Beylükdüzü'nde yaşayan, idari işler müdürlüğü yapan 38 yaşındaki Hakan Çelik, küçüklüğünden bu yana biriktirdiği nostaljik eşyalardan oluşan koleksiyonunu evine sığdırmakta zorlanınca müze açmaya karar verdi. 5-6 yıllık bir çalışmanın ardından Çelik, Beylikdüzü'nde 4 katlı bir binanın 3 katını müzeye çevirdi. Çelik, Türkiye'nin dört bir yanından topladığı 60'lı, 70'li, 80'li ve 90'lı yıllara ait 10 bine yakın eşya, obje ve kıyafeti 'Nostalji Müzesi'nde bir araya getirdi.
Siyah beyaz televizyon
Müzede; 1980-1990 yılları arasında kullanılan eşyaların bulunduğu bakkal, 1980 -1990'lara ait okul eşyalarının olduğu sınıf, 1980'lere ait ev eşyalarının olduğu oda, 1960'lardan 2000'li yıllara ait değişik oyuncak ve 1970'lerden günümüze gelen tabelaların olduğu bölüm yer alıyor. Görenleri; zamanda yolculuğu çıkaran, anıları, çocuklukları hatırlatan, internetin ve telefonların hayatımızda şimdiki kadar yer kaplamadığı zamanlara götüren Nostalji Müzesi haftanın 7 günü 10.00 ila 20.00 saatleri arasında ziyaretçilerini bekliyor. 17 Ocak'ta kapılarını açan müzeye ziyaretçiler tam bilet 20 lira, indirimli, öğretmen, öğrenci ve 65 yaş üstü 15 lira ödeyerek girebiliyor.
10 bine yakın parça var
Koleksiyonun 20 yıllık olduğunu anlatan Hakan Çelik, "20 yıldan fazladır bu ürünleri topluyorum ben ama son 5 -6 yıldır 'kafe mi kursam, koruma altına alacağım bir müze mi kursam' diye düşünüyordum. Müze nasıl kurulur, bunu araştırdım. 5-6 yıl içerisinde de müze kurma fikri kafamda oturdu. Müzemizde şu anki odamız mesela 1980-90'lar okul dönemi. Aynı şekilde 1900'ün başından itibaren binlerce oyuncağımızın olduğu bir oyuncak bölümümüz var. Yine 1980'ler, 1990'lara ait bir bakkal bölümümüz var. 80'ler ev bölümümüz var müzemizde. Kafe alanımızda yine eski devlet kurumlarımıza ait tabelaların olduğu, 1970'lerden bu yana olan birçok tabelanın olduğu bir bölüm var. Müzemizde yaklaşık olarak 10 bine yakın parça var. 5 bin civarı oyuncağımız var. Geri kalan parçalar; bakkal parçası, okul parçası derken bir 5 bin de ortalama o kadar var" dedi.
Çelik, "Çocukluk dönemimdeki oyuncakları toplayarak başladım. Değişik markalardaki oyuncaklarımı topladım. Sonra dedim ki, 'bizim evde çamaşır makinası vardı'. Çamaşır makinasını aldım. 'Oturduğum sıraları toplayayım' dedim. Bu şekilde kafamda yavaş yavaş odaları konseptleri oluşturduk. Burada ortalama 5 milyon değerinde eser var" diye konuştu.
ÇOCUKLARINA AKTARIYORLAR
Gelen ziyaretçilerin çok mutlu ayrıldığını dile getiren Çelik, "Ziyaretçilerimiz en çok bakkal ve okul bölümümüzden etkileniyor. Çocukluklarını yaşıyorlar. Gelen ziyaretçiler kendi çocuklarını da yanında getiriyorlar. Kendi çocukluklarında yaşadıkları anıları çocuklarına aktarıyorlar. Okullar çok gelmeye başladı. Hemen hemen 10 gün içindeki randevularımız dolu. İnsanların gözleri doluyor. Çocukluğuna gittikleri için teşekkür ediyorlar. Hatıra defterimiz var bizim. Deftere yazarken nerdeyse defter ıslanacak gözler o şekilde doluyor. Çok mutlu şekilde ayrılıyorlar" ifadelerini kullandı. DHA