Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Ara
Damga Gazetesi İstanbul Haberleri Tarih kapı ateşe verildi

Tarih kapı ateşe verildi

Tarihi İstanbul'un fethine dayanan, 'Korunması Gerekli Kültür Varlığı' olarak tescilli Ayvansaray'daki Kasturya Sinagogu'ndan geriye kalan tarihi kapı ateşe verildi, çevresi de harabeye döndü. Rehber ve Yazar Mois Gabay, "Makedonya'nın Kastoria kentinden dönemin din bilgini Matatya Tamar öncülüğünde bu bölgeye yerleşen ve Fatih döneminden beri burada yaşayan Yahudi toplumun önemli bir mirasıydı bu sinagog" dedi

Okunma Süresi: 5 dk

İlk olarak, 15'inci yüzyılın ikinci yarısında inşa edildiği bilinen yapı, Makedonya'nın Kastoria kasabasından göç eden Yahudiler tarafından yapıldı. Ancak bölgede yaşayanlar, 1930'lu yıllarda taşınınca, Sinagog kendi haline bırakıldı. 1987 yılında 'Korunması Gerekli Kültür Varlığı' olarak tescil edilen Sinagog, 1992 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden kiraya verildi. Kiracılar ise sinagogu, bulunduğu alanı otopark yapmak için iş makineleriyle yıktı. Geriye ise duvarlar ile tarihi kapı kaldı. Sinagogdan geriye kalan tarihi kapı da, geçtiğimiz haftalarda kimliği belirsiz kişi ya da kişiler tarafından ateşe verildi.

Önemli bir mirastı

Rehber ve Yazar Mois Gabay, "Makedonya'nın Kastoria kentinden dönemin din bilgini Matatya Tamar öncülüğünde bu bölgeye yerleşen ve Fatih döneminden beri burada yaşayan Yahudi toplumun önemli bir mirasıydı bu sinagog. Burası, özellikle bulunduğumuz bölge, Tekfur Sarayı Bölgesi olarak geçer. Balat civarında yaşayan Yahudilerin uzun dönem en varlıklı kesiminin de yaşadığı bölge. Mesela Palti'lerin ailesinden bahsedilir. Güzel manzarasıyla, görkemli evleriyle, görkemli Yahudi yaşamıyla geçmişin o güzel atmosferini bizlere yansıtıyordu. Birçok talihsizlikler geldi sinagogun başına. Öncelikle sinagogun 1930'lu yıllarda önemli bir restorasyon geçirdiğini, hatta o dönem sinagoga elektriğin zor şartlar altında 1937'de getirdiğini biliyoruz. 1970'lere kadar aslında burada o Yahudi yaşamı bir şekilde devam ediyor. Tabii, bildiğimiz olaylar neticesinde buradaki cemaat daha çok Galata bölgesine, daha yeni semtlere doğru gitti. Gitmesiyle birlikte yavaş yavaş, Sinagogun cemaati zaman içerisinde yok olmaya başlayacak" dedi.

Sadece dört duvar kaldı

Yapının Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne devredilmesinin ardından, 1992'de kiralandığını ve otopark olarak kullanılmak istendiğini anlatan Gabay, şöyle devam etti: "Maalesef vakıflara geçtikten sonra, vakıflardan 1992 yılında burayı bir otopark olarak kullanmak üzere kiralayan şahıslar, buradaki ahalinin itirazına rağmen bir sabah buraya buldozerlerle girecekler ve buranın sadece dört duvarını bırakacaklar. Ve maalesef içi tamamıyla yok edilecek. Son dönemde Vakıflar yeni bir proje başlatmıştı. Sanıyorum burası kültürel anlamda değerlendirilmeye çalışılıyordu. Maalesef buraya ısınma amacıyla girdiği söylenen bazı gençler, gece vakti ateş yakıyor, ardından alev alıyor kapı. Dostlarımız şans eseri bunu görüyor. Önce kendi imkanlarıyla gelip, yangına müdahale etmeye çalışıyor, ardından da itfaiye gelip yangını söndürüyor. Zaten kapının üzerindeki yangın nedeniyle oluşan izleri rahatlıkla görebiliyoruz. Dikkat ederseniz 5653 tarihi yazmakta. İbrani takvimine göre aslında tekrardan inşa edildiği 1893 yılına bizleri götürmekte."

Restore edilsin

Geçici bir koruma önlemi olarak sac levhalarla sinagog girişinin kapatıldığını ancak hala dışarıdan müdahaleye açık durumda olduğunu vurgulayan Gabay, "Biliyorsunuz özellikle Osmanlı döneminde buradaki sinagoglar tekrar tekrar yangınlarla, depremlerle yıkılıp tekrar tekrar aynı yerleri inşa edilecek. Ve diliyoruz ki, tabi tam karşısında eski bir yeşiva yapısı yani dini bir okul da var. Bütün bu bölge tekrardan restore edilsin ve kazandırılsın, çünkü hepimizin kültürel mirasının, bu toprakların zenginliğinin güzel bir örneği Kasturya. Sanıyorum şuan acil bir önlem olarak, tekrardan böyle bir üzücü hadise yaşanmasın diye hızlıca bir kapatmayı denediler. Ama bu tabii geçici bir önlem. Acilen restorasyonun hızlandırılması ve buranın korunmaya alınarak biran evvel o çalışmaların başlatılması gerekiyor. Umut ediyorum ki, böyle kalmaz. O sacın bir tarafı açılmış durumda, yani dışarıdan yine müdahaleye açık bir durumda. Restore edilmesi hem bu bölge için, hem de ülkemiz için bu zenginliğe büyük bir katkı sağlayacak" diye konuştu.

Arkeolojik kazı yapıldı

Alanda daha önce arkeolojik kazıların da yapıldığını ifade eden Gabay, "Vakıflar tarafından kazılar yapılıyor. Arkeologlar geçtiğimiz dönemlerde buraya gelmişler ve sinagogun gerek 'geniza' dediğimiz, yani artık kullanılmayan dini objelerin gömüldüğü bölüm, gerek 'teva'nın bulunduğu, dua kürsüsünün bulunduğu bölüm, gerek kutsal tevrat dolabının bulunduğu bölümler böyle imkan verdikçe açığa çıkarılmaya çalışılıyor. Ama tabii büyük bir kısmı yok olduğu için daha çok bir restitüsyon çalışması olacağını tahmin ediyorum içerdeki çalışmaların" dedi.

KORUMA KURUL'UNUN

ONAYI BEKLENİYOR

Vakıflar İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü tarafından restore edilecek Sinagogun hazırlanan projeleri, çalışmaların başlayabilmesi için koruma kurulundan gelecek onayı bekliyor. Buradaki çalışmalar bittiğinde ise Sinagogun, kültür merkezi olarak kullanılması planlanıyor. Vakıflar İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü ise çalışmalar ile ilgili şu bilgileri verdi: "Yaklaşık bin 100 metre kare yüzölçümüne sahip bir parsel üzerinde sinagog ile eklenti yapıları bulunmaktaydı. Sinagogun yalnızca avlu duvarları sağlam olarak günümüze ulaşmıştır. Sinagogun tekrar ayağa kaldırılması için Vakıflar İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü tarafından 2019 yılında bir çalışma başlatılmıştır. Bu çalışma, araştırma kazısı, kazı rölövesi, rölöve, restitüsyon, restorasyon, rekonstrüksiyon, elektrik ve makine tesisat projeleri ile statik ve zemin etüt raporunu içerecek şekilde kapsamlı olup, bunların tamamına yakınında sona gelinmiştir. Rölöveler, Koruma Kurulunca onaylanmıştır. Restitüsyon ve restorasyon projesi de çizilerek, Koruma Kurulu'na gönderilmiş, değerlendirme beklenmektedir. Kazı çalışmaları sırasında avluda 2 adet yapıya ait temel duvarları ortaya çıkarılmış ve bunların belgeleme işi yapılmıştır. Eski haritalar, fotoğraflar ve belgeler yardımıyla üç yapıya ait oturum alanları, mimari özellikleri tespit edilmiş ve bu kapsamda projeye yön verilmiştir. Kasturya Sinagogu merkezi planlı olup, mihrap (ehal) ve teva kısmı (sinagogun ortasındaki yükseltilmiş kısım) ile özellikli bir sinagog olarak bilinmektedir."

DHA

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *