İYİ Parti lideri Meral Akşener, yerel seçim için hazırlanan afişlerin Ankara, İstanbul ve İzmir'de billboardlara asılmasının engellendiğini söyledi. Akşener, "Bu kez bizi engelleyen Beştepe değil, Saraçhane" diye konuştu. Akşener'i yalanlayan Ekrem İmamoğlu, “Bizim öyle bir engelleme ve bu tarz bir girişimde bulunmayacağımızı en iyi kendileri bilirler. Belli ki İstanbul'da İmamoğlu'na taş atmak bir prim yapacak zannedilir şekle doğru gidiyor” dedi
BİZİ ENGELLEMEYE ÇALIŞAN BEŞTEPE DEĞİL, SARAÇHANE
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin seçim için hazırladığı afişlerin İstanbul, Ankara ve İzmir'de billboardlara asılmasının engellendiğini savundu. “Bugün de birileri istiyor ki; billboardsız seçim kampanyası yapalım ama bu defa, öncekilerden farklı ve ilginç olarak; önümüze bu engeli çıkartan iktidar değil, ana muhalefet” diyen Akşener, “Bizi sansürlemek isteyen; saray değil belediye. Bizi engellemeye çalışan; Beştepe değil, Saraçhane. Yaa, ne kadar da ilginç değil mi? Heyhat, oluyor. Maalesef oluyor” ifadelerini kullandı. Afişler için anlaşma yaptıkları şirkete İstanbul'dan telefon edildiğini belirten Akşener, “Bunları asmayacaksınız” dendiğini ileri sürdü.
BİZE DOĞRU GELEN TAŞLARIN HEPSİ HAVADA GÜLE DÖNÜŞÜR
Akşener'in açıklamalarına cevap veren İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Bizim öyle bir engelleme ve bu tarz bir girişimde bulunmayacağımızı en iyi kendileri bilirler” ifadelerini kullandı. “Konu hakkında açıklama yapan İmamoğlu, “Bu işin İstanbul boyutu yok muhtelif şehirleri var. Bu işleri firmalar yönetiyor, onlarla konuşabilirler. Belli ki İstanbul'da İmamoğlu üzerinden konuşmak veya İmamoğlu'na taş atmak bir prim yapacak zannedilir şekle doğru gidiyor. Hayırlısı, Allah'tan alışığız” dedi. İmamoğlu, “Bize atılan hiçbir taşın etkisi olmaz, bize doğru gelen taşların hepsi havada güle dönüşür. Dikkat etsinler, bizim öyle bir endişemiz yok” açıklamasında bulundu.
ARALARINA KARA KEDİ GİRDİ!
Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde ana-oğul benzetmesi yapılan Akşener ve İmamoğlu'nun arasına kara kedi girdi. İmamoğlu'nun Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı olmasını isteyen ve bu nedenle 6'lı masadan kalkan Akşener, seçimin ardından yaptığı eleştirilerle gündemden düşmüyor.
BEŞTEPE DEĞİL SARAÇHANE!
Partisinin grup toplantısında konuşan İYİ Parti lideri Meral Akşener, yerel seçim için hazırlanan afişlerin Ankara, İstanbul ve İzmir'de billboardlara asılmasının engellendiğini söyledi. Akşener, "Bu kez bizi engelleyen Beştepe değil, Saraçhane. Yaa, ne kadar da ilginç değil mi? ‘Hadi canım, o kadar da olur mu?’ dediğinizi duyar gibiyim. Heyhat, oluyor. Maalesef oluyor" dedi
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalara bulundu. “Bugün de birileri istiyor ki; billboardsız seçim kampanyası yapalım ama bu defa, öncekilerden farklı ve ilginç olarak; önümüze bu engeli çıkartan iktidar değil, ana muhalefet” diyen Akşener, “Bizi sansürlemek isteyen; saray değil belediye. Bizi engellemeye çalışan; Beştepe değil, Saraçhane! Yaa, ne kadar da ilginç değil mi? ‘Hadi canım, o kadar da olur mu?’ dediğinizi duyar gibiyim. Heyhat, oluyor. Maalesef oluyor. Şimdi gelin size, olayın detaylarını anlatayım. Gördüğünüz görseller; yerel seçim kampanyamızın, ilk aşaması için hazırladığımız; bilbord görselleri. 4 sloganımız var: Birincisi; 'Tek adam baskısına da; eş başkan kavgasına da; mecbur değilsin.' İkincisi; 'Cumhuriyete savaş açana da; teröre alan açana da; mecbur değilsin' Üçüncüsü; 'Yandaş medyaya da; yoldaş medyaya da; mecbur değilsin.' Dördüncüsü; 'Hain diyene de; cahil diyene de; mecbur değilsin.' Muhteremlerin, büyük karın ağrısının sebebi, işte bunlar. Bir tane de benden olsun; beşinciyi de ben eklettim; 'Saray sansürüne de; belediye sansürüne de mecbur değilsin.'” ifadelerini kullandı.
Şirker tedirgin olmuş
Her siyasi parti gibi İYİ Parti'nin de seçim kampanyası hazırlıklarını tamamladıktan sonra bir şirketle anlaştığını belirten Akşener, “Ankara, İstanbul ve İzmir’de, bilboardlar kiraladık. Şirketle yaptığımız, anlaşmaya göre; standart bir uygulamayla belediyelerden, onay alındıktan sonra; billboardlarımız, geçtiğimiz pazar akşamı asılacak, Pazartesi sabahı da sokaklarda görünür olacaktı. Ama ne oldu, biliyor musunuz? Bilbord görsellerimiz baskıya gitti. Ancak ne hikmetse basımı yapılan bilbordlarımızın, fotoğrafları çekilip; birilerine gönderilmiş. Sonra da; İstanbul’dan şirkete bir telefon gelmiş. Peki telefonda, ne denmiş, biliyor musunuz? 'Bunları asmayacaksınız.' Üstelik, sadece İstanbul’da değil; Ankara ve İzmir’de de asılmayacakmış. Sonra da eş başkanlık deyince alınıyorlar. Gelen bu telefonun üzerine; şirket de haliyle, korkmuş, tedirgin olmuş. Uygulanan bu korkutma taktiği size de bir yerden tanıdık geliyor mu? Referandum sürecinde toplantılarımız için kiraladığımız, salonları hatırlayın. Partimizin, kuruluş lansmanı için anlaştığımız; ama sonra, anlaşmayı iptal eden, ünlü oteli hatırlayın. Hatta, genel merkezimiz için kiralayacak bina aradığımız, günleri hatırlayın. Ne kadar da nostaljik değil mi?” diye sordu.
Ret ya da onay gelmedi
“Bu tip durumlarda, prosedür gereği; eğer belediye onay vermiyorsa sebebiyle beraber, bir ret yazısı kaleme alıp imzalı ve kaşeli şekilde, şirkete dolayısıyla, bize iletmesi gerekir. Ama ne hikmetse; lafa gelince, kapsayıcılık ve şeffaflık abidesi kesilen, bu belediyeden bize gönderilen ne bir ret ne de bir onay yazısı olmadı” diyen Akşener, “Sadece şirket, gelen bu telefon sebebiyle bilbordlarımızın, asılamayacağını söyledi. İşte o nedenle çok yakın bir gelecekte, bu kepazeliğin ihalesini; şirketin üzerine yıkarlarsa, hiç şaşırmayacağız. Çünkü biz, zaten şirkete telefon açan, bu fevkalade cabbar arkadaşları, kapalı kapılar ardında, aslan kesilip iş icraata geldiğinde ise meydana çıkmaya, cesaret edemeyişleriyle tanıyoruz. Ama belli ki bunlar karşılarında kimlerin olduğunu unutmuş. Ben hatırlatayım; 15 yıllık bir iktidarın en güçlü, en acımasız ve en baskıcı zamanında hiç kimsenin, kafasını kaldırmaya bile cesaret edemediği bir dönemde sadece milletimizi arkamıza alarak tek adam rejimine karşı cesurlar hareketini başlatan, İYİ Partiyiz” açıklamasında bulundu.
ÇAKIL TAŞINA MI TAKILACAĞIZ?
Konuşmasını, “Biz; haksızlıkla, hukuksuzlukla, adaletsizlikle, mücadele etmek için mağdurun kim olduğuna bakmaksızın yeri geldiğinde, Pınarhisar’a, yeri geldiğindeyse Saraçhane’ye en önde koşanlarız! Biz; Türk milletine dayatılan, tüm kalıpları yıkan tüm prangaları kıran, alıştırılıp, kabullendirilen bir esaretin karşısında 'Kahrolsun İstibdat, Yaşasın Hürriyet' diye haykıran hür ve müstakil, yepyeni bir siyasetin yolunu açanlarız” şeklinde sürdüren Akşener, “Şimdi buradan, sizlere sormak istiyorum; yıllardır, ceberut bir iktidar karşısında, dimdik duran bizler; şimdi onun, kötü bir taklidine mi, boyun eğeceğiz? Türlü engelleri, dikenli telleri, yüksek duvarları aşan bizler; şimdi bir çakıl taşına mı takılacağız? Ateşten çemberlerden geçip, bugünlere gelen bizler; şimdi bir kibritle mi yanacağız? Elbette hayır. Bunlar bize, vız gelir, tırıs gider! Varsın onlar sırf doğruları söylüyoruz diye bizi, 9 köyden kovmaya kalksınlar. Biz, milletimizle beraber evelallah, 10’uncu köyü inşa ederiz! Varsın onlar; Saray gücünü de belediye gücünü de üzerimize salsınlar. Biz şerbetliyiz; evelallah, ikisiyle de mücadele ederiz. Varsın onlar; iktidar-ana muhalefet el ele kendi çalıp kendi söyledikleri kazananı da kaybedeni de kendi belirledikleri bir kayıkçı düzenini, korumak için bizi susturmaya çalışsınlar. Biz, milletimizin sesi olmaya aynen devam ederiz. Kimse merak etmesin varsın onlar, tüm köşeleri tutsunlar, tüm yolları kessinler. Biz yepyeni bir yolu, milletimizle birlikte yürümekten asla vazgeçmeyiz” dedi.
BU İŞİN PEŞİNİ ASLA BIRAKMAYACAĞIM!
CHP Lideri Özgür Özel'e seslenen Meral Akşener, “Sayın Özgür Özel, Eskişehir'de çok ilginç bir konuşma yaptı. Bizimle ilgili imanın ötesine geçen AKP ile tuhaf bazı ilişkilerin olduğunu ifade eden çok ağır bir suçlama yaptı. Bunun cevabını vermek zorundasınız muhterem. 2017'de biz 'Hayır' oyu kullanmak için kampanya yaptık. Kılıçdaroğlu'na gidin sorun, CHP 1 liralık yardım yapmış mı? Kılıçdaroğlu emrinde belediyeler eliyle bize 1 lira yardım yapmış mı? Sayın Kılıçdaroğlu bu işin peşini bırakmayacağım. Sayın İmamoğlu, Mansur Yavaş, Muhittin Böcek, Zeydan Karalar... Ben sizi 'Şu işi halledin şuradan iş gelecek' diye aradım mı? Sayın Kılıçdaroğlu ben size herhangi bir talepte bulundum mu? Sizden istemedik, size kazandırdık. 2017'den beri AK Parti iktidarını eleştiren, hatta 2019'da bizzat Erdoğan'ın 'Seni hapse attırırım' dediği, bu alanda 1 lira almadığıma göre. Biz AK Parti ile ittifak yapmadık muhteremler, yapa yapa siz yapıyorsunuz biz değil. Bu soruların cevabını istiyorum. İYİ Partimize pek çok şey söylendi, bedavacı bir siyaset götürdüğüne dair, bize düşman olanlar dahil söyleyemediler. Bunun peşini bırakmayacağımı buradan ilan ediyorum. Herkes haddini hukukunu bilecek” tepkisini gösterdi.