Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Orta şiddetli yağmur
16°
Ara
Damga Manşet Haber Alevilik torbaya sığmaz!

Alevilik torbaya sığmaz!

AK Parti tarafından torba yasa içine dahil edilen cemevi düzenlemesine karşı önceki gün Ankara'da eylem yapan Alevi kanaat önderleri, polisin sert müdahalesiyle karşılaştı. Bu esnada yaralanan Alevi Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Celal Fırat, Damga'ya konuştu. Fırat, “Cemevlerini tek bir elden yönetmek peşindeler, önce ibadethane olarak tanısınlar biz bu yasaya karşıyız. Alevilik bir torba yasaya sığmaz” dedi

Okunma Süresi: 5 dk

Seçimlerin yaklaştığı süreçte Alevilere yönelik yeni bir açılım hamlesinde bulunan AK Parti, cemevlerinin elektrik ve su giderlerinin karşılanmasını da içeren 23 maddelik torba kanun teklifini TBMM Başkanlığı'na sunmuştu. Söz konusu yasaya göre cemevlerinin aydınlatma giderlerinin Kültür ve Turizm Bakanlığı; içme ve kullanma suyu ihtiyaçlarının ise yerel yönetimler tarafından indirimli veya ücretsiz karşılanmasını da kapsayan teklife göre, cemevlerinin yapım, bakım ve onarım işleri de yerel yönetimlerin sorumluluğunda olacak. Alevi kanaat önderlerinin büyük tepkisini çeken teklifin 8'inci maddesinde ise İmar Kanunu'na ek madde yapılarak, cemevlerine imar planlarının düzenlenmesinde bölgenin şartları ve ihtiyaçları göz önüne alınarak yer ayırılması; cemevi yapılabilmesi için de kaymakam veya validen izin alınması öngörülüyor. Bu maddeleri kapsayan torba yasaya itiraz eden Alevi vakıf ve dernekleri ise önceki gün Ankara'da eylem yaptı. Eylemde Alevi Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı ve Garip Dede Cemevi Başkanı Celal Fırat, polisin müdahalesi sonucunda yaralandı. İç kanama şüphesiyle hastaneye kaldırılan Fırat, 2 saat boyunca müşahede altında tutuldu. Yaşananları ve söz konusu torba yasaya niçin karşı olduklarını Damga'ya anlatan Fırat, “Alevilik öyle bir torba yasaya sığmaz. Biz bunun karşısındayız” dedi.


Bir imama yapsalardı!

Ankara'da gerçekleştirdikleri eylemde polisin müdahalesi sonucu yaralandığını anlatan Fırat, “Meclis doktoru muayene etti. Dalakta yırtılma şüphesiyle ve iç kanama olabileceği ihtimali göz önünde bulundurularak hastanede gözlem altına alındım. Vücudumda çatlaklar da oluştu. Kaburgamda zedenlenme de var. Şu an çok şükür iyiyim ve sağ salim hastaneden çıktım” dedi. Polisin kendilerine yönelik müdahalesinin çok sert olduğunu da anlatan Fırat, “Bugün bize yaşatılanları, yapılanları bir cami hocasına yapsalardı, 1 imama yapsalardı o toplum ne yapardı? Bunu kendi vicdanlarına sormak istiyoruz? Biz bu zulmü yaşamayı hak etmiyoruz” diye konuştu.


Önce cemevlerini tanısınlar

AK Parti iktidarının Alevilere yönelik politikalarında samimi olmadığını da belirten Fırat, “Şimdi söyleyelim; biz bu torba yasadaki maddelere niye karşıyız? Cevabı çok basit. Çünkü samimiyetsizler. Alevilerin cemevlerini ibadethane olarak dahi tanımayanlar, cemevlerine yönelik düzenlemeler yapıyorlar. Alevileri bir inanç grubu değil de kültürel bir topluluk gibi yansıtma eğilimindeler. Cemevlerini tek bir elden yönetmek ve kendilerine bağlamak istiyolar. Biz bunun karşısındayız” dedi.


Cami yaparken izin mi alıyorlar?

Söz konusu torba yasada cemevi yapımında valilik ve kaymakamlıktan izin alınmasına ilşkin bir madde olduğunu da anlatan Fırat, “Bu açıkça Alevilere yönelik bir engelleme girişimidir. Siz cami yaparken valilik veya kaymakamlıktan izin alıyor musunz? Böyle bir anlayışı kabul etmemiz asla mümkün değildir” şeklinde konuştu.


Dedeler maaş almaz

Alevi dedelerine maaş verilmesine ilişkin tartışmalara da katılan Celal Fırat, “Bir Alevi dedesi asla maaş almaz. Bu yol gönül yoludur. Alevilik bir rıza meselesidir. Herhangi bir Alevi dedesinin devletten maaş alması, inancına saygısızlık, sürdüğü yola ihanettir” ifadelerini kullandı. Alevilerin taleplerinin oldukça makul olduğunun da altını çizen Fırat, “Biz ibadethanemiz olan cemevlerinin bu şekilde tanınmasını istiyoruz. Ama iktidar cemevlerini bir ibadethane olarak tanımaktan çok kültürel bir yer gibi konumlandırma eğiliminde. Halbuki istediğimiz şey çok net. Öte yandan çocuklarımız zorunlu din derslerine maruz kalmasın istiyoruz. Hepsi bu. Ortada çözülmeyecek bir sorun yok. İktidar samimi değil. Samimi olsa ne bu zulmü yaparlar, ne bu kadar gerginliğe sebep olurlar ne de çözümü basit meseleleri çözmekten kaçınırlar” dedi.


Çantada keklik değiliz

Konuya ilişkin açıklamalar yapan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Cuma Erçe de iktidarın tavrının hoş olmadığını söyledi. Erçe, “Bizi seçim malzemesi yapmak istiyorlar. Biz öyle basit bir topluluk değiliz. Kimse bizi çantada keklik olarak görmesin” dedi. İktidarın sürekli Aleviliği tarif eden bir yaklaşım içinde olduğunu ve bunu reddettiklerini kaydeden Erçe şunları söyledi: “Aleviliği ve Alevilerin taleplerini elektrikle, suyla, betonla tarif eden, bu noktaya indirgeyen onur kırıcı bir yaklaşım söz konusu. Yüzyıllardır Alevileri inkar ve imha etmeye çalışarak bugüne gelen devlet aklı, şimdilerde Alevilerin taleplerini, sorunlarını elektrik, su parasına, cemevinin betonuna, çimentosuna indirgeyen bir yaklaşım sergiliyor. Biz bu bakış açısını başından bu yana reddediyoruz. Bizim meselemiz elektrik, su meselesi değil; bizim meselemiz eşit yurttaşlık hakkı ile beraber verdiğimiz kimlik mücadelesi. Bu gibi düzenlemeleri 'Aleviler içinde bir çözülme yaratabilir miyiz?' düşüncesi ile yapıyorlar. Bunun böyle olmayacağını yıllardır gösterdik hâlbuki.”


Vazgeçmeyeceğiz

Başta eşit yurttaşlık olmak üzere cemevlerinin ibadethane sayılarak anayasal güvenceye alınması gibi taleplerinden vazgeçmeyeceklerini belirten Erçe, şunları söyledi: “Alevi çocuklarına yönelik zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin kaldırılması talebinden vazgeçmeyeceğiz. Sivas Katliamı'nda yitirdiğimiz 33 canımız adına Madımak Oteli’nin ‘utanç müzesi’ yapılması talebimizden vazgeçmeyeceğiz. Şimdiye kadar elimizden alınan, gasp edilen dergahlarımızdan başta Hacı Bektaş-ı Veli Dergahı olmak üzere tüm dergahlarımızın Alevilere iade edilmesi talebimizden vazgeçmeyeceğiz. Biz seçimlerin malzemesi olan bir topluluk olmayız ve buna asla izin vermeyiz. Aleviliği tarif etmeye kalkan, kendine göre bir Alevilik yaratmaya çalışan anlayıştan vazgeçeceksiniz.”

VALİLİK İZNİ ARAMAK SAKINCALI BİR DURUM

Cemevlerinin yapımında valilik ve kaymakamlık izni aranmasının öngörüldüğü maddenin ‘sakıncalı’ olduğunun da altını çizen Erçe şöyle devam etti: “Hükümet cemevlerinin yapımındaki her aşamayı kontrol altına almak istiyor. Aleviler, cemevlerini nerede yapmak istiyorlarsa orada olsun ister. Bu da Alevilerin yoğun olduğu yerlerde cemevi yapılması anlamına gelir. Olmayan bir talebimizi önümüze koyuyorlar. Cemevlerinin valilik ve kaymakamlık iznine bağlanması asla kabul edilebilir bir madde değil. Bizi seçim malzemesi yapmak istiyorlar. Biz öyle basit bir topluluk değiliz. Kimse bizi çantada keklik olarak görmesin.”

ÖZEL HABER: ANIL BODUÇ
 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *