Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Hafif yağmur
10°
Ara
Damga Gazetesi İstanbul Haberleri Saadet Partisi ilçe başkanı Ertekin: Biz bu oyunu bozarız

Saadet Partisi ilçe başkanı Ertekin: Biz bu oyunu bozarız

Saadet Partisi İstanbul İl Başkanlığı, ‘ihanetin ve zulmün belgesi’ olarak tanımladığı Büyük Ortadoğu Projesi’ne dur demek ve Gazze’ye ses olmak için İstanbul’un tüm ilçe meydanlarında eş zamanlı basın açıklaması düzenledi.

Okunma Süresi: 5 dk

Saadet Partisi Bakırköy İlçe Başkan yardımcıları ile birlikte Özgürlük Meydanı’ndan Marmaray İstasyonuna kadar, “Bu gün Gazze, yarın Türkiye”, “İsraille Ticaret, Filistine İhanet”, “Tek çare İslam Birliği”, “BOP’a karşı çık, Vatanını koru” yazılı dövizlerle yürüyen İlçe Başkanı Mehmet Faruk Ertekin’in okuduğu ortak basın açıklamasında “Hamas’a selam gönderip, İsrail’e lojistik göndermek ikiyüzlülüktür. Gazze’ye dua gönderip, Tel Aviv’e petrol akıtmak ikiyüzlülüktür. Önce inkâr edip, yedi ay sonra kestik deyip, on aydır kesintisiz ticarete devam etmek ikiyüzlülüktür. Olup bitenin sorumluluğunu hiç üzerlerine alınmayıp, kim oldukları, nerede oldukları belli olmayan gizli öznelere seslenmek ikiyüzlülüktür” denildi.

Zulmün belgesi

“İhanetin ve zulmün belgesi, Büyük Ortadoğu Projesi’ne Dur Demek ve Gazze’ye ses olmak için bugün bu meydanda toplandık” diyen Ertekin, “Güzel ülkemiz Türkiye’mizin de içinde bulunduğu kadim coğrafyamız, uzun bir süredir şeytani bir projeden dolayı türlü savaşlar, iç karışıklıklar ve büyük buhranlarla karşı karşıya kalmıştır. Küresel emperyalizmin paydaşları olan Batılı ülkeler, iki kutuplu dünya düzeninin çökmesinden sonra kendilerine yeni bir düşman ve yeni bir proje buldular. Adına da “Büyük Ortadoğu Projesi” dediler. Siyonistler, bu plan gereğince, sapkın inançlarının karanlığında, Büyük Ortadoğu Projesi’ni hayata geçirerek Arz-ı Mevud’a ulaşmayı, böylece tüm dünyayı kendisine köle yapmak istiyorlar. Bu plan dahilinde; Suriye, Libya, Afganistan, Irak ve Yemen başta olmak üzere 22 İslam ülkesinin sınırları doğrudan tehdit altında” ifadelerini kullandı.

Çadırlar bombalandı

Etnik ve mezhepsel farklılıklar, düşmanlık sebebine dönüştürüldüğünü belirten Ertekin, “Bu hedefe ulaşmak için iç savaşlar çıkartıldı. Müslüman toplumlar tefrikaya düşürüldü. Bunun neticesinde milyonlarca Müslüman vahşice katledildi, kadim coğrafyamızın güzel şehirleri harabeye döndü, büyük göç akınları başladı. Suriyeli Aylan Bebeğin kıyıya vurmuş cesedi hâla gözlerimizin önünde. Babasının gözleri önünde öldürülen Muhammed Durra’nın çığlıkları hâla kulaklarımızda. Irak Ebu Gureyb Hapishanesinde, Amerikan askerleri tarafından kirletilen Müslüman kızların kahrını, acılarını hâla yüreğimizde hissediyoruz. 7 Ekim’den bu yana gerçekleştirilen vahşi soykırım sonucunda Gazze’de 40 binden fazla Filistinli kardeşimiz şehit oldu. 100 binin üzerinde ise yaralımız var. Daha 1 aylık olmayan bebekler, henüz okula başlamamış çocuklar katledildi; mülteci kamplarına sığınan yaşlıların ve kadınların üzerine hunharca bombalar yağdırıldı. Camiler, yardım konvoyları, ambulanslar, hastaneler, kamplar, çadırlar bombalandı” dedi.

Gazze, hâla yanıyor

Ertekin açıklamasının devamında, “Bitmedi zulümleri. Gazze, hâla aç. Gazze, hâla susuz. Gazze, hâla acı içinde. Gazze, hâla yanıyor. Her gün hem haber bültenlerinde hem de sosyal medyada yaşanan dehşeti, can pazarını, soykırımı izledik. Elbette biz, tüm bu katliam görüntülerinin sıradanlaştırılmaya çalışıldığının farkındayız. Elbette biz, ‘‘İsrail dilediği gibi kan döker ama hiç kimsenin bunu durdurmaya gücü yetmez’’ psikolojisinin oluşturulmaya çalışıldığının farkındayız. Ve elbette biz İsrail’i kınamanın ya da lanet okumanın bir anlam ifade etmediğinin de farkındayız.
Partizanlık yapmadan, vicdanı fanatizme kurban etmeden, elimizi kalbimizin üzerine koyarak, kendimize şu soruları sormamız gerekir: İsrail bu cesareti nereden alıyor? İsrail bu cüreti nasıl buluyor? İsrail bu katliamlara göz göre göre nasıl devam edebiliyor? Hangi ilişkiler, hangi bağımlılıklar, hangi söz vermişlikler, hangi projelerde birlikte yer alışlar, hangi iş tutuşlar;
“İsrail’e karşı gücü yetebilecekleri”, İsrail karşısında elden ayaktan düşürüyor, İsrail karşısında çaresiz bırakıyor, İsrail karşısında adım atamaz hale getiriyor? Emin olunuz, bu soruları sormak ve bu soruların cevabını düşünmek; yolumuzu aydınlatacak, ufkumuzu açacak, soykırımcı İsrail’in giriştiği katliama duyduğumuz öfkeyi anlamlandıracaktır” dedi.

s.jpg

LANET OKUMAK YETMEZ!

İlçe Başkanı Mehmet Faruk Ertekin, açıklamasının sonunda iktidara yüklenerek, “Milletimizin kendilerine meşru güç kullanma yetkisini verdiği iktidarın, ortaklarının, destekçilerinin, sanki hiçbir yetkileri yokmuş gibi, gözlerimizin içine baka baka; İsrail’i sabah akşam kınamaları, gece gündüz lanet okumaları yetmiyor. Filistin atkısı takarak kürsülerde, alanlarda, ekranlarda basın açıklaması yapmaları yetmiyor. Konvoy düzenleyip Filistin bayrağı sallayıp, klakson çalmaları yetmiyor. Yürüyüş düzenlemeleri, miting organize etmeleri yetmiyor, El açıp kavli dualar etmeleri yetmiyor.
Bütün bunların yaklaşık 10 aydır yetmediğine İstanbul şahittir, Milletimiz şahittir, tüm dünya şahittir. Sloganları da yetmiyor, politikaları da yetmiyor. Burada toplanan, Yüreği Filistin için atan vicdan sahipleri. Hamas’a selam gönderip, İsrail’e lojistik göndermek ikiyüzlülüktür. Gazze’ye dua gönderip, Tel Aviv’e petrol akıtmak ikiyüzlülüktür. Önce inkâr edip, yedi ay sonra kestik deyip, on aydır kesintisiz ticarete devam etmek ikiyüzlülüktür. Olup bitenin sorumluluğunu hiç üzerlerine alınmayıp, kim oldukları, nerede oldukları belli olmayan gizli öznelere seslenmek ikiyüzlülüktür” diye konuştu.


Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *