BADER Başkanı Uğur Barış Karabulut, Bahçeşehir'in yeniden ilçe olması için yoğun bir şekilde çalıştıklarını anlattı. Bahçeşehir'in tekrar ilçe statüsü kazanabilmesi adına 2009 yılında bu yana mücadele verdiklerini anlatan Karabulut, “Aslında bizim kampanya başlangıcımız bugün olmadı. 2009 yılında yerel yönetimlerdeki torba yasayla 252 ilçeyi kapsayan belde belediyelerini lağvedip yerlerine yakın ilçeleri bağladılar. 2009 yılında Bahçeşehir belediyeydi. Ancak o malum torba yasayla birlikte Bahçeşehir, Başakşehir Belediyesi'ne bağlandı. Biz de o süreçte bir kampanya başlattık ve o zamanlar 25 bin bir imza topladık. Bu imzaları o dönem Meclis'teki siyasi partilerin genel başkanlarına ilettik. Bu tepkimize CHP karşılık verdi ve süreci Anayasa Mahkemesi'ne götürdü. Ve AYM'de 6'ya 5 oyla biz o torbadan çıkamadık. Sonuç olarak bizim mücadelemiz 2009'da başladı” dedi.
Halk belediye istiyor
Bahçeşehir'in eski bir kent olduğunu anlatan ve bugün belediyesinin olmamasının büyük bir eksiklik olduğunu kaydeden Karabulut, “Bahçeşehir şahsına münhasır bir kent. 90'lı yıllarda Türkiye'de model bir kent yok. Bahçeşehir niye kurulmuş? Bunun için. Bahçeşehir devlet tarafından o dönem örnek bir model kent olarak kuruluyor. Sonraki süreçte böyle bir değer yok edildi. Belde belediyesi gidince Bahçeşehir halkı demoralize oldu. Bahçeşehir halkı yalnızlaştırılmaya çalışıldı. Neden Bahçeşehir, Başakşehir'e bağlandı sorusu da siyasi bir nedene bağlandı. Bunun doğruluk payı da çok var. Evet o bölgenin seçmeni bir partiye ağırlık veriyor, bu sebeple belde belediyesi elinden alınmış olabilir. Şimdi burada net konuşmak lazım. Biz şimdi Bahçeşehir ilçe olsun dediğimizde bir kesim; 'siz de siyasi bir nedenle bunu istiyorsunuz, Bahçeşehir belli bir siyasi yöne evrilsin diyorsunuz' diyorlar. Böyle bir şeyi yok. Ispartakule bugün farklı bir siyasi partide Avcılar'a mensup ve iktidar partisinde değil. Esenkent gene öyle. Yani bu algı yanlış. Biz Bahçeşehir'de bir anket yaptık. 6 bin 700 kişi katıldı. Halkın yüzde 98'i tekrar ilçe olma talebinde bulundu. Yani bunu halk istiyor, biz dernek olarak bunun sözcülüğünü yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
Bu iş bizim vazifemiz
Bahçeşehir'in ilçe olması adına yürüttükleri çalışmaların kendilerinin vazifesi olduğunun da altını çizen Karabulut, “Diyeceksiniz ki; 'dernek olarak bu sizin vazifeniz mi?' evet vazifemiz. Bizim tüzüğümüzün birinci maddesi Bahçeşehir'in ilçe olması için çalışmayı kapsıyor. Yani burada muhtarlara da iş düşüyor. Muhtarlık ihtiyar heyetleri isterse yasal hakları var bu talepte onlar da bulunabiliyor. Ama muhtarlarımız maalesef bunu yapmıyor” dedi.
Dünyada benzeri yok
Bahçeşehir sakinlerinin ve Bahçeşehir'e komşu mahallelerinin 3 farklı belediyeden hizmet aldığını ve bunun dünyada bir örneğinin olmadığını da vurgulayan Karabulut, “Biz Bahçeşehir'de tek dernek değiliz. Orada Atatürkçü Düşünce Derneği var Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği var birçok dernek ve STK var. Hepsi Bahçeşehir'in ilçe olması için istekte bulunuyor, gönüllü olarak çalışıyor. Biz eski Bahçeşehir sınırlarını istiyoruz. Belediye olabilmek için 5 binden fazla bir nüfus gerekir, merkezi yönetime 5 kilometreden uzaksa o mahalle kanunen referandum yaparak ilçe olma hakkını elde edebilir” şeklinde konuştu.
Kanunen hakkımız var
“Bahçeşehir 1 ve 2'inci mahalleleri Başakşehir ilçe yönetimine 27 kilometre uzaklıkta. Bu 27 kilometreyi de kendi mahallesinden çıkıp 2 ilçeyi geçerek tamamlayabiliyor” diyen Karabulut, “Yani şimdi düşünün ben Bahçeşehir'de oturuyorum. Kaymakamlığa gideceğim, Avcılar ve Küçükçekmece'den geçmem gerekiyor. Bunun dünyada yeri yok, örneği yok. Sonuç olarak kanunen ilçe olma hakkımız var. Biz hangi mahalleleri talep ediyoruz? Esenkent. Esenkent bize sadece 500 metre uzaklıkta. Koza Mahallesi 1 buçuk kilometre uzaklıkta, Hadımköy 5 kilometre, Ispartakule 3 kilometre. Biz 5-6 kilometrelik alanda 3 farklı belediye tarafından yönetiliyoruz. Bunun akılla, mantıkla anlaşılabilecek hiçbir tarafı yok. Yani bizim belde belediyemiz kaldırılırken dediler ki; 'daha çözüm odaklı adım atıyoruz' dediler ama öyle olmadı. Yani düşünün Esenkentli komşum Esenyurt Belediyesi'nden hizmet alıyor, ben Başakşehir Belediyesi'nden alıyorum, Ispartakule'deki komşum Avcılar'dan alıyor. Ki alamıyor bile çünkü Avcılar ve Ispartakule arası da oldukça uzak” ifadelerini kullandı.
Üvey evlat muamelesi yaptılar
Bahçeşehir'e üvey evlat muamelesi yapıldığını söyleyen Karabulut, “Ulaşım alternatifimiz yok. Başakşehir, Bahçeşehir'den sonra kurulmuş bir kent. Şu an Başakşehir'e gidin. Her mahallesinin metro çıkışı var. Bahçeşehir'e metro ihalesi ise 3 kez iptal edildi. Şu anda bir metro çalışması başladı ancak o da 2027'de bitecek. Yani düşünün bunca yıl kurulmuş bir kent var. Milletten para toplanmış, vergi alınmış ama ulaşım anlamında buraya üvey evlat muamelesi yapılmış. Buradan şehre herkes kendi arabasıyla veya İETT'yle gidebiliyor. Bir banliyo hattı vardı o da iptal edildi. Zarzor talep ede ede Marmaray'e ek sefer koydurduk” dedi.
Herkes Bahçeşehir diyor
Bahçeşehir kent kimliğinin herkesçe sahiplenildiğini belirten Karabulut bunu ise şöyle bir örnekle açıkladı; “Esenkent Mahallesi, Bahçeşehir'in sınır komşusu. Esenkent'te bir araştırma yapsanız, 100 kişiye sorsanız evini satarken, kiralarken ne diye veriyorsunuz? Hepsi Bahçeşehir der. Böyle de bir gerçeklik var.
ANKARA'YA GİDECEĞİZ
Yürüttükleri çalışmalar hakkında da konuşan Karabulut, “Biz kampanyanın birinci etabını hallettik. Halk yanımızda mı dedik yanımızda. Biz şimdi dernek olarak aracıyız. Yetkililere diyoruz ki siz araştırma yapın, vatandaşa sorun? Bakın güvenlik o kadar önemli ki. Mesela siz mahalle olduğunuzda oradaki karakola atanan polis sayısı 10 ise ilçe olduğunuzda bu sayı 100 oluyor. Bu bile önemli. Zabıta mesela. Trafiği yönlendirecek, denetim yapacak zabıtanız yok. Burada hemşehricilik hukukuna uygun davranmak lazım. Burada vatandaş yüzde 98 oranında ilçe olmak istiyor. Biz de ne yaptık? Valiliğe gittik. Valiliğe bir dilekçe verdik. Hatta bir heyetle İstanbul Valiliği'ne gittik. Biz referandum hakkımızı kullanmak istiyoruz dedik. Sorunlarımız var ve bu sorunları bizim ilçe yönetimimiz çözebilir dedik. Valilikten bir ay sonra yanıt geldi, bir nevi bizi aşar deyip olayı Meclis'e havale ettiler. Biz de bunun Meclis'te kanun teklifi olarak sunulması için bir çalışma başlattık. Bunun için bir kampanya başlattık ve çalışıyoruz. İlk defa da medya ayağında burada konuşuyoruz. Yakında Ankara'ya gidip milletvekillerine kanun teklifinde bulunmaları için istekte bulunacağız” şeklinde konuştu.
BİZİM SİYASİ BİR DERDİMİZ YOK
Bütün Bahçeşehir halkının desteğini isteyen BADER Başkanı Karabulut, “Şu an 150 kişilik bir Whatsapp grubumuz var. Sosyal medyada buna dair çalışmalar yapıyoruz. Biz bu süreci onlarla birlikte planlıyoruz. Önce bir imza kampanyası yapacağız. Daha sonra TBMM'ye bir heyetle gitmek istiyoruz, topladığımız dilekçelerle. Halkın yanımızda olduğunu görmek istiyoruz. Bunu aşmak için tutanak altına alınmış 20 bin imzayı TBMM'ye götüreceğiz. Hiçbir parti gözetmeksizin hareket edeceğiz. Biz siyasi parti anlayışı gütmüyoruz. Burası belediye olursa kim kazanır gibi bir derdimiz yok. Bizim tek isteğimiz, derdimiz ilçe olmak. Kimin belediyede olacağı başka bir konu bizi ilgilendiren bir konu değil. Biz herkesi kampanyamıza destek olmaya davet ediyoruz. Bunlar önemli işler hepimiz işimizden, gücümüzden, ailelerimizden ayırdığımız zamanla bunun için mücadele ediyoruz. Bu bir zaman ve ekip işi. Bu konuda duyarlı olan komşularımızı da yanımızda görmek isteriz.” dedi.
MEHMET MERT