İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Eyüpsultan Yeşilpınar Dönüşüm Projesi'nin temel atma törenine katıldı. İmamoğlu, törenin ardından alandan ayrılırken bir grup mahalleli tarafından protesto edildi. Proje alanı içinde kalan parkın yıkılmasını istemediklerini belirten grup, İmamoğlu'nun makam aracını durdurmak istedi. Polisin uzaklaştırmak istediği protestocular önce İmamoğlu'nun koruma aracına ardından da makam aracına vurdu. Yaşanan arbede sırasında koruma aracını durdurmak isteyen Ayşe Topçu adlı kadın düşerek yaralandı.
Parkımızı vermiyoruz
Yeşil alan ve parkın yıkılacak olmasına tepki gösterdikleri belirten Koray Akın isimli vatandaş, "Başkanım biliyoruz sizde yeşili seviyorsunuz ama bizim parkımızın içine kocaman bir site yapılıyor. Bizim sadece talebimiz. İsterseniz buraya gökdelen dikin hiç bir sıkıntı yok. Sadece burası deprem toplanma alanı. Siz gelmeden bir gün önce toplanma alanı tabelasını kaldırdılar. Parkı dörde bölmüşler. Deprem olduğu zaman biz sitenin içinde mi toplanacağız. Biz sadece sizinle çay içmek istedik" diye konuştu.
İyi niyetli ise çözeriz
Törende konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Bu, kıymetli ve değerli bir iştir. Bu işin sonunda, burada mutsuz olacak hiç kimse yoktur. Eyüpsultan Mahallesi’nde oturan vatandaşlarımız için de örnek bir iş olacak. Belli hassasiyetleri olanlar, belli konulardaki bir takım farklı düşüncesi olan insanlara da saygı duyarak, dinleyerek, sürece çözüm üretme çabasını en hassas, en yoğun bir şekilde yöneten değerli KİPTAŞ çalışanlarına, yöneticilerine, Genel Müdür’ümüze yürekten teşekkür ediyorum. Gece gündüz, bu süreci kovaladılar; ben şahidiyim. Bu konu hassas bir şekilde ilerlerken destekte bulunan vatandaşlarımız, muhtarımız var. Belediye Başkanı’mızın bu sürece hassasiyet gösterişinin şahidiyim. Dolayısıyla, bu olgun şekilde yürüyen sürecin içine muhalif bakanlar da olacaktır. ‘Ben bunu istemiyorum, ben şunu kabul etmiyorum, ben burada şu alanın değişmesini istemiyorum’ diyenler de olacaktır. İyi niyetli ise çözeriz; hiçbir sorun yok. Çünkü yaptığımızdan adımız gibi eminiz. İyi niyetli ise, çözeriz. Tek yolu var; konuşuruz, dinleriz, anlatırlar, anlatırız ve çözüm buluruz. Ama kötü niyet var ise, bu nafile. Oradan çözüm çıkmaz" dedi.
Bu işte siyaset olmaz
"Bu handikapları bilerek, başından beri kentsel dönüşüm süreçlerine dair bu işin siyasetinin olmayacağını, bu işte siyaset yapılmayacağını, yapılmaması gerektiğini, bu işin partisinin olmayacağını her ortamda dile getirdik" diyen İmamoğlu, "Bu konuda yüksek bir mutabakat elde etmek adına, Şehircilik Bakanı’mızdan siyasi partilerin yöneticilerine varıncaya kadar bu hassasiyetimizi dile getirdim. Karşılık da buldu. Kentsel dönüşüm mevzusunda, bu konuşmayı yaptığımız yaklaşık 14-15 ay öncesinden bugüne, -başta Şehircilik Bakanlığı ve Bakanı için konuşuyorum- uyumlu bir süreç yürüttüğümüzü belirtmek isterim. Bu değerlidir. Ben, kendisini ziyarete gittiğimde şunu söyledim: ‘Size gelmeden, Genel Başkanım Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'yla kentsel dönüşüm mevzusunu şu kapsamda konuştum: Efendim, bu işi siyaset mecrasının konusu olmaktan çıkaralım. Başka türlü çözüm olmaz. Bazen iyi niyetle, bazen farklı niyetlerle biri aşağı çeker, bir, yukarıya çeker ve bu işten çözüm çıkmaz, dediğimde, kesinlikle siyasi mevzu yapılmayacak taahhüdünü verdi. Ben de Genel Başkan’ımızın bu taahhüdüyle sizi ziyarete geldim, dedim.’ O günden bugüne, her adımımızı hassas yürütüyoruz" ifadelerini kullandı.
Yüzde 100 ikna sağlandı
192 bağımsız birim ve 159 hak sahibi bulunan sürece gerçekçi, somut bir çözüm bulunulduğunu belirten İmamoğlu, "Adil olunmuştur, şeffaf olunmuştur, katılımcı bir süreç yönetilmiştir ve yüzde 100 ikna sağlanarak, insanlarımızın imzasıyla süreç yönetilmiştir. Bu, çok değerli. Yüzde 100 elde edilene kadar da arkadaşlarım, sabırla süreç yönetmiştir. Bu da bizim, vatandaşımızın bu sürecine dair ne kadar değerli bir bakışla yol gördüğümüzün ispatıdır. Farklı çıkar grupları olacak. ‘Çıkar grubu’ veya ‘kötü niyet’ derken, burun partisi de yok; onu da söyleyeyim. O parti, bu parti, şu parti… Benim dilim, bu konuda net. Yani, ‘Benim partinden, koruyayım’ veya ‘Başka parti de var, söveyim, işte döveyim’ öyle bir anlayışım yok benim. Kötü, kötüdür; iyi, iyidir. O bakımdan, o çıkar gruplarına hiç fırsat vermedim. Vermeyeceğiz de. Bu konuda taviz yok" diye konuştu.
200 BİN BİNA ÇOK RİSKLİ
Konuşmasında, "Bu memlekette, yüz binlerce insanımızın hayatı söz konusu" ifadeleriyle deprem gerçeğine dikkat çeken İmamoğlu, "Bu şehirde, öyle bahsedildiği gibi 40 bin-50 bin bina değil, 150 bin ile 200 bin bina arasında, ‘çok riskli’ yapı vardır. Tespitleri, benim arkadaşlarım ilçe ilçe yapıyor. 150 bin ile 200 bin bina; daire değil arkadaşlar. Bu kadar büyük sayı, milyonlarca insanı tehdit eden yapı stokunun içinde, bundan daha elzem bir işimiz olamaz. Bu bir belediyenin, bir bakanlığın, hatta ve hatta, sadece bir devletin dahi kendi bütçesinden çözemeyeceği kadar yüksek oranlı bir yapıdır. Sürekli sübvanse edilerek çözüme kavuşması da mümkün değildir. Katılımcı modeller, paylaşımcı modeller, gerektiğinde vatandaşın da hakkını ödediği ama sağlıklı borçlanabileceği, sıfır faizle bile borçlanabildiği, uzun sürede karşılığını ödeyebildiği, hak sahibi olmanın orada karşılığını görebildiği modellerle çözüm oluşturulmalıdır. Yüz milyarlarca liralık büyük bir maliyete sahip İstanbul dönüşümünde" açıklamasında bulundu.