Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Orta şiddetli yağmur
16°
Ara
Damga Gündem Seçimlerde kim kazanır?

Seçimlerde kim kazanır?

“Bugün seçim olsa İstanbul’da seçimi biz kazanırız.” Bu demeci veren kim? Bu demeci veren CHP İstanbul İl Başkanı.

Okunma Süresi: 5 dk

“Bugün seçim olsa İstanbul’da seçimi biz kazanırız.” Bu demeci veren kim? Bu demeci veren CHP İstanbul İl Başkanı.
Evet günümüzde gelinen noktada her alanda atılan akıl dışı yanlış adımlarla boğazına kadar bataklığa itilen İstanbul’da seçimi bugünkü yapıya, akla, bilime dönük alternatif çözüm üretebilen; üretilen bu çözümleri de uygulayacak kadroları kendi parti okullarında yetiştirebilen herhangi bir siyasi parti kazanabilir.
Kazanacak olan bu parti de CHP olabilir. Ancak asıl özüne ve kendi ilkelerine dönmesi şartıyla. Nitekim böyle bir siyasi yapının kazanmasını bu ülkenin yurtseverleriyle geniş halk kitleleri de arzu etmektedir.
Evet İstanbul,
Ancak… Nüfusu üç Yunanistan insan sayısına yaklaşan bu şehrin sorunları veya kurtuluşu bu ülkenin tüm sorunlarının akılcı bir şekilde çözümüne bağlı.
Aksi takdirde bugün İstanbul bu şekliyle seçilen partiye ateşten gömlek olur.
Malum, bu ülkede uzun seneler izlenen akıl dışı ortaçağ felsefesine dayanan politikalar bugün bu ülkenin tümünü bataklığa sürüklemiştir.
Örneğin Güneydoğu’da kanlı kardeş kavgalarının nedeni feodal yapıda ısrar, burada toprak eşitlemesi ile yeni toprak işletmesinin olmayışı, köylerin bakımsızlığı, irtica bir de “üç yap, beş yap” telkinleriyle hızla artan nüfusun şehirlere akması.
Bu nedenlerle daha fazla göç alan İstanbul’da hayat yaşanmaz hale getirilirken, nüfusu 80 milyona dayanan bu ülkede kırsal alanlardaki üretim de durma noktasına getirilmiştir. Bu arada günümüzde son derece gelişerek birçok alanda insan emeğinin yerini alan üretim araçlarının varlığı şehirlerde işsiz güçsüz sadaka toplumları yaratmıştır.
Hal böyleyken bugün bu ülkede, on milyonu geçen insana yoksulluk veya yandaş adı altında sosyal yardım maaşı verilmektedir. Erzak, kömür de hariç… 
Ayrıca yine bu ülkede son senelerde dışarıdan birilerinin isteği üzerine yöneticiler tarafından yasallaştırılıp yürürlüğe konan özelleştirmelerle iç ve dış sömürü güçlerine teslim edilen bu şekilde köylünün ürettiği ürünü pazarlayacağı daha evvel halkın öz malı tutunacak dalı olan devlet kurumlarının yok edilmesi de bu yönde köylünün elini kolunu bağlamış olup bu şekilde kırsal alandaki tüm üreticileri şehirlere göçe zorlamıştır.
Ayrıca yine dış politikada atılan çağ dışı yanlış adımlarla günümüzde ülkesi Emperyal güçler tarafından kan gölüne döndürülen dört milyon Suriyeli ile bir o kadar da Afrikalı zenci ve diğer asalak ülke kaçkınlarının büyük bir bölümünün de İstanbul’u tercih etmesi İstanbul’un sorunlarını bir kat daha arttırmıştır. 
Aynı anda ülkenin diğer sorunlarına gelindiğinde bu sorunlarda sırasıyla şöyle:
1. Bilime dayalı eğitimin yerine ortaçağ eğitiminde ısrar edilmesi
2. Feodal yapı – feodal felsefede dayatma
3. İnsanlığın aydınlanmasını, sorgulamasını ve hurafelerden arınmasını sağlayacak olan Laik düşünceye düşmanlık
4. Akıl bilim doğrultusunda planlı bir şekilde teoriyle pratiğin uygulandığı üretime dönük Köy Enstitüleri gibi bir eğitim sisteminin reddedilmesi
5. Ziraatta, bölgelerdeki toprak yapısının tahlili, toprak zenginleştirmesi, toprak dağılımındaki eşitlenme ve yeni işletme biçiminin devreye sokulması yerine eski yapının devamında ısrar
6. Devletçilik, Cumhuriyet ilkelerinden en önemlisi.  Toplumsal eşitliğin kardeşliğin ve hakça paylaşımın temeli olan her iş kolunda kural, koşul, ölçü ve kalite konduğunda veya belirlendiğinde her çalışana yaptığı iş ölçüsünde ücret verildiğinde dünyanın en güçlü adaletini sağlayacak olan adalet kurumları ortada dururken daha evvel halkın öz malı tutunacak dalı olan bu kurumlarda günümüze gelindiğinde uygulatılan yağmaya dayalı işletme biçimiyle bu kurumları zarar ettirmek suretiyle bu kurumlar zarar ediyor diye bu kaynaklar özelleştirme namı altında sırf bazı çıkar çevrelerinin rant elde etmeleri uğruna yerli ve yabancı sömürü güçlerine devredilmiş olması 
7. Ulaşımda havayı, suyu, toprağı kirletmeyen milli kaynakları kirletmeyen kitle ulaşımının yerine havayı, suyu, toprağı kirleten milli geliri tüketen ülkenin milyarlarca dolarının dış ülkelere gitmesine sebep olan 30 milyona varan özel arabanın tercih edilmiş olması…
8. Plansızlık ve rant uğruna yok edilen çevre. Hayvancılığa ve her türlü üretime vurulan darbe.
9. Bazı seçilmişler saltanat sürsün diye bu zavallı milletin sırtına yüklenen on binlerce makam arabasına harcanan masraf, özel uçaklar.
10. Ülke bağımsızlığına darbe vuran yabancılara kiralanan askeri üsler, limanlar, topraklar, dereler, daha neler…
11. İşsizlik, adaletsizlik, yok edilen işçi hakları.
12. Serbest piyasa ekonomisinin dayatılmasıyla, denetim dışı plansız programsız güçlünün güçsüzü yok ettiği bu dönemde intihara sürüklenen küçük esnaf
13. Kamuda; elektrik, su, eğitim, sağlık, ısınma, enerji, altyapı bir de askerin yemeği dahil kamunun yapmakla zorunlu olduğu toplumun temel ihtiyaçlarının karşılanmasının bile özel vurgunculara teslim edilmiş olması.
14. Dış politikada atılan yanlış adımlar ve kararlarla komşu ülkelerde yaratılan yangını söndürme adına silaha harcanan milyarlarda çözüm bekleyen yaralar arasında.
Evet, yukarıdan aşağı kısa kısa ele alınan ve alınmayan olgular. Tüm bunlar bu ülke ile bu ülke halkının özgürlüğe kavuşması için çözülmesi gereken sorunlar.
Peki, günümüzde bu sorunların baskısı altında kurtuluşunu bekleyen bu ülkede ilerde olası bir seçimde iktidarı kim kazanır?
Önce kendilerince yurt ve dünya tahlili yapan, 
Günümüzde son derece gelişen dünyadaki sistem, yönetim, felsefe ve işletme biçimlerini belirleyen teknolojiyi de göz önüne almak suretiyle bu doğrultuda kendine yukardaki eksileri artıya çevirecek akla, bilime, plan program ve hakça paylaşıma dönük bir yol haritası yapan,
Yapılan bu haritadaki alternatifle çözümleri hayata uygulayacak kadroları kendi partisinde yetiştiren,
Cumhuriyet’in asıl ilkelerini de kendine rehber eden,
Bu şekilde tüm sorunları tek tek ele almak suretiyle bu sorunların nasıl çözüleceğini, çözülmesiyle beraber toplumun her kesiminin ve ülkenin ne kazanacağını, bu şekilde doğacak olan mutluluğu televizyonlar veya miting alanlarındaki büyük kameralar vasıtasıyla görsel olarak topluma sunan, bu yönde halkı ikna eden parti kazanır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *