Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi ve İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, Türkiye'de 1 Mart 2021 itibariyle başlatılması planlanan kademeli normalleşme sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu.
İl pandemi kurullarınınca belli başlı kriterlere göre açılmanın veya kapanmanın gerçekleşeceğini belirten Prof. Dr. Yavuz, “100 bin nüfusta son 7 günde görülen enfeksiyon insidansına (yeni olguların nüfusa oranı) bakılacak. Bu insidans belli eşik değerlerin altına düştüğü zaman açılmaya gittiğinizde riski de düşürmüş oluyorsunuz. Daha güvenli bir yöntem. Şu an Türkiye'de o eşik değerlerin altında olan 10-20 kadar il var mesela. Buralar hem okullar, hem diğer kapalı olan yerlerin açılması anlamında daha güvendeler. Yalnız sadece oranlardaki düşüş değil, bu düşüşün süreklilik göstermesi de gerekiyor. Yani il pandemi kurullarının bakması gereken bir diğer parametre de tabii ki infeksiyon hızının haftalar boyunca düşüş trendi içinde gitmesi, yani artmaması. Düşüş olmuş ama artışa geçtiği bir ortamda açılmalara giderseniz o da sıkıntı yaratabilir" dedi.
"Önlemlerin sıkı kurallarla belirlenmiş olması gerekiyor"
Sağlık Bakanlığı'nca açıklanan illerde haftalık vaka sayısının 100 bin kişide görülen oranları hakkında da değerlendirmede bulunan Prof. Dr. Yavuz, sadece oranlara değil testlerdeki pozitflik oranlarının da önemine dikkat çekerek, “Test pozitif oranlarının artması da istenmeyen bir durum. Yani salgının kontrolü açısından olumsuz bir durum. Ayrıca açılma olduğunda da (okul, kafeler vb), enfeksiyon kontrol önlemlerinin sıkı kurallarla belirlenmiş olması gerekiyor. İl pandemi kurulları bunların hepsini bir arada değerlendirerek kararlarını verecek" değerlendirmesinde bulundu.
"İstanbul diğer illere göre daha farklı değerlendirilmeli"
İstanbul gibi büyük şehirler için yerinde yönetim kararlarında farklı bir takım metotlar izlenmesi gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Yavuz, gerekçe olarak şunu gösterdi: “İstanbul gerçekten hem iş akışı açısından hem de nüfus hareketliliği açısından farklı bir durumda. İlçeler arası hareketliliği çok fazla olan bir il. Onun için İstanbul'da il bazında kararlar alınmalı. İl pandemi kurulu burada ilçe ilçe de tespit edebiliyor enfeksiyon oranlarını ama bu şekilde çok geçiş olduğu için il bazında değerlenmek daha sağlıklı olur. Küçük yerlerde belki il pandemi kurulları diyelim bir köyde çok düşük bir enfeksiyon oranına göre açılma ya da bir köyde çok yüksek oralar nedeniyle kapanma kararı alabilir ama İstanbul'un bu anlamda diğer illere göre gerçekten daha farklı değerlendirmesi gerekir."
"İstanbul'da önceki haftaya göre artış var"
İstanbul'daki vaka oranlarında önceki haftaya göre bir artış yaşandığını belirten Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, “Bir önceki haftaya göre artış var. Bizim kendi hastanemizde ya da arkadaşlarımızla konuştuğumuzda, hafif bir kıpırdanma olduğunu söyleyebiliriz hem test pozitifliği oranları hem de vaka sayısı anlamında. Bu da biraz alarmda olmamız gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Demin söylediğim o azalma trendinin görülmesi ve devam etmesi gerekiyor. Şu anda henüz bu durum yok, hatta biraz yukarı doğru gidiyor test pozitifliği olarak da vaka sayısı olarak da. Her ne kadar hastanelerde bir kapasite sıkıntısı, yoğun bakım kapasitesinde bir doluluk olmasa da ki açılma kararlarında bunlar da önemli kriterler arasında yer alıyor, ağır hasta sayısının çok fazla olmaması iyi bir şey ama test pozitifliği oranlarında ve vaka sayısındaki yukarı doğru gidiş düşündürüyor. Bence İstanbul için tam açılma konusu şu an biraz erken gibi duruyor." uyarılarında bulundu.
"Önlemleri artırmamız gerekebilir"
İstanbul'daki vaka artışında mutant suşun etkisi olabileceğine de dikkat çeken Prof. Dr. Yavuz, “Umarız ki bu artışın nedeni mutant suş değildir. Çünkü o zaman bu önlemler altında hız kesmemiz mümkün olmayacak ve önlemleri arttırmamız gerekebilecek demektir. Ama mutant suşun da özellikle V1'in (İngiltere varyantı) Türkiye'de yayıldığını biliyoruz. Bu nedenle temkinli olmakta çok fayda var. Ayrıca aşı sırası gelen herkesin bir dakika bile kaybetmeden aşısını olması, burada kritik önem taşıyor. Mutant suşun yayılmasını engellemek açısından da bir an önce aşılanmak çok büyük önem taşıyor" dedi.
"Çocukların gerçekten artık eğitime dönmesi gerekiyor"
Okulların açılmasıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Yavuz, şu uyarılarda bulundu: “Belli eşik değerlerin altına düşülse bile okullar açıldığında alınması gereken önlemlere dikkat edilmesi gerekiyor. Aileler çocuklarının maske kullanımına dikkat etmeli. Sınıfların kalabalık olmaması, öğrencilerin belli günler gitmesi, bu tip önlemlerin alınıp alınmadığını aileler de takip etmeli. Çocukların gerçekten artık eğitime dönmesi gerekiyor. Çok büyük öncelik haline geldi bu. Çünkü eğitimden eksik kalmaları, Kovid'in yarattığı tehlikelerden daha büyük bir hale geldi. Bu nedenle aslında her yerde eğitimi öncelemek gerekiyor. Çocukların da aileleri tarafından hem maske kullanımı, hem arkadaşlarıyla mesafelerini korumaları ve el temizliği ile hijyen konusunda eğitilmelerini tavsiye ediyorum. Ayrıca çocuk hastayken kesinlikle okula gönderilmemeli. Bu özellikle önemli. Çünkü çocuklar aslında hastalıktan çok etkilenmese de hastalığın yayılımı açısından risk yaratıyor bu. Ayrıca evde riskli biri varsa (komorbit hastalığı olan biri ya da risk grubu bir yaşlı), eğer mümkünse okula giden çocukla aynı evde kalmamalı. Ayırma şansı yoksa da aynı odada ikamet etmemeli."
"65 yaş üstünde aşıların korunma oranlarına göre gevşetmeler getirilebilir"
Aşılanma sonrası 65 yaş üstü vatandaşlar için serbestleşmenin söz konusu olabileceğini belirten Prof. Dr. Yavuz, sözlerini şöyle noktaladı: “Hastalıktan koruduğu düşünülen aşıların ülkemizdeki Faz 3 sonuçlarını kısa bir sürede görmeyi umuyoruz. Eğer 65 yaş üstünde korunma oranları da beklediğimiz yönde çıkarsa, onlara da gevşetmeler getirilebilecek. Tabii ki gene maskelerini bırakmayacaklar. Ama onların aşı olduktan sonra ağır hastalık geçirmeyeceklerine tam olarak ikna olmamız gerekiyor. Önümüzdeki 1 ay içinde de bunları çok daha net bir şekilde görebileceğiz. Kısaca 1-2 ay daha temkinli davranıp aşı sonuçlarını da bekleyecek şekilde hareket etmekte fayda var."
DHA