarihinin en büyük zammını yapan kim? Dış güçler mi yaptı bunu? Hangi güç yaptı bunu? Nasıl ödeyecek vatandaşlar bunu? Elektriğe zam ne demek? Elektriğe zam iğneden ipliğe her şeye zam demektir. Herkes elektrik kullanıyor. Fahiş fiyata ortam hazırlayan, faiz zammı yapan Erdoğan. Fahiş fiyatlarla mücadele edeceğim deyip halka yalan söyleyen kim? O da Erdoğan” dedi.
Suç sabitse görevden alınmalıdır
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM'deki grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Bahçeli, İBB'ye terör iltisaklı personel teftişine ilişkin "İşe alınanlardan en üste kadar herkes sorumludur. Suç sabit görülürse İBB Başkanı bir saniye bile olsa makamını işgal edemez, etmemelidir. Görevinden alınması şarttır" ifadelerini kullandı.
Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Lideri Devlet Bahçeli, sağlık çalışanlarının maaşlarının iyileştirilmesi gerektiğini söyledi. “2021 yılında demokrasi ayıpları, hakimiyet kavgaları, ekonomik saldırılar, etnik gerilimler, doğal afetler, göç dalgaları, kanlı darbeler, siyasi çalkantılar yaşanmış ve daha da sertleşmiştir” diyen Bahçeli, “16 Eylül 2021'de uzay turizmi başlamıştır. Şöhretli milyarderler uzaya giderek bir damla su hasreti çeken milyonların durumuna hazin duymamıştır. Aşılara bile ulaşamayan milyonlarca insanın varlığı kahredici bir çelişki olarak hafızalara işlenmiştir. Türkiye aşıya ihtiyaç duyan ülkelerin yanında durmuştur. Biz Müslüman Türk milletiyiz. İnançlarımızla itibarlıyız, istikbalimizle iddialıyız. Milli ve manevi değerlerimize kim sataşıyorsa, kimler böylesi bir yanlışa düşüyorsa aleyhlerine davacıyız” ifadelerini kullandı.
İBB Başkanı sorumludur
MHP Lideri Bahçeli İBB'ye başlatılan özel teftişe de değinerek, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na terör örgütleriyle irtibat ve iltisaklı olanların alımında en alttan en üste kadar hiyerarşik zincirdeki herkes sorumlu değil midir? Belediye Başkanı, kimlerin işe alınıp alınmadığını sormayacak mıdır? Sordu ise bu teröristler ne arıyor diyemedi mi? Demedi ise suçludur. Biliyor da HDP korkusundan dolayı susmuşsa yine suçludur. Hiç haberi yoksa, daha tehlikelidir, o zaman da katmerli suçludur. Anlayacağınız, İBB Başkanı her durumda sorumludur. İddialar tevsik edilirse, suç sabit görülürse, tekraren ifade ediyorum; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı bir saniye bile olsa makamını işgal edemez, etmemelidir” diye konuştu.
Mağduriyet neresinde?
Cumhyurbaşkanı Erdoğan'la Ekrem İmamoğlu'nun karşılaştırılmasının soysuz bir kıyas olduğunu belirten Bahçeli, “Sayın Recep Tayyip Erdoğan, okuduğu bir şiir yüzünden büyük haksızlıklara uğramış, görevden alınmıştı. Bu anti demokratik ve faşist uygulamayı Türk milleti tashih ve tamir etmiş, nihayetinde Sayın Erdoğan’ı Cumhurbaşkanlığına kadar taşımıştır. Peki, mevcut Büyükşehir Belediye Başkanı şiir mi okudu? Hayır. Gözünün üstünde kaşın var mı dendi? Gene hayır. Terör örgütleriyle bağlantılı olanların Belediye’ye alınması konusunda iddiaların araştırılması, incelenmesi, ihtiyaç olursa da soruşturulması maksadıyla tecrübeli müfettişler görevlendirildi. Ne var bunda? Yanlış olan nedir? Mağduriyet bunun neresindedir? Suç işlemiş, işlenmiş suçlara ortak olmuş, terör örgütüne mali ve siyasi destek sağlamış HDP’li belediye başkanları o halde niye görevden el çektirildi? Hukukun üstünlüğü varsa, ki vardır ve kesindir, o zaman kamu görevi icra eden herkes yeri ve zamanı geldiğinde yaptıklarından veya yapamadıklarından dolayı hesap vermekle yükümlüdür” dedi.
Herkes sonucu beklemeli
“İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde suç işlenmişse, teröristler bir diyet programı kapsamında işe alınmışsa, bunun birinci derecede sorumlusu temsili olarak şube müdürü Ahmet, daire başkanı Mehmet değil; bal gibi, buz gibi Belediye Başkanı olan zattır” diyen Bahçeli, “Bu kapsamda herkes teftiş cihetiyle ulaşılacak sonucu beklemelidir. Suç sabit görülür, suçlular tespit edilirse bundan sonraki etap mahkemelerdir. Bu süre zarfında teröristlerin işe girdiği belge ve bilgilerle bir rapor formatına bağlandıktan sonra, Büyükşehir Belediye Başkanı’nın sadece mahkeme huzuruna çıkması yetmez, görevinden alınması şarttır, adaletin icabıdır, hitamında sorumluluk Büyükşehir Belediye Meclisi’ne aittir” ifadelerini kullandı.