Hasta çok hastane yok

Gürpınar'ın hizmet almaya hakkının olduğunu ifade eden ve mevcut binanın atıl vaziyetten kurtarılması gerektiğinin altını çizen vatandaşlar görüşlerini bildirdi. O görüşler şöyle oldu. Hastanenin varlığı bölgeye hareket kattı diyen Haydar Arslan, “Büyükçekmece'de Devlet Hastanesi tadilata girmişti. O dönemde bir kısım birim eski Gürpınar Belediyesi binasına geçti. Bölgeye hareket kattı. Bir anda eczaneler açıldı. Birimler bu tarafa gelmeye başladı. Gelen doktorlarla konuşuyorduk. Burası gider mi diye ama herkes kalır diyordu. Hatta daha çok birim gelir dediler. Ama hevesimiz kursağımızda kaldı. Hastane iken esnafa faydası oldu. Hastane için uygun bir yerdi. Burada birimler kalır dedik ama kalmadı. Hastanenin dışında başka bir kurumda gelebilir” dedi.

Boş boş durması zarardır
Sağlık sektöründe hizmet veren ve hastanenin kapanmasının ardından sağlık sektörü ile uğraşanların işinin yüzde 50'nin üzerinde düştüğünü söyleyen Fethi Özel, “Mevcut bina yaklaşık 3 seneden bu yana kapalı ve atıl bir biçimde duruyor. Bildiğim kadarıyla Büyükçekmece Belediyesi'ne ait bir bina. Sağlık Bakanlığı buranın kirasını ya ödüyor ya da ödemiş. Bu devletimize zarardır. En azından bir sağlık kuruluşu olarak hizmet verse iyi olur. Diğer hastanelerde yığılma var. Sağlıkla ilgili bir ek hizmet binası olursa yığılma azalır. Bu da vatandaşın işine gelir. Kamu malının boş durması zarardır” dedi.

Gürpınar'da noter dahi yok
Gürpınar'a en yakın hastanelerden birinin Beylikdüzü devlet Hastanesi olduğunu söyleyen ve hastaneye ulaşmak için 5 kilometre yol gitmek gerektiğinin altını çizen Ramazan Alamur, “Burası son 5 yılda çok gelişti ama bir kamu kuruluşumuz dahi yok. Bayram'da Büyükçekmece Devlet Hastanesi'ne gittim. İnsanlar birbirini dövüyor desek yeridir. Bir doktor var yanında asistanı bile yok. Buraya devlet kurumu ihtiyacı var. Bir noter dahi yok. Orası milli bir servet boşa duruyor. En acil ihtiyaç hastane. Noter yok. Belediyenin ek binası olabilir. Hareket için kamu kurumlarının gelmesi gerekir. Beylikdüzü Devlet Hastanesi beş kilometre yakında ama çok yoğun” diye konuştu.

Maalesef içler acısı 
Mevcut binanın bomboş olarak durmasının içler acısı bir durum olduğunu söyleyen Niyazi Çakır, “Bu bina bomboş duruyor. Burada vatandaşlar hizmet istiyor. Sağlık Ocağı, Devlet Hastanesi gibi hizmetler verilebilir. Bir yerde birşeyler yapılınca halk hizmeti takdir eder. Ama hizmet olmazsa halk olmaz olsun der. Halka hizmet için her konuda hazır bir bina. Cumhurbaşkanımız halka hizmet etmek için bu kadar çalışıyor ama bu millete hizmet için gelenlere nerede hizmet diye sormak gerekir. Devlete de millete de yazık. Bu binanın boş kalması hepimiz için zararlıdır. Dileğim bir an evvel bu binanın atıl durumdan kurtulmasıdır” diye konuştu.

Bir zamanlar hastanemiz vardı
Bundan 3 sene önce hastanemiz vardı artık yok diyen Hacı Kamil Alkaya, “Beylikdüzü Devlet Hastanesi'ne gitmek sorun. Buraya emniyet belediye gibi kurumlar gelebirlir. Her yanı güzel bir alan boş duruyor. Camları kırılmış vaziyette. İnsan üzülüyor. Mesela çocuğum ateşlense acilen gideceğim bir hastane en yakın 5 kilometre uzakta. Buraya yeniden hastane yapılırsa daha iyi olur. Bizim isteğimiz hastane yapılması. Ama illa hastane olmayacak diyorlarsa yine vatandaşa faydalı bir kurum hizmete sokulabilir. Gürpınarlılar olarak aslında çok şey istemiyoruz. Yetkililerden bu sesimize kulak verilmesini diliyoruz” diye konuştu.

Gürpınar için emek sarf ediyoruz
Gürpınarın gelişimi için birşeyler yapılması gerektiğinin altını çizen Bahtışen Alkaya ise şunları söylüyor: “Acil durumlarda yakınlarda gidebileceğimiz bir hastanemizin olmaması kötü bir durum. Bu bina daha önce burada hastane olarak hizmet veriyordu. Ama artık bu hizmeti alamıyoruz. Yakınımızda hastane olmasını isteriz. Beylikdüzü Devlet Hastanesi çok yoğun. Çocuğumuz ateşlense oraya gitmemiz lazım. Ama hastane olsa öyle olmaz. Kendi aramızda konuşurken ülke ekonomisine katkının olması gereken bir kurumun da oraya getirilebileceğini söylüyoruz. Esnafın çoğunluk görüşüde bu yönde. Gürpınarlılar yaşadıkları yerin gelişmesini istiyor. Bizlerde bir nevi bunun için emek sarfediyoruz.” UFUK ÇOBAN