Parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında son günlerde Yerel Yönetimler Yasası’yla ilgili olumlu değişiklikler beklerken, konuşulan taslakları çok da olumlu bulmadıklarını anlatan Torun, "AK Parti ve saray son dönemlerde yerel yönetimlerin üzerinde bir vesayet kurmaya çalışıyor. Daha doğrusu artık her şeyi saraydan yönetmeye çalışıyor" diye konuştu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının oluşturduğu taslağın, seçilmiş insanların, belediye başkanlarının, meclislerin yetkilerini alarak bunu saraya verdiğini savunan Torun, bu kapsamda, İstanbul Boğazı’yla ilgili bir karar alınmaya çalışıldığını, Boğaz’ın imarıyla ilgili yetkinin saraya verileceğini kaydetti.
Kabul etmek mümkün değil
Torun, yerel seçimlerde, belediye başkanlarının, meclislerinin seçildiğini, bunların görev ve sorumluluklarının belli olduğunu belirterek, "24 Haziran’da da Cumhurbaşkanını seçtik. Cumhurbaşkanının da görev ve sorumlulukları belli. Şimdi, seçilmiş belediye başkanı ve belediye meclislerinin yetkisini cumhurbaşkanı saraya almak istiyor. Cumhurbaşkanının görevi Boğaz’daki arsayı, parseli, büfeyi takip etmek mi? Anlaşılan İstanbul’un rantını hiçbir şekilde bırakmak istemiyor. Halbuki İBB Başkanımız Ekrem İmamoğlu göreve geldikten sonra her yerde yeşil alanları artırmaya, geçmişte alınan kararları değiştirerek, yapılaşma izni verilen yerleri tekrar yeşil alana dönüştürmeye çaba harcıyor. Görüyoruz ki İstanbul’un rantını Sayın Belediye Başkanı halka vermeye çalışırken, geçmiş alışkanlıklar Cumhurbaşkanı tarafından devam ettirilerek, yine bu rantı belli çevrelere, kesimlere vermek için yetkileri kendinde toplamaya çalışıyor. Bunu kabul etmemiz mümkün değil" dedi. Benzer durumların Haydarpaşa ve Sirkeci Garı’nda da yaşandığını hatırlatan Torun, bunların ihalelerinin İstanbul Büyükşehir Belediyesine değil, hiçbir deneyimi, birikimi olmayan bir şirkete verildiğini ileri sürdü.
Başarısızlık hazmedilemedi
"Sayın Cumhurbaşkanı, belediye başkanlığı yapmak istiyorsa o başka ama lütfen artık bu kararları yerel yönetimlere, belediyelere bıraksın" diyen Torun, belediyelerdeki genel müdür ve yardımcılarının başkan tarafından değil, Çevre ve Şehircik Bakanlığı tarafından atanması konusunun da gündemde olduğunu aktardı. Belediye başkanı eğer çalışacağı bürokratı kendi atayamayacaksa bunun ne anlamı var? Bu belediye nasıl hizmet verecek?” diye soran Torun, bunu da kesinlikle doğru bulmadıklarını vurguladı. Torun, "Anlaşılan yerel seçimin başarısızlığı AK Parti tarafından hala hazmedilememiş, millet iradesi hala kabul edilememiş ki, belediye başkanları ve belediyelerin yetkileri kısıtlanarak, sarayda toplanarak yeni bir anlayış ortaya konuyor. 31 Mart’ta ve 23 Haziran’da Türk milleti karar verdi ve büyükşehirlerde, birçok ilçede ve ilde CHP’li belediye başkanlarına yetki verdi. Sonuçta onlar da vatandaşlardan aldığı bu yetki dahilinde, sorumluluklarının bilinciyle hizmet etmek istiyorlar. Artık bu yapı gölge etmesin, onların önünü açsın. Her ne kadar engellemeye çalışırlarsa çalışsınlar, belediye başkanlarımız şu süreç içerisindeki tasarruflarıyla, vatandaşı ve kamu menfaatini esas alarak yaptıkları çalışmalarla zaten kendilerini göstermeye başladılar. Önümüzdeki süreçte de bu başarılarını artırarak devam ettirecekler" ifadelerini kullandı.
Geniş bir çalışma yapalım
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının iktidara imtiyaz tanıyacak birkaç konuda yasa değişikliği yaparak süreci bitirmek istediğini ileri süren Torun, “Bizim önerimiz şu, belediye başkanlarımız ciddi sorunlar yumağı içinde. Bu, AK Parti’li, CHP’li, MHP’li, İYİ Parti’li, diğer belediyeler için de böyle. Bu anlamda daha iyi hizmet verecek, vatandaşımızın da daha iyi hizmet alabileceği bir yasayı ortaya koyalım. Bunun için daha geniş bir çalışma yapalım, zamana yayalım ve bu yasa artık sürdürülebilir olsun" dedi. Büyükşehir Yasası yapılalı 6-7 yıl olmasına rağmen hala sorunlarıyla gündemde olduğuna değinen Torun, "Kapsamlı, sorunları çözen, hem belediye başkanlarının hem de yerel anlamda vatandaşımızın daha iyi hizmet almasını sağlayacak yasayı çıkaralım” diye konuştu.
Kaçak yapılar legalleşecek mi?
İstanbul Boğazı’nda İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) ait olan yetkilerin, başkan, yöneticileri ve üyeleri Cumhurbaşkanı tarafından atanacak yeni kurullara devredilmek istenmesi tepkilere neden oldu. CHP Denizli Milletvekili, hukukçu Gülizar Biçer Karaca, "İktidar, İBB’yi kaybetmesinin acısını hâlâ yaşıyor. İBB’nin elindeki tüm yetkileri toplayarak ‘tek adama’ verilmesini kabul etmiyoruz” dedi. Boğazın çevresindeki kaçak yapılara dikkat çeken TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Sekreteri Oktay Kargül ise "UBurada şu an yürürlükte olan planlar var. Yeni uygulamalarla planlar artık yürürlükten kalkacak mı? Boğazda kaçak yapılar var. Şimdi yeni yapılan uygulamayla beraber bu kaçak yapılar legalleşecek mi?" sorusunu yöneltirken; mimar ve eski CHP milletvekili Gülay Yedekci de "Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’da yeşil alanları artıracağını ve kişiye özel imarları durduracağını biliyoruz. Seçilmiş başkanın yetkililerinin kısıtlanmak istenmesi olumsuz bir harekettir. Bu taslak yürürlüğe girerse İBB Başkanı’nın ve belediye meclisinin görev yetkileri ellerinden alınmış olacak. Söz konusu taslak yürürlüğe girerse daha çok betonu kıyılarda görürüz" dedi.
Bir fragman gibi!
İstanbul Boğazı nezdinde, yönetimi ve kontrolüne dair yapılan değerlendirmeleri ‘Hoş şeyler değil’ diyerek eleştiren İmamoğlu, “Bir fragman gibi. Duyması bile kulağı tırmalayan bir tavır. İstanbul’un Büyükşehir Belediye Başkanı var" diye konuştu.