Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Ara
Damga Gazetesi Gündem Lütfen bir bilgi sahibi olsunlar

Lütfen bir bilgi sahibi olsunlar

Yenilenen Beyazıt Meydanı, İstanbul’un kalbinde açılan ‘Antik Çağ'dan Günümüze 3 İstanbul 1 Tarihi Yarımada Sergisi’ne ev sahipliği yaptı. Sergiyi açan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, hipodrom tartışmaları hakkında “Lütfen bir bilgi sahibi olsunlar, ondan sonra fikir yürütsünler. Buraya davet ediyoruz. Zaten onun için burası açıldı. Ve eminim ki, görecekler ki, burası onlar için çok aydınlatıcı, çok sahiplendirici bir merkeze dönüşecek” dedi

Okunma Süresi: 6 dk

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, geçtiğimiz günlerde yenilenen Beyazıt Meydanı’nda, “Antik Çağ'dan Günümüze 3 İstanbul 1 Tarihi Yarımada Sergisi”nin açılışını gerçekleştirdi. Konuşmasında, İstanbul’un coğrafi açıdan Allah’ın bir lütfu konumunda olduğunu belirten İmamoğlu, “Yaklaşık 40 yıla doğru giden İstanbul anılarımın da büyük bir bölümünün odağında burası var. Her ne kadar kampüsüm burası olmasa da okuduğum üniversite, İstanbul Üniversitesi'nden tutun ticaret yaşamından, gezip öğrenme konusunda odaklandığım alan, tarihi yarımada. 40 yıla dönüp baktığımda, hepimizin hayatında bu kadar etkili olan bir alan, ne acı ki ihmal edilmişlikler, gecikmişlikler, özensizlikler, yapılan geri dönülmesi mümkün olmayan hatalar, bir kısım geciken işlerin insanlara verdiği sıkıntılar… Bütün bu konulara baktığımızda, ‘Bu alan için yapacağımız çok şey var ve hızlıca hareket edeceğimiz çok şey var’ diye karar verdik. Bu gördüğünüz stantlarda oluşan bütün hamlelerimiz -ama bitmiş ama süren ama yapılması planlanan- fikre açık bu platformumuz, tarihi yarımadanın çok yakın zaman diliminde, yani 2030’u bile hedefleyen sürecinde, olağanüstü güzelliklerle bizi buluşturmaya namzet” dedi.


Yarın çok geç olabilir


İstanbul’un Roma ve Osmanlı imparatorluklarını kapsayan “küresel kent” süreciyle ilgili bilgiler paylaşan İmamoğlu, “İstanbul ve onun kalbi tarihi yarımadayı gelecek açısından düşünürken, iki temel hedefimiz olduğunu sizinle paylaşmak istiyorum. Birinci hedefimiz; dünyaya mal olmuş, 3 imparatorluğa başkentlik yapmış tarihi ve kültürel bu mirası korumak ve iyileştirmek. Çünkü, şimdi korumazsak, bugüne kadar ne yazık ki acı bir biçimde kaybettiklerimize baktığımızda, yarın çok geç olabilir. İkinci hedefimiz; kent, kültür, tarih ilişkileri açısından tarihi yarımadadan hem öğrenmek hem de büyük dersler çıkartmak. Yarımada gibi tarihin neredeyse damıtıldığı yerler, deneyimleri ve birikimleriyle yol gösterme konusunda eşsiz bir laboratuvar ve aynı zamanda müzakere alanı, demokratik bir platformu oluşturuyor. Bu tür birikimi ve sağladığı zemini hakkını vererek anlayabilmenin, uzun ve geniş bir bakış açısını da gerektirdiğini biliyoruz” ifadelerini kullandı.


Bir arada yaşayabiliriz

İstanbul’un günümüzde, rant baskısı ve kontrolsüz mülteci yığılması gibi sorunlarla mücadele ettiğini dile getiren İmamoğlu, tarihi yarımadanın da bu olumsuz süreçten etkilendiğine vurgu yaptı. “Küreselleşme süreçleri, beklentinin tam tersine hem jeopolitik hem de toplumsal düzeyde sürtüşme, çatışma ve gerilimleri de artırmış durumda” diyen İmamoğlu, “Bugün geldiğimiz noktada, ‘Bu çelişkiler dünyasında bir arada yaşayabilir miyiz’ sorusu önemli hale gelmiştir. Yeryüzünde bu sorunun anlamlı bir biçimde yanıtlanabileceği bir mekan var ise, gerçekten derininden gelen izlerle bunu gösterecek ana mekan, tarihi yarımadadır. Yarımada, üç küreselleşme döneminde, farklı kültürlerin etnik ve dini grupların, siyasal sistemlerin ve yönetim anlayışlarının damıtıldığı bir mekan olarak, olumlu ve olumsuz deneyimleriyle dünyanın dört bir köşesinde sorulan ‘Bir arada yaşayabilir miyiz’ sorusuna yanıtın verilebileceği en doğru yerdir. Yarımadanın tarihine ve bugüne bakan herkes, aynı yanıtı verecektir. Elbette bir arada yaşayabiliriz” şeklinde konuştu.


Bilgi eksikliği var


İmamoğlu, konuşması sonrasında gazetecilerden gelen, “İBB Meclisi gündeminde Roma Hipodromu görüşüldü. Başka yapıların da yıkılacağına dair bir iddia Meclis gündeminde konuşuldu” sorusuna, “Görüşenlerin, konuşanların muhtemelen bir bilgi eksikliği ya da bilgi sahibi olmadan ortaya bir fikir koyma anlayışını ortaya koymuştur. Kötü düşünmek istemiyorum. Umarım kötü niyetli değil de sadece o eksikliği ortaya koymuştur, diyelim. Yani lütfen bir bilgi sahibi olsunlar, ondan sonra fikir yürütsünler. Buraya davet ediyoruz. Zaten onun için burası açıldı. İstanbul'da ne varsa, yapılan ve yapılmak istenen, hepsini burada yarımadayla ilgili vatandaşa servis edeceğiz, sunacağız. Ve eminim ki, görecekler ki, burası onlar için çok aydınlatıcı, çok sahiplendirici bir merkeze dönüşecek. Görüldüğü üzere burası sadece bir tarihi dokunun, tarihi mekanın izlenebildiği, hissedilebildiği bir alana dönüştü. Öbür türlü o gittiğimiz, sadece beton kaplı ya da sadece taş kaplı alanlardan, sadece geçip etrafa bakıyorsunuz. Ama şurada inanın, iğne atsanız yere düşmeyecek kadar turistin bir araya gelip, o sahayı deneyimlemek, o zemine basmak arzusunda olacaklardır” yanıtını verdi.


KUTUPLAŞMA BİTİRİLMELİ

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, ‘Camiler ve Din Görevlileri Haftası’ kapsamında bir araya geldiği din görevlilerine, “Tıpkı Peygamberimizin Medine’de farklı kesimleri bir araya toplayıp, toplumsal bir sözleşme etrafında buluşturması gibi, din görevlilerimizin bugünkü ağır sorumluluğu da toplumsal kutuplaşmaları sakinleştirmek ve toplumun her kesimini kucaklamaktır” sözleriyle seslendi


İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, bu yıl “Peygamberimiz, Cami ve İrşat” temasıyla kutlanan “Camiler ve Din Görevlileri Haftası”nda din görevlileriyle bir araya geldi. Davete; 39 ilçeden Diyanet’e bağlı camilerde görev yapan din görevlilerinin yanı sıra Şafii ve Caferi toplumlarının bağımsız ibadethanelerinde görev yapan din görevlileri ile İBB Mezarlıklar Müdürlüğü’nde görev yapan, yaklaşık 600 kadın ve erkek din görevlisi katıldı. Yenikapı’daki Dr. Mimar Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen etkinlik, İBB Karacaahmet Mezarlıklar Müdürlüğü imam-hatibi Mehmet Şahin’in okuduğu Kur’an tilaveti ile başladı. Kur’an tilavetinin ardından İmamoğlu bir konuşma yaptı. “Peygamberimizin dünyaya teşrifi, aslında insanlık tarihine altın harflerle geçen bir sosyal, siyasal, ahlaki dönüşümün habercisiydi” diyen İmamoğlu, “Peygamberimizin en önem özelliği el-emin olmasıydı. Karşıtları dahi onun emanete riayet ettiğinden, sorumlulukları ehline, liyakat sahiplerine verdiğinden emindiler. Adil olmayı ahlakın merkezine yerleştiren Kur’an’ı, hayata tatbik ederek hepimize örnek olan Peygamberimizin bu sünnetini, sizler, toplumun farklı kesimlerine ulaştırarak irşat görevini ifâ ediyorsunuz” ifadelerini kullandı.


Yaşayarak öğretirler

Din hizmetinde olmanın çok büyük bir sorumluluk olduğunu ve yüksek seviyede hassasiyet gerektirdiğini vurgulayan İmamoğlu, “Çünkü din görevlileri, dini anlatarak değil, bizzat yaşayarak öğretirler. Bu vesileyle Hz. Peygamber’in bugünkü sözcüleridirler. Din görevlileri, peygamberimizin emanetini taşıyor oldukları idraki içinde yaşarlar. Güzel ahlaklı olmayı öğütlemekle yetinmez, güzel ahlakın en doğru örneklerini bizzat sergilerler. Bu sebeple; tıpkı Peygamberimizin Medine’de farklı kesimleri bir araya toplayıp, toplumsal bir sözleşme etrafında buluşturması gibi, din görevlilerimizin bugünkü ağır sorumluluğu da toplumsal kutuplaşmaları, gerginlikleri sakinleştirmek ve toplumun her kesimini kucaklamaktır. Toplumsal meselelerde şu ya da bu kesimin değil, sadece hakikatin ve adaletin yanında olmak vicdani ve ahlaki bir ödevdir. Bu ödevden kaçınmak, haksızlık karşısında susmak bizi kendimizden ve inancımızdan uzaklaştırır. Ülkemizin ve İslam âleminin bütün din görevlilerinin vazifelerini en ideal şekliyle yerine getirecek şartlara kavuşmalarını diliyorum. Ben de bu kadim kente hizmet eden bir Belediye Başkanı olarak hem bu şehre layık hem bu millete layık hem bu devletin kültürüne ahlakına layık, ama her şeyden önemlisi inancına layık bir yönetici olmayı diliyorum” şeklinde konuştu.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *