Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Üsküdar Vaniköy'de suç örgütü lideri Adnan Oktar'ın kullandığı daha sonra ise Rus iş insanı Boris Borisenko'ya 26 milyon dolara satılan ve kaçak villa yapılan alanların yıkılmasına karar verdi. Yıkım işlemi dün başladı. Yıkıma başlanan kaçak villa için İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekipleri de olay yerine geldi. İl müdürlüğü ekipleri iş makinesi ile yıkıma başlarken İBB ekipleri de başka bir noktadan balyozlarla yıkıma dahil oldu.
Çevre, şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, “Üsküdar Vaniköy'de Boğaziçi Öngörünüm Bölgesi'nde İBB Boğaziçi İmar Müdürlüğü yetki sahası içerisinde bir takım izinsiz inşai faaliyetlerin gerçekleştiği tespit edilmiş ve ruhsatsız yapılar Bakanlığımızca mühürlenmişti. Tespit edilen alanda yer alan ruhsatsız, kaçak yapılar ve iskânlı yapıdaki eklentilerle ilgili yıkım faaliyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İl Müdürlüğü ekiplerimiz koordinesinde gerçekleştirilecektir" ifadelerine yer verildi.
İBB EKİPLERİ ENGELLENDİ
Yıkım için sahaya giden İBB ekiplerinin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın araçlarının engeliyle karşılaştığı belirtildi. İBB Boğaziçi İmar Şube Müdürü Elçin Karaoğlu, “Biz bugün iki gün önce mahalline asılıp tebliğ edilen yıkım kararını uygulamak için buradayız. Burada alınmış olan bir tek yıkım kararı var, o da İBB Boğaziçi İmar Müdürlüğü'nün aldığı yıkım kararıdır” açıklamasını yaptı.
SOSYAL MEDYA BAKANLIĞI!
Vaniköy’de yaşanan yıkım gerginliği hakkında konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ise “Sosyal medya bakanlığı. Hüzünle izliyorum arkadaşları. Ve milletimiz adına kötü bir sınav veriyorlar, vermeye devam ediyorlar. Birkaç örnek vereceğim. Bu konuda çok fazla kendimi de yormak istemiyorum, ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz minvalinde. Burada bir şey, bir oyuncak bulduk, üstünde ne yaparız’ diye, devletin bütün kurallarını imha ederek, yok ederek hareket etme anlayışı, tam da bakanlığa ve bu talimatı veren bakana yakışıyor” tepkisini gösterdi.
24 SENEDİR İZLEMİŞLER!
“Bunlar, vitrinde durmak ve bir kişinin gözündeki hani madalya kürsüsünde birinci mi olacağım, ikinci mi olacağım, üçüncü mü olacağım, diye, o bir kişinin gözünde bir yere oturmaya çalışan arkadaşlar” diyen İmamoğlu, “Üzülüyorum bu tür seviyelere inmelerine. Çünkü, devletin önemli bir kurumunda görev yapıyorlar. Acı olan ne biliyor musunuz? 1994-2018. 24 senedir izlemişler. 24 sene sonra, bütün milletin ekranlarda izlediği, sonra da suç örgütü diye yargılanan bir kişi, ismi Adnan Oktar hapse atılıyor. 24 sene sonra, göstermelik bir yıkım yapıyorlar. Sonra burada bir işte malum süreç. Bir yabancı kişi geliyor, bir mülkiyet alıyor, izin alıyor ve usulsüz süreçler işliyor” tepkisini gösterdi.
Önümüze polis dizdiler
İmamoğlu, “Büyükşehir Belediyesi, zaten tutanakları tutuyor ve garip olan, zaten yıkım programında olan yere, bugün İBB sokulmuyor ve orada Büyükşehir Belediyesi’ne hiçbir haber vermeden işlem yapma gayretinde. Peki aynı bakan, aynı yönetim. Tekrar ifade edeceğim, milletin gözünün içine bunu soka soka anlatacağım. Milletimiz bunu görsün. Bu arkadaşların gözüne, bunu böyle hani sokarak anlatacağım” dedi. İsim vermeden Murat Kurum'u eleştiren İmamoğlu, “Boğaz’ın kıyısında, bizim kamulaştırmamıza da engel olacak bir biçimde, Boğaz’ın kıyısında, kaldırımda, Üsküdar Meydanı’nın önünde bir alana, ‘günübirlik tesis alanı’ diye yapı yapılması için imar veren bir anlayış, kendini ispat etmek için paralıyor. Daha kötüsü; biz oraları yıkarken, önümüze polisi dizen de bunlar. Bizim polisimizi, 3 otobüs polisimizi orada önümüze dizen de bunlar. Şimdi bunlar, kendilerini aklamaya çalışıyorlar. Ama kötü olan ne biliyor musunuz? Yine millete dönük bir aklama değil, bir kişinin gözünde parlama aklaması bu” dedi.
HÜZÜNLE İZLİYORUM!
Konuşmasını, “Bunlara tenekeden birer madalya yollayacak millet sandıkta, tenekeden. Ve inşallah boyunlarında gezdirirler” şeklinde sürdüren İmamoğlu, “Bu şehrin muhafızı belli. Bu şehrin muhafızı olan insanlar belli. Biz, Allah'ın izniyle, o Boğaz’a bakan askeri alanlarda yaptıkları kuleleri bilen birisi olarak, açtığımız davaları bilen birisi olarak, tek bir metrekareye, tek bir imar rantı çıkartmayan birisi olarak; yüzlerce noktada imar çıkartan, parsel bazlı küçücük parsellere bile hala Şehircilik Bakanlığı’nda imar tasarlayan akla karşı mücadele etmeye, muhafız olmaya devam edeceğiz. Bu muhafızlığımız, büyük bir muhafızlıktır. Bugün İstanbul muhafızlığıdır, yarın Türkiye muhafızlığıdır. Bu konuda çok başarılı ve iyi bir ekibe, iyi bir anlayışa sahibiz. Arkamızda da on milyonlarca vatandaşımız var. Ne yaparlarsa yapsınlar, nafile. Devletin bir kurumunu temsil ettikleri için, hallerini hüzünle izliyorum” ifadelerini kullandı.
5 İSKANSIZ BİNA VAR
İBB ve Bakanlık arasında yıkım kavgası devam ederken, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Ejder Batur, yıkım alanında açıklamalarda bulundu. “Burada toplam 7 parça yapı var. Bu 7 parça yapının 2'si iskanlı. Diğer 5'i de iskansız. İskansız yapıların tamamının yıkımıyla ilgili işlem başlatmış olduk” diyen Batur, “Nisan 2023'te Büyükşehir Belediyesi tarafından yapı sahiplerine verilmiş bir yapı onarım izin belgesi var, 90 günlük süre çerçevesinde. Dolayısıyla Nisan 2023'te verilmiş olan bu izin belgesi, 3 aylık bir süre zarfında uygulanmak üzere verilmiş. Bu süre zarfında Büyükşehir Belediyesi'nin Boğaziçi İmar Müdürlüğü'nün envanterine aslında burada bir yapılaşma potansiyeli olduğu gündemine girmiş. Dolayısıyla bu tarihten itibaren burada daha hassas bir şekilde denetim yapılmalıydı” açıklamasını yaptı.
İHBAR YAZIMIZI İLETTİK
Dünyanın incisi İstanbul Boğazı'nı korumak mecburiyetinde olduklarını dile getiren Batur, “Burasıylka alakalı Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına ihbar geldi. Burası 2960 sayılı kanuna göre Büyükşehir Belediyemizin Boğaziçi İmar Müdürüğümüzün yetki sahasında olan bir yer olması hasebiyle, 21 Ağustos'ta bize gelen ihbar üzerine hemen aynı gün İmar Müdürlüğüne bu ihbarla yazımızı ilettik. İhbarının gereğinin yapılmasıyla ilgili de kendilerine uyarı yazısında bulunduk. Kamu kurumları hukuka en çok riayet etmesi gereken kurumlar. Netice itibariyle kamu kurumları olarak mevzuat neyi emrediyorsa onu yapmakla mükellefiz. Yasal mevzuat şudur. Yasal mevzuat tutanağı tuttuktan sonra tapu sahibinin iskanlı binalarda varsa kaçak eklentiler onları gidermek, varsa kaçak inşaat ve yapılar onları bertaraf etmek gibi üzerlerinde bir yük vardır. Yine bu alanda yetki sahibi olan 2960 sayılı kanuna göre yetki sahibi olan Büyükşehir Belediyesi İmar Müdürlüğü de Büyükşehir Belediyesi Encümeni de yapmış oduğu işlemler nbeticesinde burayla alakalı, suç duyurusunda bulundu” dedi.
ÖNEMLİ OLAN YAPTIRMAMAK
“Bir yeri, bir bölgeyi kaçak yapıdan korumak, yapıldıktan sonra yıkmak değildir esasen. Yaptırtmamaktır. Yapılmasına müsaade etmemektir” sözleriyle isim vermeden İBB yönetimini eleştiren Ejder Batur, “Çünkü yapılmasına müsaade edildikten sonra, öyle veya böyle müsaade edilmese de dikkatten kaçması dahi büyük bir sorunu beraberinde getiriyor. İşte 2 haftadır ülkemizin, neredeyse her bir vatandaşımızın gündemine giren bir konu haline geldi yerin de önemine binaen. Bu bölge, çivi çakılmasına dahi kolayca müsaade edilemeyen bir bölgedir. İskanlı binaların basit, onarım, bakım izni alabilme şansı vardır hukuken. İskanlı binaların tadilat ruhsatı alabilme, tadilat ruhsatı alabilmeyi de Boğaziçi İmar Müdürlüğü'nün, bakanlığımızın ilgili kurullarından görüş alarak vermesi gerekir” ifadelerini kullandı.