Bakırköy Kent Savunması, Mimarlar Odası’nda düzenlediği forumda geçmiş dönemde kaybedilenleri, yeni dönemde ise neler yapılması gerektiğini tartıştı. 90’lı yıllardan itibaren Mimarlar Odası ile birlikte Bakırköy için çalışan bir gurup olduklarını, Gezi direnişinin ardından ‘Bakırköy Kent Savunması’ adı altında örgütlendiklerini belirten üyeler, esas olarak kentin, kentsel çevrenin, insanın, hayvanın ve doğanın hakkını koruyan, talanına ve rantına karşı mücadele edelen bir anlayışla çalışmalarına devam ettiğini belirtti. Forumun açılış konuşmasını yapan Bakırköy Kent Savunması Sözcüsü, Arkeolog ve Kentsel Gelişim Uzmanı Dr. İlknur Türkoğlu yaptı. Hiçbir siyasi partinin arka bahçesi olmadan, yapılan işlere bakarak yönetimleri değerlendiren bir yapıya sahip olduklarını ifade eden Türkoğlu, hazırladıkları sunumda özellikle son 10 yılda belediye eliyle ilçelerinde kaybettiklerini sıraladı.
Kurumlar uzaklaştı
2017 yılında Bakırköy Kent Savunması’nın Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin imara açılmasına karşı yürüttüğü ve önemli kazanımlar elde ettiği mücadeleden bahsederek konuşmasına başlayan İlknur Türkoğlu, hastane yakınındaki Sinan Erdem Spor Salonu’nu da içine alan yaklaşık 1 milyon metrekarelik alan için yapılan plan değişikliği için verdikleri mücadeleyi, toplanan 30 bin imzayı ve örgütlülüğün elde ettiği kazanımı hatırlattı. Türkoğlu, 2014'te Belediye Başkanı olan Bülent Kerimoğlu yönetimiyle birlikte ilçelerinde çok şeyi kaybettiklerini, Bakırköy’ün kent hafızasına ve kimliğine hiçbir dönem bu kadar zarar verilmediği belirtti. Bakırköy Kadın Doğum Hastanesi’nin yıkılmaması için mücadele ettiklerini ifade eden Türkoğlu, yıkıldıktan sonra da MÖ. 600’lü yıllara rastlayan Bizans kalıntıları için mücadele ettiklerini, bu sürede SSK, Vergi Dairesi, İSKİ gibi birçok kurumun Bakırköy’den uzaklaştırıldığını söyledi.
Hala çalışma yok
İktidar eliyle yok edilenlerin yanı sıra belediye eliyle yok edilen ve edilmeye çalışılan değerleri de sıralayan Türkoğlu, Yaşam Köyü’nün devir edilmesi istemiyle başlayan mücadeleyi halkın ve bazı siyasilerin ciddi desteği ile kazandıklarını, sahillerdeki yapılaşma için büyük yürüyüşler ve mücadeleler verdiklerini, Demirciler Çarşısı’nın 2016’da yıkılmaya çalışıldığını, 1800’lü yılların ortasında inşa edilmiş Rum Vakfı’na ait alanın Mimarlar Odası sayesinde 2. Derecede tarihi bir yapı olarak tescillendiğini ancak devamında belediyenin bir çalışma yapmayarak atıl halde bıraktığını belirtti. Mimarlar Odası’nın 2016 yılında kendisinin de arkeolog olması sebebi ile içinde bulunduğu bir çalışma ile öğrencilere Demirciler Çarşı ile ilgili projeler yaptırdığını ama hala bir çalışmanın olmadığını belirten İlknur Türkoğlu, Zeytinlik Halk Pazarı’nın yıkılma sürecini, esnafa verilen sözleri, oto park, kültür merkezi ve STK’lara alanlar diyerek projelendirileceğini ancak gelinen süreçte seçime günler kala park olarak yapıldığını hatırlattı.
Kazanımlar değerli
Toplantıda konuşan Bakırköy Kent Savunması yöneticilerinden Mali Müşavir Ziya Disanlı da Türkiye’nin marka değeri yüksek, sahil kenti olmasının yanısıra kültür, sanat ve spor alanındaki başarılarıyla özgül ağırlığı olan bir ilçenin geldiği durumdan duydukları üzüntüyü dile getirdi. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi ile ilgili süreci anlatarak Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki ile olan gelişmeleri aktaran Disanlı, Bakırköy Kent Savunması olarak elde edilen kazanımların çok değerli olduğunu vurguladı. Mevcut iktidarla istenilen sonucu almanın mümkün olmadığını ancak, halkın bilinçlenmesi, örgütlenerek mücadele etmesi sonucu nelerin başarılabileceğinin de kayda değer olduğunun altını çizdi.
ATM personeli olmayacak
Yeni dönemde bazı şeylerin değişmesi, yönetimin de katılımcı, hesap verilebilir bir anlayış içinde olması gerektiğini vurgulayan Disanlı, “Geçmişten günümüze gelinen süreci ve gelecekten beklentilerimizi, duruşumuzu, ne yapmak istediğimizi başkanımız Ayşegül Ovalıoğlu başta olmak üzere herkese anlatacağız. Bütçeler ihtiyaca göre hazırlanacak. Her mahallede, mahallede yaşayan hayvanlar da dahil herkes kendisini o bütçelerde görecek. Belediye’ye saat 5’ten sonra gelen paralar olmayacak. ATM’ci personel olmayacak. Bakırköy’ün kaynakları doğru kullanılsın ve yolsuzluk diye bir cümle geçmesin. Emekçiler hakkını alacak. Katılımcı, şeffaf, hesap verebilir bir yönetim istiyoruz. Kenti yönetmek arkadaşlık yahut dostluk duygusallığı içinde yürüyecek bir şey değildir” dedi.
SUÇ ORTAKLARI DA MASAYA YATIRILMALI
26 yıl Bakırköy Belediyesi’nde çalıştıktan sonra, DİSK Genel İş Sendikası İstanbul 2 Nolu Şube Başkan Yardımcısı olarak görev alan Süreyya Doğan, 2 dönem belediye başkanlığı yapan Bülent Kerimoğlu’nun Bakırköy’ü bu hale getirmediğine dikkat çekerek, “Buradaki bürokratların da büyük açıkları var. Bakırköy’e nitelikli iş gücü, nitelikli yönetici ve nitelikli bürokratlar gerekiyor. Kerimoğlu gitmesine 2 ay kala, belediyenin 3 yılını gasp eden bir promosyon sözleşmesine imza atmak istedi. Bizde yetkili sendika olarak karşı çıktık ve Mali Hizmetler Müdürü ‘Gelin bu işi sessiz sedasız bitirelim’ dedi ve ben bunu kendi kulağımla duydum. Demem o ki, sadece Kerimoğlu’nun değil, suç ortağı bürokratların da masaya yatırılması lazım” diye konuştu.