Tavsiye kararı İBB'ye sunulacak

Koronavirüs (Kovid-19) salgın hastalığı sürecinde tedbir amacıyla üç aydır ara verilen belediye meclis toplantılarına Temmuz ayı itibarıyla devam edildi. Gerçekleştirilen Silivri Belediyesi Temmuz ayı meclis toplantısı 1. oturumu, meclis üyelerinin katılımıyla belediye meclis salonunda yapıldı. Toplantının açılış konuşmasında pandemi ile mücadeleye değinen Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, "Koronavirüsün etkisi altında geçen üç aylık sürede birçok önemli gün ve haftayı tedbir kapsamları altında buruk bir şekilde kutlandık. Salgınla mücadelede büyük bir fedakarlık örneği sergileyerek canları pahasına gece gündüz çalışan sağlık camiasının bütün mensuplarına şükranlarımızı ve teşekkürlerimizi sunuyorum. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Mart ayından bugüne kadar ilçemizdeki vaka sayısı ve ölüm oranları hem İstanbul hem de Türkiye açısından bakıldığında en düşük seviyelerde olmuştur. Böyle olmasında, hemşehrilerimizin tedbirlere azami ölçüde uyma gayretleri yanında en önemli görev, tedbirleri büyük bir azimle uygulayan bütün kamu kuruluşlarımız ve belediye çalışanlarımız olmuştur. Ben huzurlarınızda büyük bir fedakarlıkla çalışan mesai arkadaşlarım belediye çalışanlarımıza ve diğer bütün kamu çalışanlarına teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.

Etrafı betonla çevriliyor
Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, 29. madde olarak gündeme gelen “İstanbul Çevre düzeni Planı ve Planındaki Tarımsal Niteliği Korunacak Alanlarda plan notu değişikliğinin görüşülmesi" maddesi ile ilgili, "Tarımla uğraşan vatandaşların muzdarip olduğu bir konuyu çözmek istedik” diyerek, konu hakkında bilgi vermesi için Belediye Başkan Yardımcısı Harun Akkan’a söz verdi. Söz konusu madde ile ilgili açıklama yapan Akkan, "Tarım arazilerimizin büyük bir bölümünde kadastral yol bulunmamaktadır. Var olanlar da yer yer 2 metre ile 4 metre arasında genişliğe sahiptir. Tarım arazilerimiz tarımla iştigal etmeyen kişiler tarafından satın alınıyor. Etrafı tel veya beton duvarla çevriliyor. Bu çevirmeler neticesinde tarımsal üretim yapan kişilerin tarım araçları kendi arazilerine geçmekte zorlanıyor. Bunun için bahçe duvarı yapılacak tarım arazilerinde kadastral yol sınırından, meclis üyelerimiz ve komisyonumuz uygun görürse, 3 metre çekilerek yapılması uygun olacak şekilde tarımsal alanlara bir plan notu eklenmesi yönünde bir talebimiz oldu" dedi. Başkan Yılmaz, bu konunun tarım ve hayvancılıkla uğraşan vatandaşalar ve muhtarlar tarafından sıkça gelen bir şikâyet konusu olduğunu ifade etti. 29. madde oy birliği ile imar komisyonuna havale edildi.

Bir türlü mesafe alamadık
Başkan Yılmaz, gündemin 35. Maddesi olan "İstanbul Çevre Düzeni Planı ve Planındaki Tarımsal Niteliği Korunacak Alanlar ile ilgili plan notu hükümlerinden 20 bin metrekare şartının değişmesine ait plan notu değişikliğinin görüşülmesi" maddesine ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Bu konu uzun zamandır gündemimizi meşgul eden, tarım ve hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımızı mağdur eden bir konu. Çevre Bakanımız Sayın Murat Kurum bu konuda 20 bin metrekarenin tarımsal amaçlı imar olarak yüksek olduğunu, düşürülmesi gerektiğini, yine İBB Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu ile yaptığımız görüşmelerde onun da kanaati bu yönde oldu. Bizlerin de kanaati bu yönde. Pandemi süreci nedeni ile bu konuda bir türlü mesafe alınamadı. Siz Silivri’nin bir köyünde yaşıyor, tarım ve hayvancılıkla uğraşıyorsanız, 20 dönümün altındaki tarlanıza, tarımsal amaçlı bir yapı imar edemiyorsunuz. Bu mağduriyeti ortadan kaldırmak adına, seracılık için 3 bin metrekare, hayvancılık için ise 5 bin metrekare şartıyla bunun sınırlandırılmasını uygun görüyoruz. Ama çok doğru bir şekilde takip edilerek yapılması. Bu konunun suiistimal edilmemesi lazım. Bakanlığın ve İBB’nin endişesi şu; ‘Biz bunu bu şekilde düşürürsek, Silivri’deki tarım arazileri tarım veya hayvancılık yağacağız diye bağ evlerine, bahçe evlerine dönüşür mü?’ Kötü niyetli insanlar bunu yapabilir diye, tarım ve hayvancılık yaparak ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacak çiftçilerimizi de üzmeye hakkımız yok" ifadelerini kullandı. 35. madde oy birliği ile imar ve tarım komisyonlarına havale edildi

Zengin bir belediye değiliz
Konuşmasında kaçak yapılara da değinen Başkan Yılmaz, yıkımların belediyeye ayrı bir maliyet yükü getirdiğine dikkat çekerek, "Silivri Belediyesi olarak uzun zamandır kaçakla mücadelede, hiç hakkı olmadığı halde, özellikle orman arazilerine, tarım arazilerine ve hazine arazilerinin üstüne oturarak orada hak iddia etmeleri ve kaçak yapılar inşa etmeleri noktasında çok ciddi bir mücadele veriyoruz. Bugüne kadar imar barışından yararlanmış 150 tane binanın, uygun olmadığı gerekçesi ile iptali için bakanlığa yazılarımızı yazdık. Hali hazırda 75 tane binayı yıkmış durumdayız. 75 tanesinin de cevabını bekliyoruz. Yıkım konusunda zorlandığımız şeyler var. Ekipman konusunda çok zengin bir belediye değiliz. 66 zabıtamız var. Tamamını bu mücadeleye ayırsak baş etme şansımız yok. Buna bütçe ayırma konusunda sıkıntı yaşıyoruz.” dedi.

Hepsini tek tek yıkacağız
Başkan Yılmaz, şöyle devam etti: “Kaçak yıkım konusunda çok büyük sıkıntılarımız var. Yıktığımız hiçbir bina için İBB ne bir ekipman ne de zabıta yolladı. Yaptığımız son görüşmede bundan sonraki yıkımlar için sözünü aldık. Yazılarımızı yazıyoruz, yıkıma bir gün kala veya o sabah Büyükşehir’den bize bir yazı geliyor ve ekip, ekipman yetersizliğin ve pandemiden dolayı yıkıma katılamayacaklarını ifade ediyorlar. Geleceğimiz olan bu toprakları korumak gibi bir görevimiz var. Buradan oy kaybederiz, düşman kazanırız gibi basit çıkarımlardan dolayı biz bunlardan vazgeçemeyiz. Israrla hep söylüyorum. Kartvizitinde ne yazarsa yazsın, amcası, dayısı, ağabeyi kim olursa olsun, hazine üzerine, orman üzerine, tarım arazileri üzerine yapılan bu kaçak binaların hepsini tek tek yıkacağız. Ekipman da olmasa yardım da olmasa, gerekirse bütün personel kazma kürek yıkacağız."

BU KANAYAN YARAYI BİRLİKTE ÇÖZMELİYİZ
Yıkım sürecinde yaşadıkları diğer zorluklardan bahseden Başkan Yılmaz, “Bu konuda yaşadığımız diğer zorluklar ise, BEDAŞ’a diyoruz ki; bu bina kaçak elektriğini kes, elektrik kesilmiyor. Hazine üzerindeki binaları tahliye edemiyoruz. Çünkü kaymakamlığa, il milli emlak müdürlüğünün yazı yazması lazım, onu bekliyoruz. Beton santrallerine, ruhsatsız binalara beton dökülmemesi konusunda yazı yazıyoruz. Ne ruhsat arıyorlar bir şey arıyorlar, döküyorlar. Vatandaşlarımızın şikâyetçi olduğu bir konu daha var. Bize soruyorlar; ‘İki katlı, üç katlı bina yıkıyorsunuz. Bina yapılana kadar neredeydiniz?’ Biz bunu çok kısa sürede tespit de etsek, ‘yürütmeyi durdurma’ diye bir mekanizma ile şifahen bile yürütmeyi durdurma kararı alıyorlar. Mahkemelerimiz de maalesef bunun yerinde tespitini yapmadan bu kararı verdiklerinde iki-üç ay gibi bir sürede vatandaş iki-üç katlı binayı yapmış oluyor. Burada kanayan bir yara var. Bu kanayan yarayı beraberce çözeceğimize inanıyorum" şeklinde konuştu.