İstanbul İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi'nde güvenlik görevlisi olarak çalışan devlet memuru ve aynı zamanda Kültür Hak-Sen Temsilcisi Ali Uyumaz, güvenlik amiri tarafından ziyaretçilerin önünde saldıruya uğradı. Saldırı saniye saniye kameralara yansırken, saldırgan amirin işçi statüsünde olduğu ortaya çıktı. Saldırının ardından Kültür Sanat ve Turizm Çalışanları Hak Sendikası (Kültür Hak-Sen) İstanbul Beyazıt Meydanı'nda basın açıklaması yaptı. Açıklamayı Kültür Hak-Sen İstanbul İl Başkanı Tolga Kılıç okudu. Kılıç, “Devlet adabı ve terbiyesi alamamış bu şahıs, hakkını arayan devlet memuruna saldırmıştır. Bu konuda gereğini yapacağız ve bu şahıs yaptıklarının hesabını yargıda verecek” dedi. Kılıç ayrıca, taşerondan kadroya geçen işçilerin devlet memurlarının başına amir olarak atanmasının yaygın hale geldiğini ve bu durumun çalışma barışını bozduğunu söyledi. Kılıç, “Kamuda işçi memurun amiri olamaz” dedi.
Şiddetle kınıyoruz
Yaşanan çirkin olayı, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve İstanbul Valisi Davut Gül’le paylaştıklarını belirten Kılıç, “Saldırgan hakkında soruşturma açıldı. Biz de suç duyurusunda bulunduk. Gereğinin yapılacağına inanıyoruz” diye konuştu. “Öncelikle toplum vicdanını yaralayan, Kültür Hak-Sen Sendika İş Yeri Temsilcimiz Ali Uyumaz’a görevi başında yapılan saldırıyı kınıyorum” diyen Kılıç, “Temsilcimiz kamu görevlisi ve koruma güvenlik görevlisi bilinciyle hareket etmiş olay anında soğukkanlılığını koruyup karşı fiili eyleme geçmemiş metanetini korumuştur. Durum temsilcimiz tarafından sendikamıza bildirildiği ilk andan itibaren adli ve idari işlemler için başvurular yapılmış ve ilgili kurumlar tarafından işlemler başlatılmıştır. Bu olay bir kamu görevlisini görevi başında tartaklamak ve darp girişimi değildir. Bu olay 657 sayılı devlet memurları kanuna göre görev yapan tüm devlet memurlarına, arkadaşımız özelinde yapılmış bir hakaret ve şiddet eylemidir. Hak-Sen Genel Başkanımız sayın Ayhan Çivi'nin de belirttiği gibi devlet adabı almamış kişiler arasından liyakatsiz atama veya görevlendirme ile kurumlarda memur personellere amir/sorumlu olarak kamu işçisi personeller atanmış veya görevlendirilmiştir. Sendikamızın yapmış olduğu ziyaretler ve çalışmalar neticesinde İstanbul ili Kültür Bakanlığı birimlerinin çoğunda doğrudan merkeze bağlı taşralar da dahil olmak üzere idareden şube müdürüne, iç hizmetler şefinden birim şefine ve amirine kadar kadrolar işçi personel statüsü olan kişiler tarafından işgal edilmiştir. Bu düzensizlik ve kanunsuzluklar arkadaşımızın maruz kaldığı şiddet eylemine dönüşmüştür” ifadelerini kullandı.
Hak arayan sürüldü
Koruma ve güvenlik görevlilerinin halk ile ilk ağızdan görüşen kişiler olduğunu belirten Kılıç, “Gün içerisinde bazı kurumlarda bin, bazı kurumlarda on on beş bine varan sayıda ziyaretçi ile iletişim kurup hizmet sağlamaktadır. Bu ağır şartlar yetmezmiş gibi kanuna aykırı görevlendirme ile görevlendirilen işçi amirlerin mobbingleri sebebi ile İstanbul Kültür Bakanlığı kurumlarında çalışan arkadaşlarımızın moral ve motivasyonu bozulmuş hak arayan şikayetçi olan personellerin sürekli görev yerleri değiştirilmiştir. Sözleşmeli ve kadrolu memur personeller üzerinde özellikle valilikten talep edilen görevlendirmeler ile son 2 yıldır sürekli yer değiştirmeler yapılmıştır. Biz biliyoruz ki kurumda yönetici olan diğer sendika temsilcileri, personellerin sorun yaşadığı ve rahatsız olduğu bu durumları sayın İl Kültür Müdürümüz Coşkun Yılmaz Bey'e bildirmemişlerdir. Ayrıca Valilik onayı ile yapılan görevlendirmelerde de aynı şekilde anlaşılacağı üzere personellerin sorunları iletilmemiş çözüme kavuşturulmamış, ne sayın Valimiz Davut Gül'ün ne de vali adına işlem yapan sayın yardımcısının, personelin başka yerde görevlendirildiğiyle ilgili bilgisi yoktur. Kurumlarda eksik personel sebebi ile görevlendirmeler de dahil olmak üzere birçok görevlendirme sözleşmeli ve kadrolu personelden seçilip yapılmaktadır. Kamu işçisi personeller bu uygulama dışında tutulmaktadır. Sonuç olarak işlemi talep eden idari yardımcılar ve personeller İstanbul’da koruma güvenlik ve hizmetli kadrolarına çalışma motivasyonu bırakmamıştır. Gelin idare olarak ortak bir çözüm yolu bulup bütün sorunları teker teker çözelim aksi taktirde çözüm mercileri idari mahkemeler olacaktır. Sayın valimiz Davut Gül Bey'e çağrımız bu bütün sorunlara kulak vermesi kamuda işçi sorumlu/amir görevlendirilmesi uygulamasına son verilmesi için talimat vermesidir” dedi.
GENİŞ KAPSAMLI BİR KANUN ÇIKARILMALI
Kültür Hak-Sen İstanbul İl Başkanı Tolga Kılıç, açıklamasının sonunda yeni bir kanuna ihtiyaç olduğunu belirterek, “Tüm anılan durumlar bizlere kamu kurumlarında farklı statüde çalışan koruma güvenlik görevlileri için 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun’un yetersiz ve çatışmalarla dolu olduğu 657 sayılı devlet memurları kanuna bağlı görev yapan koruma güvenlik görevlileri için “kamu kurum ve kuruluşlarında koruma güvenlik hizmetlerine dair kanun” adı ile yeni, 5188 sayılı kanundan bağımsız daha geniş kapsamlı kanunun çıkarılması gerekmektedir. Konu ile ilgili İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya’ya çağrımız vatandaşa hizmet ederken kamu görevlisi ağırlığının hissettirilebilmesi için özellikle üniforma değişikliğinin kamu koruma güvenlik memurları üniformalarında koruma güvenlik ibaresi yazılması talep edilmektedir. Koruma güvenlik görevlileri hali hazırda üzerinde özel güvenlik yazan üniforma ile çalışması sebebi ile durum özel sektör çalışanı olarak değerlendirilmekte kamu görevlisinin itibarını zedelemektedir. Ayrıca her 5 yılda bir yenilenen kimlik kartı uygulamasının kaldırılması yoğun şekilde talep edilmektedir. Çalışma şartları günden güne zorlaşan koruma güvenlik sektöründe kanuna uygun hiyerarşik yapı tekrar düzenlenmeli, personele vergiden muaf silah taşıma ruhsatı alabilme olanağı sağlanmalıdır” talebinde bulundu.