Konuşmaktan korkmayın!

Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ankara Dostları Platformu’nun iftarında konuştu. Eşi Sare Davutoğlu'nun da katıldığı iftarda önemli mesajlar veren Ahmet Davutoğlu’nun konuşmasında insan odaklı siyaset, ortak aidiyet bilinci, liyakat, dış politika ve adalete güvenin yeniden tesisi başlıkları yer aldı. “Eğer adalet sisteminde bir sıkıntı varsa ne içeride düzen kalır, ne dışarıda itibar kalır” diyen Davutoğlu Rahip Brunson davasını örnek gösterdi. Davutoğlu, “Dünyanın son derece büyük bir devinim içinde hareket ettiği günlerden geçiyoruz. İslamofobiya başta olmak üzere ırkçılığın her türlüsü bir virüs gibi dünyayı sarıyor. Dünyanın neresinde olursa olsun, gidip şimdi bir anket yapsanız, gelecek beklentileri hep olumsuz. İşte böyle dönemlerde, insanoğlunun karamsarlığa düştüğü dönemlerde istikameti belli, ilkeleri açık, adımları sabit milletler fark oluştururlar. Ama eğer kaotik dönemlerde o kaosa kapılan milletler ise tarihin bir sonraki aşamasında edilgen bir niteliğe, edilgen bir yapıya dönüşürler. Hem dünyada karamsarlık var ve maalesef hem de ülkemizde son dönemde nerede kimle karşılaşsanız psikolojik olarak bir karamsarlığın etkisi altında olduğunu görüyorsunuz" dedi.

İktidar kaybedilir kazanılır
“Eğer dünyanın bu kaotik döneminde insanlığa yeni bir mesaj ileteceksek, önce psikolojimizi düzelteceğiz. Bize her şey yakışır, ama asla yeis ve karamsarlık yakışmaz” diyen Davutoğlu, “Her şeyi kaybedebiliriz, tekrar kazanırız, iktidar kaybedilir, tekrar kazanılır, mal, mülk kaybedilir, tekrar kazanılır. Bir tek şey var ki kaybedildiğinde ikame edilmesi mümkün değildir, o da ümit, ümidi kaybedenin yarını olamaz. Ümidi oluşturacak olan şey korkular, dürtüler değildir, ümidi oluşturacak olan şey ortak referanslara sahip bir topluluğun yeni bir vizyon üretmesidir. Vizyon üretmek ise değerli dostlar, düşünce özgürlüğüyle olur. Düşünmekten korkan insanların, düşündüğünü ifade etmekten mütereddit davranan insanların vizyon üretmesi de, vizyonu yayması da mümkün değil" ifadelerini kullandı.

Psikolojimizi yenileyeceğiz
"Bugün eğer yeni bir vizyonun altyapısını kurmak gerekiyorsa, iki şey ön şarttır" diyen ve  "Psikolojik olarak kendimizi yenileyeceğiz ve her ne surette olursa olsun düşünce özgürlüğünü sonuna kadar savunacağız" açıklamasını yapan Davutoğlu, "Kimin ne düşüncesi varsa, bize en aykırı bile olsa üretilen her düşünce berekettir. Çünkü aykırı düşünce, eskilerin güzel tabiriyle, her şey zıttı ile kaimdir ifadesi mucibince aykırı düşünce de kendi alternatifini oluşturur. Ama bir ülkenin, bir toplumun korkması gereken en temel mesele ümidi kaybetmekse, gelecekten kaygı duyması gereken temel unsur ise düşünce özgürlüğünün olmamasıdır. Psikolojimizi yenileyeceğiz, zihinlerimizi özgürleştireceğiz, bu olmadan yeni bir vizyon ortaya konamaz" diye konuştu.

Ahlaki erozyon uyarısı
Dünyanın büyük bir devinim içinde hareket ettiği günlerden geçildiğini söyleyen Ahmet Davutoğlu ahlaki erozyon uyarısı yaparak, “Hem dünyada karamsarlık var ve maalesef hem de ülkemizde. Son dönemde nerede, kiminle karşılaşsanız, psikolojik olarak bir karamsarlığın etkisi altında olduğunu görüyorsunuz. Ekonomik krizler, gergin siyasi söylemler ve hepimizin karşı karşıya kaldığı ve görmekten büyük üzüntü duyduğu ahlaki erozyonlar bir karamsar atmosfer oluşturuyor. Eğer dünyanın bu kaotik döneminde insanlığa bir mesaj ileteceksek önce psikolojimizi düzelteceğiz” dedi.

Yeni vizyon için 7 ana referans
Davutoğlu, yeni bir vizyon için ana referans noktalarını yedi maddede sıraladı. “Bizim geleceğimizin en önemli teminatı, bu son dönemde iyice içine kapanan mahallelerimizden çıkmamızdır. O zaman düşünce özgürlüğü ve psikolojik yenilenmeyle birlikte yeni bir vizyon unsurları, ana referans noktaları ne olabilir? Ben bu ana referans noktalarını 7 maddede sizlerle paylaşmak istiyorum” diyen Davutoğlu, “Birincisi; insan odaklı siyaset. İkincisi; ortak aidiyet bilinci. Üçüncüsü; toplumsal ve siyasal ahlaki değerlerin ihyası. Dördüncü unsur; adalet. Adalete güvenin yeniden tesisi toplumsal düzenin temelidir. Beşincisi devlet yönetiminde ehliyet ve liyakat ve devlet yönetiminin yeniden tanzimi meselesi. Altıncısı; ekonomik rasyonalite. Son dönemde ekonomik krizlerle vatandaşlarımızın ne kadar muzdarip olduğu aşikar. Yedinci ve sonuncusu çok boyutlu dış politika. Dış politika mutlaka ortak ve büyük stratejik bir resim içinde her bir unsurun doğru yere koyulduğu, her bir unsura hitap eden çok boyutlu bir yaklaşımla yeniden değerlendirilmeli" açıklamasını yaptı.