HABER: ANIL BODUÇ - Asgari ücrete yapılan zam sonrası belediye işçilerinin kök ücretlerinin asgari ücretle eşitlendiğini belirten DİSK’e bağlı Genel-İş, örgütlü olduğu tüm belediyelerde 11 Temmuz günü iş bırakma kararı aldığını duyururken belediye işçileri beklentilerinin tüm birimlerde tam gün iş bırakma eylemi olduğunu söylüyor. Çankaya Belediyesinde Belde AŞ’ye bağlı çalışan bir kadın işçi, eskiden asgari ücretin üzerinde ücretler alırken şimdi toplu sözleşmelerinin enflasyonun altında kaldığını belirtti. Kadın işçi, “Çankaya Belediyesinin ve Genel-İş’in yüzde 45 verdik dedikleri rakamlar aslında en düşük ücrete verilen oranlardı. Bizlerin çoğu yüzde 30, yüzde 26 gibi zamlar aldık. Basında da Çankaya Belediyesinin en iyi toplu sözleşmeleri yaptığı haberleriyle karşılaştık” dedi.
Harçlık değil hak alalım
DİSK’in gerçek enflasyonun daha fazla olduğunu söylemesine rağmen toplu sözleşmede TÜİK enflasyonuna imza atıldığını belirten kadın işçi, “Uzun süredir yaşanan sorunlar bunlar. Çankaya gibi 4 bin işçinin örgütlü olduğu bir yerde bunca ekonomik sorunda bir eylem kararı olmadı, iş bırakma kararı verilmedi. Geçen günlerde sendika yaptığı açıklamada, ‘Belediye işçileri geçinemiyor’ dedi. Biz zaten size bunu söyledik ama destek alamadık. Haftaya iş bırakılacak. Bu eylemlere tabii ki katılacağız. Ama gerçekten hak almak için yapmalıyız, 1200 lira gibi harçlıklar için değil. İşçilerin hareket alanı daraldı. Belediyede birden fazla şirket var. En başta sendika buna karşı çıkmalıydı. Halihazırda iki tane şirketin var; toplu sözleşmeleri birleştir, TİS’lerimizi aynı anda koy ki biz 4 bin işçi sözleşme zamanında anlaşmazlık durumunda hep beraber ayağa kalkalım! İşçi zaten bu örgütsüzlüğün nasibini alıyor. Pasifize oluyor” diye konuştu.
Tüm işçiler birlikte hareket etmeli
İmar AŞ’ye bağlı çalışan bir kadın işçi de bu karar sürecine dahil edilmediklerini eleştirdi: “Sendikada güç bela bir yöneticiyi telefonla yakalayacaksınız da konuşacaksınız. Bizim hakkımızda bir karar aldılar şimdi. Şimdi ne isteniyor diye sorsanız bilmiyoruz. Biz TİS’lerimizin ortaklaşmasını istiyoruz. Eşit işe eşit ücret ilkesiyle ilerlemesini talep ediyoruz. Ücretlerimize ek bir iyileştirme gelirse bunu belediyemizdeki en düşük memur maaşına göre ayarlanması gerektiğini düşünüyoruz.” Bir ÇANPAŞ işçisi de “İş bırakmadan haberimiz yoktu. Açıklamanın yapılacağı gün öğrendik. ‘Türkiye'nin her yerinde ayağa kalkıyoruz’ dediler. Biz hazırız. Bizim beklentilerimizin karşılanmasını istiyoruz. Artık en azından 4 bin işçinin olduğu Çankaya Belediyesinde Genel-İş 1 No’lu Şubenin ayağa kalkmasını, bu eşitsizlikleri ortadan kaldırmasını istiyoruz. Bazı konularda da öncü olmak gerekiyor. Madem 4 bin işçiyiz, 4 binimiz de sorunlarımıza karşı birlikte hareket etmeliyiz” dedi.
Sınıf bilinciyle hareket etmeliyiz
Kadrolu bir işçi de uzun süredir sendikadaki işleyişten rahatsız olduğunu ifade etti. Belediye işçisi, “Uzlaşmacılık, suya sabuna dokunmamak, işverenle iyi geçinmek bizim yararımıza değil. Biz memurlardan iki kat fazla, yoksulluk sınırının üzerinde maaşlar alırken bugün işçilere sorulmaması, işçilerin söz hakkı olmaması bizi bu hale getirdi. Sınıf bilinciyle hareket edip de örgütümüze sahip çıkıp, bizim istediğimiz kararların çıkmasını sağlayamadığımız müddetçe örgütümüze yön veremezsek daha çok şeyler kaybedeceğiz gözüküyor. Bugün biz dibe vurduk” dedi. Sözleşmelerin işçilerin onayıyla imzalanması gerektiğine vurgu yapan işçi, “İşçi diyorsa ki ben buna razıyım, o zaman tamam. Ama birileri gelip de işçiye yüzünü dönmeden burayı yönlendirmeye, ‘Ben en iyisini bilirim’ edasıyla bir şeyler yapmaya kalkıyorsa bizim hep beraber buna karşı durmamız gerekiyor. Sendikamız Türkiye genelinde bir karar aldı, var gücümüzle eylemin altını doldurmaya ileri taşımak için elimizden geleni yapmaya çalışacağız” dedi.
BÜTÜN BİRİMLERDE 24 SAAT OLMALI
Genel-İş’in iki saatlik iş bırakma planladığını söyleyen kadrolu bir işçi de şantiyelerde, atölyelerde yapılmayan bir iş bırakma eyleminin iş bırakma eylemi olmayacağını vurguladı. Katı atık biriminde, süpürgede oluşmayan bir iş bırakmanın hiçbir anlamı olmadığını dile getiren işçi, “Bizim beklentimiz bütün birimlerimiz ve özellikle atölye birimlerimizde 24 saat, nöbetçi olmadan iş bırakmadır. Etkili bir eylem istiyorsak bunu yapmalıyız. İki saat belediye kapısının önünde beklemek etkili olmaz. Atölyelerde kepenklerinizi indirirsiniz, çöplerinizi dışarıda bırakırsınız. Dersiniz ki kardeşim, ben iş bıraktım. Kendi emeğimin gücünü alandan çektim. Ama bunun açıklaması biz sendika üyelerine bile gelmedi. Biz de şu an bilmiyoruz ayrıntıları. Yarın bize salı günü gelip iki saat kapının önünde durun mu yoksa atölyelerde çalışın mı diyecekler bilmiyoruz. Ama biz iş bırakma diyorsak sözümüzü söyleyeceğiz. Kendi dövizlerimizi hazırlayacağız” dedi.
