Olay, geçen yıl 5 Şubat akşamı Selçuklu ilçesi Yeni İstanbul Caddesi Piri Reis Parkı’nda meydana geldi. Özgür Duran’ın sevgilisi Ayşe Dırla’yı dövdüğü gerekçesiyle olaya müdahale etmek isteyen Kadir Şeker, çıkan arbedede Duran’ı bıçaklayarak öldürdü. Olay sonrası gözaltına alınan Kadir Şeker, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Şeker, ‘kasten adam öldürme’ suçundan yargılandığı 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada ömür boyu hapse çarptırıldı. Ardından suçun ‘haksız tahrik’ altında işlendiği gerekçesiyle ceza, önce 15 yıla ardından Şeker’in duruşmadaki iyi hali de göz önünde bulundurularak 12 buçuk yıla indirildi.
Planlı bir cinayet
“Tüm kamuoyu Kadir Şeker'i bağrına basarken, biz mücademizi sürdürdük diyen” Özgür Duran'ın kardeşi Remzi Duran, “Kadir Şeker'i herkes basından duyduğu kadarıyla biliyor. Olay hiçte göründüğü gibi değil. Abimin kalbine tek seferde, 90 derecelik açıyla bıçak soktu. Kadir Şeker, ifadesinde o bıçağı internetten oynamak için aldığını söyledi. Bir görgü tanığı bıçakladıktan sonra, abime can çekişirken tekme attığını da söylüyor. Kamuoyu bu kadar sahip çıkmasaydı, bizler bu kadar yıpranmazdık” dedi. Bunun bir planlı cinayet olduğuna vurgu yapan Duran, “Kadir Şeker'i herkes bağrına basmışken, olayın gerçek tarafına herkes yüzünü çevirmişken; annemin, benim ve avukatımızın mücadelesi hep sürdü. Bu ceza bize yetmez ama yine de iyi bir gelişme. İçimizin yangını sönmüyor. Adalet yerini bulsun istiyoruz. Bu işin daha yargıtay aşaması var” şeklinde konuştu.
Annem saldırıya uğradı!
“Feministler dernekleri ve kadın örgütleri bize sürekli yalnız olduğumuzu söylüyor” diyen Duran, “Kadın dernekleri, meclisleri, vakıfları ve platformları duyar ve prim kasmak için sürekli bize bu davada yalnız olduğumuz söyeyip duruyorlar. Benim abim öldü. Kimse sormuyor; madem bu çocuk öğrenciydi bıçakla ne işi vardı? Abimin hayatı boyunca bir tane sabıkası vardı, ama 20 tane varmış gibi yansıttılar. Benim annem Ayşe Dırla'nın kız kardeşi Figen Dırla'nın saldırısına uğradı, burnu kırıldı. Figen Dırla'nın kafa atıp saçını yolduğu, ölümle tehdit ettiği anneme bu dernekler neden sahip çıkmadı? Annem de kadındı, saldırıya uğradı. Hiçbir kadın platformu anneme sahip çıkmadı” diye tepki gösterdi. Duran, sözlerini “Abim öldükten sonra kadın cinayetleri sürdü ve sürüyor. Tüm bunlar olurken Kadir Şeker'in arkasında durmak nedir?” şeklinde sürdürdü.
Sabıkalı diye ölmeli mi!
Özgür Duran’ın annesi Mübeyyen Güner Dalkılınç ise “Benim çocuğumun bir tane sabıkası vardı. Ama Türkiye bunu 20 yaptı. Ben bunu mahkemede de söyledim. Allah korkusu taşıyoruz biz, bu zaman kadar asla yalan söylemedik başkaları gibi. Neyse onu anlattık, mücadelemizi verdik. Oğlumun sabıkası var diye öldürülmesi mi gerekiyordu? Oğlumun hayalleri vardı, evlenip yuva kurmak istiyordu. Ama Ayşe Dırla oğlumun hayatını altüst etti” dedi.
Ayşe Dırla oğlumu kandırdı
2018-2019 yılları arasında Kadir Şeker'in Antalya'da Ayşe Dırla'nın kız kardeşinin evine madde almaya gittiğini belirten anne Mübeyyen Güner Dalkılınç, “Ayşe yazdı, Kadir oynadı. Oğlumu öldürdüler. Görünen kısmı Kadir, ama arkasındaki Ayşe'dir. Onları Allah'a havale ediyorum. Oğlum eskiden madde bağımlısıydı. Kurtulup, temizlenmişti. Ayşe Dırla ile olan ilişkisini onaylamamıştık. Bu konuda çok konuştuk ama olmadı. Zaten bu süreç içerisinde ne Ayşe'yi, ne de Kadir Şeker'i hiç görmedim. Çok isterdim mahkeme onların yüzünü görmeyi. Malesef pandemi nedeniyle uzaktan bağlanılıyor mahkemede. İşin gerçek yüzü çok başka ama Maalesef ülkemizde biz sesimizi duyuramadık. Hem oğlum öldü, hem biz mağduriyetler yaşadık. Ölen benim çocuğum.Ben acıma yanarken, kimse oralı olmadı” şeklinde konuştu.
Hayallerini biz çalmadık
“Doktor olma hayalleri olan gencecik masum çocuk diye anlattıkları Kadir Şeker'in eline bıçağı biz vermedik, hayallerini de biz çalmadık” diyen anne Mübeyyen Güner Dalkılınç, Kadir Şeker'in ailesi bize başsağlığı bile dilemedi. “Biz oğlumuzu cezaevine, siz toprağa verdiniz” diyip başsağlığı dileyecek insanlığı bile göstermediler. Ne olursa olsun oğulları bir can aldı. Bu ne bir kazaydı, ne de dedikleri gibi bıçağın üstüne düşme hikayesi. Devlet, siyasiler, kamuoyu arkamızda diyerek bizi yalnızlaştırdılar” ifadelerini kullandı.
HEM ABİMİ KAYBETTİK HEM HAYATLARIMIZI
Lise son sınıfta ve okul takımında başarılı bir sporcu olduğunu söyleyen Remzi Duran, “Bu olayların ardından okulumdan oldum. Takımımdan attılar. Şampiyonluklarım ve hayallerim vardı. Evimizden atıldık, annem işinden atıldı. Kimse bunları görmek bile istemedi. Biz de bu ülkede yaşıyoruz. Sürekli tehditler alıyoruz. Başımıza bir şey gelirse sorumlusu kim olacak? Bu kadar vicdansızlığa gerek yok. Hem abimi kaybettik, hem hayatlarımızı” şeklinde konuştu. Türkiye'de hedef haline geldiklerini söyleyen Duran'ın ailesi, “Herkesi vicdanlı olmaya davet ediyoruz. Belgelere, raporlara göre konuşuyoruz. Kadın haklarına sığınıp, Kadir Şeker'in arkasında durmayı bıraksınlar artık. Abimin katili Kadir Şeker'e şarkılar yapıldı, kitaplar yazıldı. Biz de baasında hep hedef olduk. Biz sonuna kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Yalnız olduğumuzu söyleseler de, asla mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. Sonuna kadar sürdürücez. Gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne bile gideceğiz. Türkiye birgün gerçekleri anlayacak” ifadelerini kullandı.
ZEYNEP VURAL/ÖZEL HABER