Elazığ’da bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 24 Ocak 2020’de 6.8 büyüklüğündeki depremin ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından depremden en çok etkilenen Sürsürü Mahallesi’nde yapılacak olan Gazi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin temel atma törenine katıldı. Törene Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP Genel Başkan yardımcıları Ali Öztunç, Veli Ağbaba, Muharrem Erkek, Grup Başkan Vekilleri Özgür Özel, Faik Öztrak, Engin Özkoç ve Engin Altay ile çok sayıda milletvekili, partililer, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Nahit Yerebasan ve çok sayıda vatandaş katıldı.
6’lı masa iyi gidiyor
Temel atma töreninde konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Buraya gelen her öğrencinin ‘güzel bir okula gidiyorum, hakkını vermeliyim’ diyeceği bir okul oldu. Açık ihaleyle okulun ihalesini yaptık, ülkenin birçok ilinde firmalar ihaleye girdi. Buralı bir firmanın da ihaleyi alması bizi mutlu etti. Gençlerin ruhlarında ne ayrımcılık ne kayırmacılık ne de dışlayıcılık var. Nereye gidersek gidelim gençlerimiz bize sarılıyorlar. Hani ‘iş isterim’ demiyorlar ‘sadece adalet istiyoruz başkanım’ diyorlar. Sizin önderliğinizde 6’lı masa çok iyi gidiyor. Siz bugün ana muhalefet liderisiniz yarın bu ülkenin başındasınız. Bu okul CHP’nin değil devletin okulu. Ne mutlu ki biz bugün Elazığ’a bu okulu yapıyoruz. Sonuçta gerçekten bu ülke ne acıyı yaşarsa yaşasın, bir arada sonuca ulaşmanın başarısını yaşadık. Gürsel Erol’a, genel başkanımıza, izin veren bakanlığa, belediyemizin meclis üyelerine, emek veren herkese çok teşekkür ediyorum. İktidar olduğumuzda sizlerle birlikte geldiğimiz zaman siz buraya tüm muhalefeti davet edersiniz” diye konuştu.
Korkudan gelemiyorlar
Daha sonra konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 2020’de yaşanan depremin ardından Elazığ’a geldiklerini belirterek, “Yardım kampanyaları yapıldı. Sadece bizim tarafımızdan değil herkes tarafından yapıldı. Ben burada ticaret lisesini okurken bir bina yoktu. Depremden hemen sonra bu kadar güzel bir binayı burada inşa ediyoruz. Bu durum beni gençlik yıllarıma götürdü. Elazığ kadim bir kent. Bu konuda asıl çabayı gösteren Elazığ milletvekilimiz Gürsel Erol’dur. Evet çaba gösterdi, okulların yapılması lazımdı. Bu konuda deneyimliydik. Gençler burada eğitim görecek ve huzur içinde evine gidecek, veliler de o güzelliği onlarla birlikte yaşayacak. Uzun süre çalışıldığını Ekrem Bey açıkladı. İnşallah açılışına da geleceğiz. Binanın öğrencilere ne verdiğini hep birlikte göreceğiz. Keşke burada Elazığ’ı yöneten yöneticiler de olsaydı. Çünkü Elazığ’a hizmet bu. Baskıdan ve korkudan gelemiyorlar. İktidara geldiğimizde ne iktidar ne muhalefet demeden kucaklayacağız. Bıktık artık, bu ülke hepimizin, bayrak hepimizin. Hizmet için düşüncelerimizi ifade ediyoruz. Adalet konusunda benim ne düşündüğümü sadece Türkiye’de 85 milyon değil, dünyadaki aklı selim herkes biliyor. Türkiye 7’ncisi sözlü sınavında eleniyorsa bir sorun vardır. Bunları bitireceğiz. Gençlerimizden şunu istiyoruz; okuyun, soru sorun. Bu ülkeye adaleti, demokrasiyi, herkesin karnını doyuracak refah boynumuzun borcudur. Gençler, lütfen umutsuzluğa kapılmayın, demokrasiyi getirecek olan sizlersiniz” dedi.
Önemli olan Elazığ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Elazığ'da gerçekleştirilen grup toplantısında da önemli açıklamalarda bulundu. “Türkiye'nin her tarafında dertler var. Hepimiz biliyoruz. Bu dertleri çözmek siyaset kurumunun görevidir” diyen Kılıçdaroğlu, “En büyük arzumuz bu sorunları çözmektir. Bugün Elazığlılara yarışır, depremde yıkılan bir okulun temelini attık. Bu okul Türkiye için bir ilktir. Kurdeleyi keseceğiz ve birlikte açacağız. O okulun kütüphanesi, spor salonu, çok güzel derslikleri, labaratuarları olacak. Evlatlarımız bilgi birikimine sahip olacaklar. Okulun açılışına bazıları gelmedi. Önemli olan Elazığlılardır bizim için. Her görüşten evlatlarımız o okulda okuyacak. Daha iki okul yapacağız Elazığ'da, Elazığlılara helal olsun diyorum” açıklamasını yaptı.
Cevap vermiyorlar
Konuşmasında iktidara yüklenen Kılıçdaroğlu, “Birileri sarayda oturur ama gerçeği görmez. Bu kardeşinizin görevi sarayda oturan o kişilerin sorununu çözmek değil. Benim görevim bu topraklarda yaşayan sade vatandaşın hakkını, hukukunu korumak, beklediği adaleti ona teslim etmektir. Siyaseti zenginleşme aracı olmaktan çıkarıp, halka hizmet amacı haline getirirseniz bu millet kurtulmuş olur. Bizim asıl hedefimiz bu. Bu milleti temiz siyaset yapanlara teslim etmektir.
Elektriğe bu yıl yüzde 95 ile yüzde 200 arası zam yapıldı. Doğalgaza yüzde 164. Memurun maaşı mı yüzde 164 arttı? Kimin geliri yüzde 164 arttı da bu kadar büyük yükü ailelere veriyorsunuz? Bir kadın evladını yatağa aç yatırıyorsa o annenin acısını kim bilebilir? Ben elektrik parasını ödemedim niçin? Benim elektriğimi de kessinler, elektriği kesilen 3 milyon 400 bin kişinin derdi dile gelsin diye. O aileler fakir aileler ödeyemiyor, gelip elektriğini kesiyorlar. Bu insanlar nasıl ısınacak? Bunlar dertlerini anlatamazlar, medyanın önüne çıkamazlar. Benim elektriğim kesilsin bir hafta ödemeyeceğim dedim. Kesilen evlere gittim. Şimdi kaç hanenin elektriği kesildi gizliyorlar. Tam 9 aydır milletvekillerimiz soruyor. Tık yok, cevap vermiyorlar” diye konuştu.
TALİMATLA KARAR VERMEYİN!
Adaletin olmadığı yerde hukukun olmayacağını belirten Kılıçdaroğlu, “Ama siz adalet dağıtan kişiyi eğer yönlendiriyorsanız vicdani kararına göre değil de talimatıma göre karar versin diyorsanız adaleti yok ediyorsunuz demektir. Şimdi önlerinde büyük bir engel var. Nedir? İBB Başkanı İmamoğlu. Nasıl yetkilerini ellerinden alırız? Bütün çaba bunun üzerine kurulu. Hakimi değiştiriyor, ceza verecek bir hakim getiriyorlar. Buradan o hakime sesleniyorum yargı için yüz karası olmak istemiyorsan hukukun üstünlüğüne göre karar vereceksin, Saray'ın talimatına göre değil.. Bu konuda uzman raporu da var ama o hakimi değiştirdiler. HSK'da görevli olanlara sesleniyorum size söylenmeyen bir sözü kimin talimatıyla bu söz bize söylendi diye üstlendiniz? Ben sizin meşrebinizi adaletsizliğinizi gayet iyi biliyorum. Aynı zarfın içine 4 tane oy pusulası koyacaksın efendim biri doğru değil üçü doğru. Nereden biliyorsun? Onlara dedim ki bunları yapanlar hakim değil çetedir. Sultanın sofrasında oturanın fetvasına güvenilmez” tepkisini gösterdi.
