İYİ Parti Esenyurt İlçe Başkanı Hakan Akkuş Damga'ya önemli açıklamalarda bulundu. Esenyurt'ta hizmet veren STK'ların siyasallaşmasından yakınan Akkuş, "STK’ların çoğu arka bahçelerinde siyaset yapmaya çalışıyor" tespitini yaptı. İYİ Pasrti İstanbul İl Başkanlığı tarafından başlatılan Anlat İstanbul Projesi kapsamında Esenyurt'un röntgenini çektiklerini belirten Akkuş, öne çıkan sorunları şu şekilde sırakladı; "Sığınmacı sorunu, uyuşturucu sorunu ve eğitim sorunu." CHP'li Esenyurt Belediyesi'nin çalışmalarını da değerlendiren Akkuş, daha fazla proje yapılması gerektiğinin altını çizdi. Akkuş ayrıca, CHP'nin İYİ Parti sayesinde çok sayıda büyükşehir belediyesini kazandığını belirterek, Türkiye'nin en büyük ilçesi olan Esenyurt'un da İYİ Parti'nin katkısıyla kazanıldığını savundu.
Sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Öncelikle Esenyurt’taki İYİ Parti evimize hoş geldiniz. Ben Hakan Akkuş, 1971’de İstanbul’da doğdum ve iki kız çocuğu babasıyım. Aslen Sivaslıyım. İlk ve ortaokulu İstanbul’da okudum. Anadolu Üniversitesi İşletme ve İktisat okudum. Sonrasında da iş hayatına atıldım. Yurtiçi ve yurtdışında uluslararası firmalarda satış ve pazarlama alanında üst düzey yönetici olarak çalıştım. Uzun yıllardır rahatsız olduğum ülke yönetiminin değişmesi için doğru adımlar atacağına emin olduğum İYİ Parti’ye ilk kurulduğu yıl katılarak siyasete atıldım. Memleketin bu kötü giden gidişatını eleştirerek, konuşarak değiştiremeyeceğimizi ve bir yerlere varamayacağımızı anladığımıda aktif olarak siyaset yapmaya karar verdim. Sayın Meral Akşener’i bakanlık ve milletvekilliği döneminde de cesur tutumuyla zaten beğeniyordum. İYİ Parti ile iletişime geçip siyaset yapmaya başladım. Yaklaşık 4 yıldır da burada aktif olarak siyaset yapıyorum. İlçemizin de üç buçuk yıldır ilçe başkanlığını gururla üstlenmekteyim. Allah kısmet ederse genel başkanımızın ve il başkanımızın liderliğinde çalışmalarımıza da devam edeceğim.
Esenyurt’ta ne tür sorunlarla karşılaşıyorsunuz?
İstanbul il başkanımızın başlatmış olduğu Anlat İstanbul Projesi var. Bu proje tüm milletvekillerimizin, genel başkan yardımcılarımızın öncülüğünde 700-750 kişilik bir grupla birlikte her hafta bir ve ya iki ilçede aynı anda sahada Genel Başkanımızın yaptığı gibi esnafımızı dinliyoruz. Örneğin herhangi bir ilçede toplanıyoruz. Kaç mahallesi varsa o kadar grup kurup çalışmalara başlıyoruz. Gruplardan da grup liderleri sorumlu oluyor. Grup liderleri genelde genel başkan yardımcıları ya da milletvekilleri oluyor. Burada sokaklara çıkıp halk ile iletişime geçtiğimiz zaman siyaseti konuşmuyoruz. Halkın gündeme getiremediği, konuşamadığı, meclise iletemediği şeyleri not edip, dosyalayıp Meclis'te gündeme getiriyoruz. Meclis'te onların sesi olmaya çalışıyoruz. Halkın göçmenler ile ilgili problemleri, uyuşturucu ile ilgili sorunları, geçim derdi, elektrik faturası gibi bütün dertlerini dinliyoruz.
Anlat İstanbul Projesi ile ilgili dolaştığımızda Akçaburgaz Mahallesi başta olmak üzere bir sürü mahallenin okul probleminin olduğunu gördük. Daha önce mahallenin nüfusu 5 bin iken okul sayısı ile son dönemdeki göç ve nüfusu göz önünde bulundurduğunuz zaman okulların ne kadar yetersiz olduğunu göreceksiniz. Bunun gibi bütün problemleri tespit edip iletilmesi gereken mercilere sunuyoruz. Mahalleyi gezerken bir hanımefendi yolumuzu kesip, lütfen benim evime gelir misiniz dedi. Milletvekilimiz ile birlikte gittik. Kocası ve çocuklarının nasıl uyuşturucu bağımlısı olduğunu anlatmaya başladı. Kocasının nerede olduğunu sorduk ve kocası geldi. Kocası da anlatmaya başladı. İşsiz olduğunu, iş bulamadığını, çocuklarına karşı görevini maddiyatsızlıktan dolayı yerine getirmediğinden dolayı kendini maddelere verdiğini dile getirdi. Sırf çocuklarıyla yüz yüze gelmemek için eve gelemediğini bile ifade etti.
Evlere kadar gidiyorsunuz...
Elbette. Yani şunu anlamaya başlıyoruz. Ekonomik çöküş insanları toplumsal ve ruhsal olarak çöküşe nasıl götürdüğünü görüyorsunuz. Bunu gören diğer ailelerde gelip sorunlarını dile getirince ailelerin nasıl dağılmaya başladığını gördük. Toplumsal yapı tamamen çöküşe doğru geçmiş. Genel başkanımız ‘toplumun içine inemezsen, kapı siyaseti yapamazsan bunların hiçbirini duyamazsınız ve bununla alakalı da çözüm önerileri de sunamazsınız’ demişti. Burada bir network oluşturup, sorunları tespit ediyoruz. Birinci sorun göç, ikinci sorun uyuşturucu, üçüncü sorun eğitim gibi tüm ilçelerin fizibilitesini çıkarıyoruz. Burada gerçek kişilerin ve gerçek mağdurların bilgilerini ve sorunlarını alıp tespit ediyoruz. Networka koyup daha sonra bu bilgileri ve sorunları gündeme getirip çözüm önerileri sunuyoruz. Tespit ettiğimiz göç, uyuşturucu ve de eğitim sorunu mecliste milletvekillerimiz tarafından gündeme geldi. Bununla alakalı meclise soru önergeleri verildi. Bu sorunları burada da bırakmıyoruz. Akabinde dosyalarımızı hazırlayıp il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerine ziyaretlere gidip istişareler yapıyoruz. Biz gidince bile gittiğimiz yerdeki yetkililerin farkında olduğunu gördük çünkü gündeme getirmiştik. Biz onların dikkatini oraya çektik. Diğer konularla alakalı olarak girdiğimiz evlerde gerçek kişiler ile görüştükten sonra kaymakamlıktan onların durumlarının gerçek olup olmadığını tespit ediyoruz. Sonra gereken tüm müdahaleleri yapıyoruz. Bu tespit ettiğimiz sorunları sonuçlandırıyoruz.
ARKA BAHÇELERİNDE SİYASET YAPIYORLAR!
Esenyurt’u nasıl değerlendiriyorsunuz?
Siyaset için Esenyurt bir kere çok zor bir yerdir. Neredeyse sokakta 10 yaşındaki çocuk bile bir şeylerin farkında ve siyaset yapıyor. Tüm dernekler, federasyonlar aklınıza hangisi gelirse hepsi Esenyurt’ta siyaset yapmaya çalışıyor. Yaklaşık 730 tane sivil toplum kuruluşunun merkezi ilçemizde. STK’lar normalde tüm siyasi partilere eşit mesafede durmaları gerekiyor. Oysaki Esenyurt’un siyasi özelliğinden dolayı nerdeyse STK’ların çoğu arka bahçelerinde siyaset yapmaya çalışıyor. Böyle zor bir ilçede ilçe başkanlığı yapıyorum. Buranın zor ve güç bir yer olduğunu daha baştan beri biliyordum. İlçemiz başta sığınmacı sorunu, uyuşturucu sorunu ve ekonomik sorunlarla boğuşmaktadır. 127 ülkenin vatandaşı burada yaşamaktadır ve bu da güvenlik sorunu ortaya çıkarmaktadır. Çeşitlendiremeyeceğimiz kadar yoğun bir dünya halkları ile bir arada yaşamaya çalışıyoruz. Dolayısı ile de burada siyasetin ne kadar zor olduğunu anlamamız gerekiyor.
Halkın İYİ Parti'den beklentisi nedir?
Genel anlamda burada popülist bir siyaset yapmayacağım. Halkın talepleri ve istekleri tüm partilerce aşikâr. Aynı zamanda bu istekler çok da doğal ve tanıdık. Bizler bunu söylemekten ve dile getirmekten de bıktık. Dokunduğumuz halk ilk başta hasret kaldığı demokrasiyi, ekonomik anlamda refahı ve eğitimdeki eşitliği ciddi anlamda bizim sunacağımız umudunu dile getiriyorlar. Bunun yanı sıra mülteci sorununu da en doğru şekilde bizim çözüm bulacağımız bilincinde olduklarını düşünüyorlar.
ESENYURT'TA HER YER TARUMAR EDİLŞMİŞ!
Esenyurt Belediyesi'nin çalışmalarını nasıl buluyorsunuz?
Altını çizerek şunları söylemek istiyorum. Demokrasi adına Cumhuriyet Halk Partisi ile bir ittifak yaptık. Genel başkanımızın iradesi ve halkımızın buna uyum sağlayan feraseti olmasaydı bu ittifak da kurulmasaydı büyük şehirler asla kazanılamazdı. Yerelde de bazı ilçeler var ki Esenyurt gibi Ak Parti'nin kalesi dediğimiz yerlerin biz olamadan alınma şansı yoktu. Dolayısıyla bizler Cumhuriyet Halk Partisi ile ittifak kurup buradaki belediyeleri alabileceğimizi gösterdik. İttifak sonucunda İstanbul, Ankara gibi büyükşehirleri zorlanmadan da aldık. Şöyle ki yeni kurulmuş bir parti olarak partimiz, ilk defa girdiği yerel seçimlerde ittifak yapmış olduğumuz yerlerde uzun yıllardır süren AKP hegomanyasını yıktı. Bu başarı da partimizin başarısıdır. Kimsenin bu gerçeğe de hayır diyebileceğini de düşünmüyorum. Bu kazanım Esenyurt ilçe teşkilatımızın iyi bir organizasyon ve kapı kapı çalışması sonucunda ortaya çıktı. Anket şirketlerinin yaptığı anketlerin sonucunda da bizler şimdi Türkiye genelinde yüzde 18’in üzerinde oy oranlarımızı görüyoruz. Anketlerde çıkan yüzde 18 oranı ilçemiz içinde yaklaşık 18 civarındadır. Belediyeden beklentimiz; vatandaş olarak daha çok projelere imza atılmasını isterdik. Geçmişten gelen travmalar var, anlıyorum kolay değil. Park alanı kalmamış, deprem bölgeleri imara açılmış, borçlar bırakılmış, yığınca yabancı sorunları ile mücadele etmek ve başarılı olmak biraz zaman alır. İYİ Parti olarak deprem ile alakalı bir çalışma da yaptık çünkü deprem kuşağındayız. Her an hazırlıklı olmalıyız. Bu projeyi İBB ile oturup yapmak istedik. Esenyurt’ta bu projeyi hayata geçirmeye çalışınca karşılaştıklarımız hayret vericiydi. Bir tane sağlıklı bir deprem toplanma alanı yok. Olanları da imara açıp site ve ticari alan yapmışlar. Bu hengâmede her yer tarumar edilmiş. Şimdilik bu konu hakkında bir şey söylemek doğru olmaz. Söylenecek bir şey olsaydı söyleyeceklerimizi esirgemezdik.
İlçe Başkanı olarak Esenyurt’taki diğer partilerle aranız nasıl?
Genel merkezimizin uyguladığı siyaseten duruş doğrultusunda buradaki siyasi partilerle aramız iyidir. İttikaf olarak da genelde ve yerelde de zaman zaman istişarelerde de bulunuyoruz. Mümkün mertebede ziyaretler gerçekleştiriyoruz.
Esenyurt'ta ciddi, bir oranda konut mağduru var...
Esenyurt’ta 30 bin konut mağduru var. Mağdurlarla oturup sorunlarını dinledik. Belediye grup başkan vekilimiz Sayın Enver Demir de meclis konuşmasında bu durumu dile getirdi. Durum çok vahim. Genel merkez ve il başkanlığımız ile de konuları istişare edip, konuştuk. Dolayısıyla yerelde de gündeme getiriyoruz. AKP zamanında oluşan ve çözülmeyen bu konut mağduriyeti, belediyemiz tarafından acil çözüm gerekiyor. İYİ Parti olarak konunda takibindeyiz.
Seçmenlere vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Mesaj aslında herkesin ocağında, cüzdanında, sokağında, çocuğunun gözlerinde, vatan sınırlarımızda, adaletin geldiği şu noktadadır. Gençlerimizin ülkeden kaçmak için bir fırsat aradığı şu koşulları değiştirmek için tek seçenek inanın biziz. Demokrasi, adalet, güven, huzur ve eşitlik sağlamak için yollarda sokaklardayız. Sanırım bir seçmen için de en güzel mesaj budur. Vatandaşımızın üzerinden yarının kaygısını alacağız.
Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Son olarak aklımızı kullanıp şapkamızı önümüze koyma zamanı geldi de geçiyor bile. Parti olarak iddialıyız. Ülke olarak da hak ettiğimiz yere geleceğiz. Bir vatandaş olarak söylüyorum ki parti olarak da bu ülkenin aşıklarıyız. Bu pazar seçim olsa Esenyurt’un büyük oyuncuları arasında yerimizi almış durumdayız. Zerre kadar kimse şüphe duymasın. Halkın talep ve isteklerinden anlıyoruz ki Esenyurt’un önümüzdeki ilk yerel seçiminde belediye başkanı İYİ Parti’nin adayı olacaktır. Her kapıyı çaldığımızda sizi istiyoruz diyorlar. Halkımız bir dahaki yerel seçim için iyi belediyeciliğe hazır olsun. Hedef çizgimizden şaşmayacağız. Genel olarak,Türkiye Cumhuriyet’inin nüfusunu taşıyan herkesin de oyuna talibiz.