İBB Meclisi'nin mart ayı oturumlarının ilk birleşiminde İBB'nin Beşiktaş'taki Dolmabahçe ve Çırağan caddelerinde 100'ün üzerinde çınar ağacını kanserli olduğu gerekçesiyle kesmesi gündeme geldi. Kesilen ağaçlar hakkında konuşan AK Parti Meclis Üyesi Sadullah Kabahasanoğlu, Cumhurbaşkanı'nın belediye başkanlığından bu yana çevre ile ilgili çığır açan adımlar attığını belirterek mevcut İBB yönetiminin çevre konusundaki sicilinin bozuk olduğunu savundu.
Kabahasanoğlu, “8 tane ağacın kamu yararı olduğu için tamamen yasal mevzuata uygun bir şekilde bir yerden başka bir yere nakledilmesi konusunda İstanbul, Gezi olaylarına şahit olmuştu. Türkiye’nin milyarlarca dolar kaybı oldu. O gün o eylemleri gerçekleştirenlere kahraman diyen belediye başkanımız, bugün 112 tane ağaçla ilgili henüz çıkıp kamuoyuna bir kelime söyleyebilmiş değil. Ben Türkiye’deki çevre hassasiyeti olan herkesten o günkü gösterdikleri hassasiyeti bugün de göstermesini bekliyorum. Bizim için ağaç önemlidir. Biz ağacın ayakta ölmesi gerektiğine inanırız. Öncelik ağaçların yaşatılması olması lazım” dedi. İBB Meclisi Başkanvekili Zeynel Abidin Okul da Çırağan Caddesi'nin önemli bir kültür ve protokol yolu olduğuna dikkat çekerek, konunun hassas ve ciddiyet gerektiren bir mesele olduğunu, İBB’nin konuyla ilgili kamuoyu bilgilendirmesini internet üzerinden değil de ciddiyetle yapılması gerektiğini ifade etti.
Popülist bir yaklaşım
Eleştirilere cevap veren CHP Grup Sözcüsü Tarık Balyalı ise eleştirileri popülizm olarak niteleyerek, “Doğa, ağaçlar, ormanlar üstüne en son söz söyleyecek olan parti AK Parti’dir. HES’lerle Karadeniz’e dereleri ve ormanları kurutan AK Parti’nin kendisi, havalimanı yapacağız diye 13 milyon ağacı Kuzey Ormanları'ndan kesen AK Partinin kendisi. Daha geçen hafta içerisinde zeytin ağaçlarının bulunduğu alanlara maden açma izni veren AK Parti’nin kendisi. Şimdi kendi dönemlerinde yapmadıkları işler için çıkmış bugünkü İBB yönetimini suçluyor. Oradaki çınarların kuruması ve kesilmesi hepimizin vicdanını kanatıyor. Ama bugünün meselesi değil. Çırağan Caddesi’nde geçen dönemde çok sayıda ağaç hastalandı, öldü ve kesildi. Bugün bu hastalık devam ediyor” dedi.
Kesilmek zorundaydı
“Ağaçlar, çınar kanseri denen bir hastalık nedeniyle öldüğü için ve ciddi de çevresel tehdit oluşturduğu için kesilmek zorunda kalmıştır” savunmasını yapan Balyalı, “Yerine yeni baştan çınar ağaçları dikiliyor. Önce bir AK Parti kendine baksın. Eğer bu konuda samimiyetle bir şey yapmak istiyorlarsa sayın Cumhurbaşkanı tarafından geçen hafta onaylanan zeytin sahalarına, maden işletme ruhsatı verilmesi meselesinin onayından vazgeçmeleri gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Böyle bir mantık olur mu?
İYİ Parti Grup Sözcüsü Suat Sarı da AK Parti'nin çevre politikalarını eleştirerek, “Madenlerle ilgili yasa çıktı, zeytinlikler madenciliğe açılıyor. Zeytin ağaçları 20-30 yılda yetişiyor. Biz madenleri çıkaralım sonra zeytin ağaçlarını koyarız diye bir mantık olabilir mi? Dünyada madenler için zeytin ağaçlarını katleden bir tane ülke söyleyin. Bunu bir tek Brezilya'da Latin Amerika'da yaparsınız. Bizim ülkemiz bu kadar fakir değil. İklim ve çevre ile ilgili AK Parti'nin politikaları yanlıştır, dünya normlarını uymamaktadır. En son örneği de bütün dünya kapatırken biz nükleer santral açıyoruz” diye konuştu. Sarı'ya cevap veren AK Parti Grup Sözcüsü Faruk Gökkuş, “Biz 20 yılda, 50 yılda yapılan ağaçlandırmanın 1 buçuk katını yapmışız. Ağaçlandırmada Avrupa'da birinci, dünyada dördüncüyüz. Biz yeraltında ve yerüstündeki bütün madenleri çıkarıp milletimizin zenginliğine zenginlik katacağız. Kimse engel olamayacak” açıklamasında bulundu.
AĞAÇLARIN KESİLMESİNE SESSİZ Mİ KALACAKSINIZ?
AK Parti İstanbul İl Başkan Yardımcısı Cahit Altunay, yaptığı açıklamada, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından Çırağan Caddesi'nde kesilen ağaçların takipçisi olduklarını ifade ederek, yapılan işin ne ilk ne de son yanlış olacağına kanaat getirdiklerini söyledi. Adalar'a atları kurtarmak için gidenlerin atlardan kurtulup geri geldiğini dile getiren Altunay, dünyanın en önde hayvan bakım merkezlerinin AK Parti döneminde yapıldığını anlattı. Yakın zamanda da belediyenin önleyici tedbirleri almadan asırlık çınar ağaçlarını keserek tarihi dokuyu bozduğunu belirten Altunay, ağaçlardaki hastalığın yıllar öncesinden tespit edilerek mücadeleye başlandığını kaydetti.
Altunay, bu olayda bilimsel bir yaklaşım da olmadığını belirterek, Marmara Üniversitesi'den Zeki Severoğlu'nun bu hastalığı ilk tespit ederek önlemler aldığını, bunun sonucunda tedavi uygulanarak kısman engellenen hastalığın yayılmasının önlendiğini kaydetti. Daha önce Taksim Meydanı'nda kamu yararına 8 ağacın sökülüp başka yere nakledilmesine karşı çıkıldığını vurgulayan Altunay, o dönemde İBB başkanının bu kişileri "kahraman" ilan ettiğini ileri sürdü. Altunay, "Acaba şimdi yapılan sessizce eylemin karşılığında hiçbir kelamınız olmayacak mı? Kamuoyuna bir söz demeyecek misiniz? Bugün 39 tane ağacın bir gecede kesilmesine sessiz mi kalacaksınız?” diye sordu.
YEREL YÖNETİMLERE BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR
İBB Meclisi'nde gündem dışı söz alarak sokak hayvanlarını, veteriner hekimlerin sorunlarını gündeme getiren CHP Meclis Üyesi M. Oktay Aksu, “Emek bizim, söz bizim. Bir an önce 'giderlerse gitsinler' anlayışından, 'beni Türk Hekimlerine emanet edin’ anlayışına geçmeliyiz” dedi. Son günlerde gündeme gelen sokak hayvanları ve yasaklı ırkların terk edilmesiyle ilgili de başta iktidar olmak üzere, yerel yönetimlere çok büyük görevler düştüğünü söyleyen Aksu, asıl sorunun insanlar olduğunu belirtti. Aksu, gelişi güzel hayvan sahiplenme, özel günlerde hayvan hediye etme ve bir hevesle sahiplenip akabinde sokağa terk edilen hayvanların çokluğuna dikkat çekti. Aksu, belediyelerin bazılarında veterinerlik müdürlüğü dahi olmadığına değinerek, “Birçoğunun da barınak yapacak alanı yok. Bunun için bakanlıktan yer isteyecek. Bakanlıkla yapılacak yazışmalar, yer gösterme, uygun alan vs derken prosedür işleri zaman alacak ve süre dolacak. Kendi yeri olmayan zaten İBB’ye yolluyor ama İBB’nin de barınak yeri kalmadı. Tüm bunlar dikkate alınarak, yasayla 14 Ocak'ta dolan yasaklı köpek cinslerinin kayıt tarihlerinin uzatılmasını, bakanlıkların bakımevi ve barınak sayısı az olan belediyelere yapım giderleri için destek olmasını, köpek sahiplerine ve görevlilere eğitim verilmesini istiyoruz” talebinde bulundu.
SELVİ SARITAÇ