Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Parçalı az bulutlu
15°
Ara
Damga Manşet Haber Erdoğan: İstanbul evet derse iş biter

Erdoğan: İstanbul evet derse iş biter

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin büyük İstanbul mitinginde açıklamalarda bulundu.

Okunma Süresi: 6 dk

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin büyük İstanbul mitinginde açıklamalarda bulundu. Mitinge 1 milyon 700 bin kişinin katıldığını duyuran Erdoğan, "İstanbul 'evet' derse bu iş biter, İstanbul 'birilerini emekli edeceğiz' derse bu iş biter. Ben size güveniyorum. Eğer siz 'tamam' derseniz bu iş bitmiştir" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi'nde düzenlenen ‘Büyük İstanbul Mitingi’nde açıklamalarda bulundu. “İstanbul'da doğduk, İstanbul'da belediye başkanlığı yaptık, başbakanlığa yürüdük, cumhurbaşkanlığı yaptık ve bu yürüyüşü beraber yaptık” diyen Erdoğan, “İstanbul bugün haykırıyor, 14 Mayıs'ta birilerini emekliye sevk edeceğiz. Dün Maltepe'delermiş. Şimdi gelen resmi bilgiye göre mitingimize 1 milyon 700 bin kişi katılmış.

İstanbul'u doğumdan bu yana aşkla sevdik. İstanbul sadece kendi sınırlarından, orada yaşayanlardan ibaret bir şehir değil; İstanbul aynı zamanda Türkiye'dir. Balkanlar'dan Kafkas'a dört bir taraftan kardeşlerimizin şehridir. Yerle gök arasında nerede yaşamak istersin diye sorulsa vereceğimiz cevap her zaman İstanbul'dur. Burası ortasından deniz geçen şehirdir. Herkesi kucaklayıp bağrına basan bir şehir burası. İstanbul'un bu farklılığı bizi bu şehre farklı bir şekilde hizmetkar olmaya sevk ediyor. Atatürk Havalimanı bizim için sadece seyahatlerimizi gerçekleştirdiğimiz bir yer değil. Havacılık faaliyetlerinin başladığı ve tek parti CHP'si tarafından bitirildiği yerdir. benim milletim 14 Mayıs'ta bunlara gereken cevabı verecektir. Biz vatanımızı böldürtmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.


Gömmek istiyorlar

Muhalefete eleştirilerini sürdüren Erdoğan, “Atatürk Havalimanı'na şimdi de Teknofest'i gömmek istiyorlar. Gömdürmeyeceğiz değil mi? İHA'ları SİHA'ları, AKINCI'lara sahip çıkacak, ülkemizi ayağa kaldıracağız. 15 Temmuz'da gece buraya indik. Bay bay Kemal tankların arasından FETÖ'cüler tarafından kaçırılarak Bakırköy belediye başkanının evine gitti, orada kahvesini yudumladı. Ona ihtiyacımız yoktu, on binler buradaydı. 15 Temmuz destanından rahatsızlık duyanlar buradan her geçtiğinde aynı hezimeti yaşıyorlar. Onların bu kabuslarını hiç bitirmeyeceğiz. İstanbul 'evet' derse bu iş biter, İstanbul 'birilerini emekli edeceğiz' derse bu iş biter. Ben size güveniyorum. Eğer siz 'tamam' derseniz bu iş bitmiştir.


Burayı izliyorlar

Avrupa basınana da saydıran Erdoğan, “Avrupa'nın dergileri şimdi burayı izliyor, 'acaba Atatürk havalimanında ne oluyor?' diye soruyor. Buradan cevabı siz vereceksiniz. Öyle bir ses verin ki bu mübarek ülkenin üzerinde karanlık hesaplar yapanların yüzü düşsün. 14 Mayıs'ta bu ülkenin, bu şehrin kazanımlarına sahip çıkıyor muyuz? Gittiğimiz her şehirde havalimanından miting meydanına kadar milletimizin sevgisine şahit olduk. Ne diyor şair, yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan. Şimdi ben koşuyorum, inanıyorum ki siz de koşacaksınız. Bizim İBB Başkanlığı'ndan beri bir prensibimiz var, söylediğimiz her şeyi yapıyor yapmayacağımız hiçbir şeyi de söylemiyoruz. Ülkemize kazandırdığımız her hizmete takoz koyuyorlar. Türkiye'nin her kazanımından rahatsızlık duydular, hatta bunu açıkça söylemekten de çekinmediler. Biz sözümüzü hep milletimize söylüyoruz. Eser ve hizmet yarışını da muhalefet ile değil kendi kendimizle yapıyoruz” dedi.


Haliç temizlendi

“Tek tek anlatsak günlerce bitmeyecek eser ve hizmetle ülkemizi büyüttük. Yürümekle bu yol bitmez” diyen Erdoğan, “Yapacağımız çok şey var. Tabii ki sorunlar da var. Ama önce nereden nereye geldiğimizi görmemiz lazım. Bir yönetici düşünün iş başına geldiği günden beri engel üstüne engel aşmak zorunda kalıyor. Bizi bu şehre hizmetten alıkoymak için neler yaptılar neler. Bu şehri sahip olduğu altyapı ve üstyapı zenginlikleri ile bütünleştirerek gıpta ile bakılan şehir haline getirdik. Haliç'in tüm dip çamurlarını pompa sistemi ile naklettik. Sütlüce'de şimdi kongrelerimizi yapıyoruz. Boğaz'ın suyunu tünel sistemi ile Haliç'e bağladık. Haliç'teki su temizlendi” ifadelerini kullandı.


Oralarda ne işin var?

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu da eleştiren Erdoğan, “Bizden sonra da İstanbul'un başındaki adam rezil etti. İstanbul'un başına bir şey geldiğinde de gittiği yer belli ya bodrum ya yurt dışı. Buna Kılıçdaroğlu talimat vermiş çık gez diye. Ya Ekrem sen Trabzonlusun İstanbul'a hizmet etmek gerekirken senin oralarda ne işin var. İstanbul çok çekti yeter. Zulüm 1453 yazdılar duvarlara. Başbakanlık ofisimin karşısına rahmetli anneciğime hakaretler ettiler. Bunlar Dolmabahçe'deki camiye bira şişeleri ile girdiler. Mabedimizi kirlettiler. Tüneller açmaya kalktılar, ama bedelini ödediler. Benim milletim ayyaşa sarhoşa meydanı bırakmaz. Zulüm 1453'te başladı yazanların mesajı açık değil mi? Kumpas kasetlerine sarılanların mesajı açık değil mi? 15 Temmuz'da tankların arasından kaçıp gidenlerin mesajı açık değil mi? Ekonomik tetikçilerin tuzaklarına tüketmeyin ülke batsın diyenlerin mesajı açık değil mi?” diye sordu.


Kimlerle görüştün?

Millet İttifakı'nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu'na seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Amerika'da kimlerle görüştün bay bay Kemal açıklasana. 21 yılda ülkemize eser ve hizmetleri kazandırdık. Milli geliri 3 kat artırdık. 21 milyona iş ve aş sağladık. 13 buçuk milyon yeni konut yaparak ailelerimizi yeni yuvaya kavuşturduk. Açtığımız okullarla, hastanelerle, tünellerle milletimizin tamamının hayat kalitesini yükselttik. Ülkemizdeki sıkıntıları da biliyoruz. Deprem felaketi ile sıkıntıların arttığını biliyoruz. Zamanla hal yoluna girdiğini muhakkak göreceğiz. Her sıkıntıyı nasıl çözdüysek bunların da üstesinden biz geleceğiz. Seçim beyannamemizde yüzlerce binlerce başlıkta ifade ettiğimiz projelerin tamamını hayata geçireceğiz” dedi.


ASGARİ ÜCRETE YENİ DÜZENLEME

Merkez Bankası'nın döviz rezervinin 22 buçuk milyar dolar olduğunu şimdi ise 115 milyar dolara çıktığını açıklayan Erdoğan, “Dünyada herkes faizi yükseltirken biz düşürüyoruz. İstiyoruz ki yatırımcı gelsin yatırımını yapsın, bankalar gereken krediyi versin, ihracat yolu ile de Türkiye'nin rakamları patlasın. Açılan her yeni tesis istihdam olarak, ihracat olarak bizim kazanç hanemize yazılıyor. Eskiden 66 lira olan en düşük emekli maaşını 7 bin 500 liraya yükselttik. İnşallah 7 bin 500 liranın üzerindeki emekli maaşlarını düzeltmek için bir çalışma yapacağız. Asgari ücreti gözden geçireceğiz. Memurlarımızın maaşına Temmuz'da sadece enflasyon farkı eklemekle kalmayıp refah payı artışı da yapacağız. Kamu işçileri için zammını da salı günü açıklayacağız” diye konuştu.


LGBT'CİLERİ SANDIĞA GÖMMEYE VAR MISINIZ?

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının sonunda vatandaşlara seslenerek, “Masanın üstünde kimler var altında kimler var hepsi birbirine karışmış. Ne diyorlar, Tayyip Erdoğan gitmeli. Türkiye'de yönetim gitmeli manşetleri atanlar kendini milli görüşçü olarak pazarlayanlarla LGBT'cileri aynı safta buluşturanlardır. Bu LGBT'cileri sandığa gömmeye var mıyız? Bunlar kapalı kapılar ardında görüşüyor. Tabanlarının hassasiyetini umursamıyorlar. Türkiye'nin yönetimine talip olsun diye kurulan masanın nereye vardığına eminim. Ardı ardına verdiğimiz müjdelerin he biri gençlerimizin geleceğine yakılmış bir ışıktır. Kuracağımız aile bankası ile ev hanımlarımızın emekliliğini sağlayacağız” dedi.


BİZDE LAF YOK İCRAAT VAR

“14 Mayıs'ı milat yapmaya hazır mıyız?” diye soran Erdoğan, “Eserlerimizle, her şeyimizle bu yoldayız. Bizde laf yok, icraat var. Emniyetten bilgileri alıyorum. Hala gelmeye çalışan vatandaşlarımız var. Atatürk Havalimanı yetmiyor. Türkiye tarihinde en büyük yıkıma yol açan deprem ile karşı karşıya kaldı. Yıkıntıları kaldırdık, yeni konutların inşasına başladık. Bay Kemal sen İzmir milletvekili olarak İzmir'deki afetlerde ne yaptın? İzmir'de konutları yine biz yaptık.

Bu depremin ülkemize maliyeti 100 milyar doların üzerinde. Deprem yükünü de omuzladık. Ekonomimizi yıkma tehditleri savuranları da unutmadık. Biz çareyi küresel tefecilerden borç dilenmede değil ülkemizin kendi insanında arıyoruz. Davos'a gittiğimizde IMF başkanına "siz alacağınızı bizden tahsil ediyor musunuz, ediyorsunuz. O zaman Türkiye'nin siyasetine karışmak size düşmez, Türkiye'yi ben yönetiyorum" dedim” ifadelerini kullandı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *