FETÖ'cüye alo yasağı

15 Temmuz 2016 gecesi silahlı derbe girişimine kalkışan ve 248 kişinin şehit olmasına, 2 bin 196 kişinin de yaralanmasına neden olan FETÖ üyelerinin, sudan bahanelerle AYM'ye gittiği ortaya çıktı. FETÖ üyesi olduğu gerekçesiyle 2017 yılında İzmir'de tutuklanan Bayram Sivri, KHK ile örgüt üyelerinin 15 günde bir telefonla görüşme hakkı tanınmasının, haberleşme hakkını sınırlandırdığını belirterek ilk önce Karşıyaka İnfaz Amirliği'ne itirazda bulundu. Burada itirazı reddedilen Sivri, sonrasında AYM'ye başvurdu.

Güvenlik riskine dikkat
Bayram Sivri'nin bireysel talebini değerlendiren AYM, tehlikeli hali bulunan ya da örgüt mensubu olan hükümlülerle ilgili getirilen kısıtlamalara atıfta bulunarak, telefonla haberleşme hakkına getirilen kısıtlamanın bütün tutuklulara yönelik olmadığını ve OHAL koşullarından kaynaklandığını açıkladı. FETÖ tutuklularının, cezaevinde tutulma koşluları bakımından taşıdığı güvenlik risklerine dikkat çeken mahkeme, iddianın açıkca dayanaktan yoksun olduğu gerekçesiyle başvurucunun talebini kabul etmedi.

Bakanlıktan görüş istendi
Ulusal Hukuk ve Uluslararası Hukuk'tan örnekler vererek davanın değerlendirmesini yapan Anayasa Mahkemesi, Sivri'nin başvurusu için Bakanlıktan da görüş aldı. Mahkemeye sunulan görüşte Bakanlığın; "Başvurucunun tutuklandığı suçun niteliği göz önüne alındığında, anılan kısıtlamanın ceza infaz kurumunda tutulmanın kaçınılmaz sonucu olarak suçun önlenmesi ve disiplin sağlanması bakımından makul olduğu AHİM ve Anayasa Mahkemesi içtihatlarına da uygun olan düzenleme karşısında başvurunun açıkça dayanaktan yoksun bulunduğu ortadadır" görüşünü beyan ettiği öğrenildi. 

Kütüphaneye gidememiş!
AYM'ye benzer bir başvuru da yine FETÖ tutuklusu İbrahim Kaptan tarafından yapıldı. Tutuklu bulunduğu cezaevinde eğitim ve iyileştirme faaliyetlerinin kısıtlandığını, kütüphaneye gidemediğini gerekçe gösteren İbrahim Kaptan, kötü muamele yasağının ve eşitlik ilkesinin ihlal edildiğini öne sürdü. Kaptan'ın başvurusunu değerlendiren AYM, başvurucunun bireysel spor yapma hakkına sahip olduğunu, sakıncalı olmaması koşuluyla süreli ve süresiz yayınlardan yararlandığını belirtti. Mahkeme son olarak, "Kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkca dayanaktan yoksun olması nedeniyle talebin kabul edilemez olduğına" hükmetti.